Bir kız düşünün... Hayatın zevkini tatmamış, kendi halinde bir kız..

Ne oluyorda bu kız "şerr"li diye hitap ettiğimiz varlıklarla iletişim kurabiliyor..

iletişimi geçtim onlarla nasıl bir ilişki içinde ?

Öğrenmek ister misiniz ?

O zamanlar liseyi yarıda bırakmıştım, annem yoktu kardeşim, abim yoktu hiç biri olmamıştı işte, ailenin tek çocuğuydum ben, belki benim işime yarıcaktı ama babamın evde olmadığı zamanlar...

Annemi kaybedeli 2 ay olmuştu, bir akşam yemeği dönüşü trafik kazası geçirmişti babam, alkol içmişlerdi, bilemezdik, bilemedik kaza olucağını, o hafta cenaze işleriyle uğraştık, sağolsunlar komşularımız bir an olsun yanlız bırakmadılar beni lakin hayatım bitmişti bile benim...

Yüzüm felç olmuştu, yüzümün yarısını kullanamaz hale gelmiştim, artık bir sevgilim, bir kız arkadaşım bile olmıyacaktı..

Günler günleri avlarlen ben daha çok içime kapanıyordum. O odamdan çıkmıyordum, canım çok sıkılıyordu, az buz çeken internetimiz vardı, ara sıra onla uğraşırdım, ama artık oda sarmıyordu sigaraya başladım bu stresten.. Ama o güne kadar

internette hep aynı konuları araştırıyordum, hep klagib bazen sosyal medyalara girip arkadaşlarıma bakıyordum, beni sevmeyen arkadaşlara..

uyarı

Bu yazı dikkatimi çekti, genelde reklam sitelerine tıklamazdım lakin bir gariplik oluştu bende elim birden oraya gitti, siteye girmemle evdeki ışıkların kesilmesi bir oldu, akşam vaktiydi..

Dışarı çıkıp diğer evlere baktım, herkesin ışığı vardı, sadece bizim dairede ışık yoktu, kısa bir süre sonra ışıklar geldi lakin ışıklar gelmedn önce aklıma garip garip sorular geliyordu
Neden o siteye tıkladığım gibi elektrikler kesilmişti ki ya da hiç bir şekilde ilgimi çekmeyen şeye neden tıklamıştım.. Pc'ye geçtiğimde hemen o siteye girdim, lakin bu sefer reklam, uyarı yazısı falan yoktu, şaşırıp kapattım, ardından babam geldi zaten..

Ne yapıyosun felan , muhabbet ettik biraz onunla, çikolata getirmişti bir güzel yedik, bende çay demledim hem, tavşan kanı bir çay döktüm bize, bir güzel içtik, ardından mısır patlattım, televizyonun karşısına yayıldık babamla..

Filmin yarısına doğru babam uykuya daldı uyandırmaya kıyamadım, çok yorulmuştu belliydi yani her halinden.. Ardından zütürdüm üzerine bir yorgan örttüm, bende yatağıma doğru gitmeye başladım..

Tam yatarken bir mesaj geldi telefonuma, sevinme ve heyecan ile baktım telefona, uzun zamandır gelmiyordu çünkü mesaj, arkadaşım yoktu çünkü, ya da ben istemiyordum..

Mesajda

o kitabı al

Yazıyordu, iyide neyi üstelik numarada yoktu, gönderene dahil hiç bir iz yoktu..

Okumadığınızı düşündüğüm için sonlandırıyorum.

Sabah olduğunda birisinin ardı ardına zile basmasıyla uyandım, babamda uyanmıştı bir ton küfür etti, ardından aşağı indim sağda solda kimse yoktu lakin bira kafamı eğdimde yerde bir

kitap

Durduğunu fark ettim cok kalın bir kitaptı anlamamıştım, birden aklıma dün gecd gelen mesaj geldi ürperdi birden içim dokunmadan yukarı çıktım, ne olduğu belirsiz bir şeye elimi sürmedim, lakin camdan kapıya bakıyorum apartmana giren herkez kitabın üstüne basıyor, sanki kitabi sadece ben görüyorum !

Geceye doğru birdaha baktım camdan, babam evden çıkmıştı onun adımlarını izliyordum umarım farkeder edasıyla kitaba bakıyordum, ama hayır ! Oda üstüne basmıştı..

Babamın gitmesini fırsat bilip hemen aşağı indim kitaba dokunup dokunmama konusunda kararsızdım lakin şansımı deniyecektim, kendimde cesareti hissettiğim an el sürdüm kitaba.

Korktuğum gibi bir şey olmamıştı, kitabı eline aldım, bildiğin kitabtı yani boşu boşuna aksiyon yaratmışım demekki, ardından yukarı çıktım, eski bir kitap gibi durmuyordu, sanki ilk basım daha bu saatte yeni çıkmış bir kitap gibiydi, üstelik üzerindd hiç te ayak izi felan yoktu, alıp odama geçtim ve masanın üzerine koyum, ardından telefona bir mesaj daha geldi..

okumıyacak mısın

Biraz tedirgin olmuştum, bu neydi şimdi, hem babamda bu hafta gece vardiyasındaydı apartmandada benim dışımda 2 farklı çift oturuyordu, birisi gelip beni öldürse ruhları duymazdı anlıyacağınız, ben ardından kitapa baktım artık ne olucaksa olsun havasındayım tabi tam kitabi açarken kapı çaldı..

Ben tabi telefona gelen mesajın tedirginliğiyle korktum, gidip kapıya baktım, bu alt kattaki komşumuzdu, hemen kapıyı açtım, elinde sürahi vardı bana berdi, su doldurmamı istedi, onlarda sorun varmış galiba.

Ben hiç reddetmeden aldım elimd, suyu dolduruyorum, lakin çeşme akmıyor bir türkü akmıyor, bizdekide arzalanmış demekki tam suyu doldurdum, geliyorum dememle birlikte..

Arkamda karşı komşum belirdi Sedat abiydi bu, birden elimdeki vazoyu yere attım, bana korkma kızım benim gibi laflar söyledi, o nerede peki dedim ? Kim der gibi yüzüme baktı, Necla teyze alt katta oturan kadın dedim, kızım ben kimseyi görmedim, kahveden gelirken kapınız açıktı, sende seslenince bir şey oldu zannettim, gidiyim madem ben yakşamlar sana

Ama o vazo o şey hayır ya bu yalan olamazdı, yalan olamayacak kadar gerçekçiydi çünkü, korktum hafiften, Sedat abilere gidicektim ama sonra vazgeçtim kapıyı iyice kitleyip odama koyulup uyumaya çalıştım bir oyana bir bu yana dönerken bir rüya gördüm daha doğrusu kabus desek yeridir.

Bir kulübedeydim, camdan ova gibi bir yerin tam ortasına bakıyordum, hava hafif sisliydi, bir ses beni çağırıyordu,

gel gel

iki kere tekrarlanmıştı, aklıma hemen geçen sene anlatılan bir hikaye geldi isterseniz size önce onu paylaşıyım..

Eski zamanın birinde bir baba oğlunu eşşek ile birlikte dağdan kırdıkları odunları alması için perşembe gecesi oğlunu gece vakti yola koymuş, çünkü karısını sıtma tutmuş..

Adam oğluna bir tehmihte bulunmuş, eğer seni dağdan biri çağırırsa ve 3 kere tekrarlarsa hemen sese git, ha eğer 2 kere tekrarlarsa direkt eve gel, lakin bu çocuk biraz arzalıymış, yani nasıl diyim kendine güveni yüksekmiş, o sırada başka bir adam bu oğlanı dağa doğru çıkarken görmüş, ertesi gün çocuk incir ağacında asılı ve gözleri oyulmuş şekilde ölü bulunmuş, polisler olayın hakkında hiç bir delile rastlamamış..

Ben bunları bilmeme rahmen kulübeden çıkıp sese doğru gitmeye başladım, çünkü rahmetli annemin sesine benziyordu, sesin geldiği noktaya geldiğimde kimse yoktu lakin gözümü kapayıp açmamla 3 tane siyah varlık ve onların ortasındada annem vardı arkadan yavaş adımlarla bir kişi daha geliyordu, diğerlerinin yüzü kapalıydı ama bunun açıktı töbeestafirullah ( dua okuyım)
Gelip ölmüş annemin boğazını keserken annem bana " onu sevvv" diye bağırıyordu en son hatırladığım şey annemin boğazından akan kanlardı..

Uyandığım gibi yanımda her zaman bir bardak su bulunur onu içtim lakin kıp kırmızıydı hemen tükürdüm, odanın ışığını açtığımda babam bana doğru ilerliyordu halleri değişikti elini bana sürştü tam elini havaya kaldırıken arkamdan babam geldi, daha demin içerise olan babam kapıyı açmıştı, birden ağlamaya başladım ne oluyordu bana gelip sarıldı, işi bitmişti heralde hava aydınlanıyordu, babam bana korkma kabus diyordu ama inanın çok gerçek gibiydi hatta gibiydiyi bırakın vücudumda hissettim ellerini..

Babam daha sonra su getirdi, içtim onu ne gördün falan dedi, anlatmadım tabi gerçi anlatsamda ilgi bekliyor diye inanmazdı bana... Biliyorum ben

Ardından kitaba ilişti yine gözüm, orada duruyordu, babam sabah namazını kılıyordu aslında bende ara sıra kılarımda bu ay adetim her neyse kitabı elime alır almaz büyük bir yük hissettim, ne çok kalın ne de çok inceydi, yazıların hepsi bilgiseyar yazısıydı sanki birileri benim için hazırlamıştı bunları, hemen bu kitabı alıp babama çıktığımı söyledim alışıktı sabah saatlerinde çıkmama yıllardır gittiğim sahilde bir kayanın içi vardır hemen oraya gittim kitap 30 sayfa bir şeydi isterseniz sizd biraz bahsedeyim..

Hiç bir yazı yoktu, yani yazar, basılış, yayın evi sadece belirli şekiller ve onun altıntada isimlerş vardı

2 Adet saç teli
1 adet kağıt
Tas
Tuz
Bıçak
Ve kendi damarınızdan biraz kan..
Altında şu açıklama yazıyordu, kopardığınız kişinin telini tasa koyun kağıdın içerisine 33 kere
"Cehre min halekna şerri " yazın
Ardından avucunuzu kesin ve içine tuz atıp içine akıtın ardından bunu için..

Bu söylediklerim kıskandığın kişinin başına kem gözleri musallat eden büyüdü, öyle yazıyordu kitapta ilgimi çekmeye başladı bu kitap akşam ezanına kadar kitabı inceledim.. Ama bir şey dikkatimi çekti benim

Yarın sabah 11:00 civarı görüşürüz, bu zamana kadar burada olmanız dileğiyle hoşçakalın...

reklamlar

Kitabın belirli bir sayfasında bir büyü vardı, pek büyüyle tılsımla işi olan biri değildim açıkcası, lakin neden olmasın ? dedim aklımdan ölüleri başka bir bedene aktararak yaşatabilme imkanımız varmış, lakin bu büyüyü yaparken bedene cin de musallat olabilir ve o bedeni hapis alabilirmiş ( ölü bedeni ) ürperdim biraz hem ben ölüyü felan nerden bulacam derken mağaranın önünde yatan bir adam gördüm bıçak saplanmıştı ve kanı tazeydi, tek yapmam gereken onu annemin mezarının yanına zütürmekti lakin lakin böyle bir şey gerçek olamazdı ki aklımdan hayal filan derken yine telefonuma bir mesaj geldi

hayal olmayacak kadar gerçek

yok artık birileri benimle oyun oynuyordu bunu anlamıştım kitabıda orada bırakıp hızlıca mağaradan çıktım, eve doğru koştum baba evde yoktu büyük ihtimalle kahveye gitmişti, gelincede işe gidicekti zaten fakat aklımda hep o soru vardı ya annemi getirebilirsem ?

Akşama doğru beklemeye başladım, babam eve geldi, bişeyler atıştırıp dışarı çıktı , bende odama geçerken ne göreyim istersiniz, kitap komidinin üzerindeydi, ben onu orada bıraktığıma adım gibi emindim birileri bana çok pis oyun oynuyordu bunu artık anlamıştım, birazda korkuyordum evimin içine kadar girebilmişlerdi çünkü ardından ona baktım tekrardan o büyüye

BEDEN DEĞiŞTiRME

daha detaylı incelemeye başladım değişik değişik dualar isimler yazıyordu fakat ben şu cin musallat işine takılmıştım, ya o bedene musallat olup onun içinde yaşarsa ? Hayatı mı karartmaz mıydı ? ama bir taraftanda annem erkek bir bedenin içinde benimle tekrardan konuşabilicekti bunu duymak, çok güzel bir his olucağı kesindi bunları konuşurken uyuya kalmışım ki...

Rüyamda yine o evdeydim bu sefer farklıydı ortam, havada yağmur vardı, hava karanlıktı ve dolunay vardı, bu sefer omuzumda bir hissettim babamdı bu bana bakıyor bir şey demiyordu, habire ona bakıyorum göz kontağı kuruyorum yok cevap vermiyor en sonunda deli etme beni noluyor, neden burdayız diye sert bir şekilde çıkıştım bana aniden bir tokat attı, kötü biriydi ama bana hiç tokat atmamıştı şu ana kadar rüyada olsam bile etkilenmiştim ardından bana

git anneni şerrlilerin elinden kurtar gitttt

diye bağırdı nereye felan derken gene tarladaki ağacı gösterdi beni hemen camdan dışarı attı her yerimde çizik oluşmuştu, kanlar akıyordu ayağımada cam batmıştı zaten, çok hızlı yürüyemiyordum, hafiften ağacın altına gitmeye başladım lakin bu sefer tek bir kişi duruyordu o ağacın altında ve yüzü açıktı bakın şirk koşmak gibi bi niyetim yok ama afedersiniz yüzü hayvan karışımı gibiydi kedi köpek ne ararsanız çok korkutucuydu bide o yüze kanlar eşlik ediyordu annemi bir ağaca asmış altında tabure duruyordu iple bağlıydı, bana bakıp bakıp gülüyordu..

Annemin soz sözlerini işitim kulağımda..

beni yanına al evladım

Çok etkilenmiştim bu sözden ardından o şerrli bunun taburesine ayağınla vurup yere devirdi ardından bana doğru gelip saçımdan tuttu, ve anneme kafamı döndürerek onun dediklerini yapppp diye bağırıp durdu ardından zar zor kendimi yataktan attım lakin yatağın üzerinde kara çarşaflı biri duruyordu sadece öyle bekliyordu konuşmama hiç bir şekilde cevap vermiyordu havada kararmıştı zaten

Çok korkuyordum, bu rüya değildi, uyanmıştım çünkü k sadece yatağın üzerinde duruyordu, ayakları ve yüzü gözükmüyor kapkara çatşafın içinde yatağa temas etmeden sanki havada duruyordu, üroermiştim, bildiğim bütün duaları okuyup, gitmesini istedim, işe yaramıştı lakin rüyamda gördüğüm şerrlilere çok benziyordu hatta tıpa tıp aynısıydı çok korkmuştum sabah olmamıştı daha tuvalete girip aynaya baktım, bir gariplik yoktu lakin uyumamanın verdiği yorgunlukla göz torbalarım şişmişti zaten yanık olan yüzüme bu da eklenince çok ilginç bir hal almıştı..

Ardından karnımın acıktığını hissettim, dolabı açıp yemek çıkarttım, bıçakla tam domates kesicekken bıçakta babamın yansımasını gördüm arkamdaydı lakin arkamı döndüğümde kimse gözükmemişti, paranoyak oldum heralde gördüğüm rüyalardan çok etkilenmiştim lakin o kitap ? Umarım oda rüyadır diyerek odama koştum lakin oradaydı Allah kaht etsin komidinin üzerinde duruyordu bu sefer korkumun yerini heyecan almıştı çünkü bu sefer bu kitabın bana bir şeyler kasandırıcağını düşünüyordum..

Bu sefer biraz daha detaylı incelemeye başladım, her şey, her büyü vardı zenginlik para mülk lakin benim dedim gibi dikkatimi sadece annem için olucak büyü çekmişti riskliydi ama bunu yapmam lazımdı çünkü annem hayatta sevdiğim tek kişiydi oda beni seven tek kişi..

Ama bu tek başıma olucak bir işe benzemiyordu hemen Nazım abiye haber verdim o beni her zaman korur kollardı, babam okutmuyordu zaten benide o okutmuştu, iki sokak ötede marketin üstünde oturuyordu kendisi her zaman selamlaşır bana bir istediğim olup olmadığını sorardım, evine 2-3 kez girdim değişik bir ev açıkcası zaten hoca kendisi bu mahallenin ondan olsa gerek bu iyiliği..

Ardından kitabı hemen alıp evlerinin yolunu tutmaya başladım, yanlız beni her gören hayvan ters ters bakıyordu, sanki kötü bir varlıkmışım gibi çok geçmeden hocanın evine varıp kapısını tıklattım, kapıyı açar açmaz dualar okumaya başladı ve bana elimdeki kitabı yere bırakmamı söyledi..

Ben öyle diyince biraz afalladım tabi, ayakkabılığın üzerine koydum kitabı, bir yandan sevinmiştim benden başkasıda görebiliyoordu çünkü kitabı, habire ağzını oynatıyordu , dua okuyordu sanki daha sonra içeri çekti beni ama bu sert bir çekişti, öyle davet eder gibi değil..

Bir odaya cağırdı beni, bir tas bir de bakır vardı, elimi istedi uzattım erimiş bakırs bastırdı, daha sonra heme daha önce okudğu suyu elime döktü

Asha

Elimin avucunda bu yazı belirdi hoca dökünce suyu, direkt elimi çektim, elim yanmıştı çünkü, hafiften kafamda dönmeyr başladı bayıldım galiba..

Uyandığımda hoca başımda bekliyordu, garip bir şeyler olduğu belliydi ama ağzı iç durmuyordu, gözleri büyümüş bana bakıyordu, kendimi biraz toparlayıp "asha" kim diye sormamla hocanın elini ağzımda bulmam bir oldu, hoca dediğim adam bana vurmuştu ürpermiştim, neden böyle yaptığını sordum, bidaha ağzına olma onun ismini dedi, peki diyebildim sadece dışarı çıkıp kitaba baktım kitap yoktu, tekrardan içeri girdiğimde hocanın yanında olduğunu fark ettim. içeri almış olması beni üzdü, çünkü ilkte kitaba garip davranmıştı, bu kitabı bana kimin verdiğini sordu bir şey demedim, diyemedim çünkü cidden bilmiyordum, ardından hoca bana biraz bende kal dedi..