Sizlere kızların gençlikte bin, o çocuğu erkekleri tercih ettiğini, yaş ilerledikçe efendi erkeklere yöneldiklerini söylemişlerdir.

Ancak size bununla ilgili bir hikaye anlatacağım:
MÖ 280 ve MÖ 279yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma'ya saldırır ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda eder. Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak 50 filin desteklediği ordusunun tamdıbını kaybeder. Savaşı kazanmıştır, ama yanında koskoca ordudan arta kalan üç-beş sefilden fazlası kalmamıştır. Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme” dediği söylenir. Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkûm galibiyetleri anlatmak için kullanılır. Bu olaya atfen, benzer şekilde kazanılan savaşlara Pirus zaferi denir. (kaynak: Mustafa Özbek, Başkent Üniversitesi Sh.: 27)

Yani siz er ya da geç birini kazanırsınız ama gençliğin en dolu yıllarını yaşayacak, derdinizi, kederinizi, hatta ergen triplerinizi paylaşacağınız biri olmadı. Ret cevabı ala ala, terkedilmeyi, oynanmayı sindire sindire yani sonunda gibile gibile(seven gibilir) doğru(!) kızı buldunuz yaşınız da bir hayli ilerledi ancak bulduğunuz kız sizden önce kaç kişiye elletti?
Elin bini geldi baklavanın ortasını, karpuzun ortasını en tatlı yerini yedi, kenarları-kabukları size kaldı.
Siz Sevdiğinizi söylemeye çekinirken, bir köşede oturup Müslüm Gürses şarkıları dinlerken o elin biniyle gününü gün etti. Siz azmettiniz yalnızlığın verdiği gayretle işinize, okulunuza sarıldınız, her gece yalnızlık türküleri söylediniz.
Derken, binlerden ağzı yanan kızlar, sizi işinde kariyer yapmış, akademik kariyer yapmış olarak buldu ve sizin onlara aşık olmanızı istedi.
-Yok öyle yağma, bize ergenlikte, liselilikte, sevgi nedir? aşk nedir? kimse öğretmedi ki birine sevgi gösterip, aşk besleyelim

Başa dönersek yukarıda değindiğim, Pirus Zaferi gibi siz belki birinin aşkını, sevgisini kazandınız ama Allah kimseye böyle zafer yaşatmasın.

Soruyorum şimdi size panpalar, siz ileride hakettiğiniz başarıyı elde edince peşinizden koşan kızlara yüz verecek misiniz?

konuyu derinleştiriyorum:
henüz istifini bozmamış, kişiliğinden taviz vermeyen, sevdiği kızı bekleme , sevdiği kıza açılma, sevdiği kızla yakın arkadaşlık sürecinde olup efendiliğinden taviz vermeyenler.
bir çoğunuzdan büyüğüm, 30uma merdiven dayadım, üzerine basa basa söylüyorum
seven gibilir, giben sevilir.
+sizin baktıklarınız size bakmadı
+şansınızı denemek isteyip yanına gittiniz, açıldınız. cevapları: başka biri var, seni arkadaş olarak görüyorum, oldu
+sevgilimden yeni ayrıldım biraz kafa dinlemeye ihtiyacım var, dedi, tabi sizinle yazışmayı yine ihmal etmedi, size ümit verdi ve siz elinizde çiçekle her gün geçtiği yolda beklerken, onu yanındaki sevgilisiyle görünce elinizdeki çiçeği düşürdünüz
+sizin her türlü masum, güzelliklerle dolu duygularınızı hiçe sayıp, dişiliklerini kullanarak sizinle oynamayı hobi haline getirdiler.
+Siz hayattan intikam alabilmek için çalıştınız, didindiniz ve bu sefer baktınız ki talipleriniz kendi kendine geliyor. şapkanızı önünüze koyup düşünün, sizi sevdiği için mi geldi( veya sizinle evlilik yaptı yapmak istedi), yoksa gençliğinde başkalarından yediği kazığı, sizinle evlenerek onlara gösteriş yapmak, onlardan intikam almak için mi sizi tercih etti? veya rahat bir hayat sürmek, efendi adam ne de olsa geçmişte yaşadığım acılar(ühühühü) boynumu büktü öyle bir erkekle olmak en doğrusu dediği için mi geldi?

+tekrar söylüyorum, gerekirse bekar ölün ama siz zor günleri atlattıktan sonra size gelecek sevgiliyi(huur), geceliği 300-500 TLye kiralayabiliyorsunuz, huurlar bile o tür kızlardan şereflidir ki hiç değilse niyetleri belli, bizi arkadaş olarak gördüğünü söyleyip başkasına vermiyor
diğer bir deyişle bizi müşteri olarak evlerine aldıkları zaman, başka bir müşteriyi kabul etmiyorlar