/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +75 -43
    edit3: sahibi yaparak okuyun arkadaşlar troller için

    EDiT: beyler bu olayları yaşayan ben değilim belirtmiştim zaten

    edit2: beyler kısa sürede üstlere çıktık öncelikle herkese tesekkür ediyorum hikayenin hepsini yazmam 2-3 hafta falan sürecek 2-3 saatlik eli gibinde bekleyen panpalarımızın istediği gibiş hikayeleri gibi değil tüm ayrıntıları yazacağım esen kalın

    beyler bi coğunuzun hayal bile edemeyeceği belki benim de şans eseri basıma gelen olay, ben nosxe. üniversite öğrencisiyim. (2008) bir arkadaşla aynı evi paylaşıyordum ancak mezun olup gidince tek kaldım. ilk bir iki ay idare etmeye çalışsam da tek başıma kira ve diğer masrafların altından kalkamayacağım belli olmuştu. mezun olmama en az bir sene vardı daha. o nedenle yeni bir ev arkadaşı bulmak için fakültenin panosuna ilan yapıştırdım.
    birkaç kişi ilgilendi ancak evi gelip gördüklerinde vazgeçtiler. ev eski bir binanın girişinin iki kat altındaydı. iki oda bir salondan ibaret, küçük ve bakımsız bir daireydi. sadece tek bir odasının o da küçük bir penceresi vardı. Gündüz vakti bile evde lamba yakmak gerekiyordu. ısıtma sistemi ise yoktu, kışın elektrik sobası ile idare ediyordum. yine de merkezi bir yerde olduğundan epey bir para veriyordum kira olarak. beyler şukuya göre devdıbını getiricem
    ···
  2. 2.
    +51 -7
    birkaç gün sonra telefonum çaldı. arayan cemil adında birinci sınıf öğrencisi bir çocuktu. yurtta kaldığını ama eve çıkmak istediğini söyledi. eve baktı, ben beğenmeyeceğini zannederken, “tamam, tutuyorum!” dedi. “yurtta çok sıkıldım, yapamıyorum orada, en azından burada kendi evimde olurum. bir haftaya kadar taşınırım!” deyince çok sevindim.

    cemil dediği gibi bir hafta sonra taşındı. pencereli odada ben kalıyordum, yandaki odayı ona verdim. aramızdaki yaş farkından dolayı saygıda kusur etmemeye çalışan, kendi halinde, efendi ve temiz bir çocuktu. ailesinin tek çocuğuydu. anne ve babası sivas’ta yaşıyordu.

    bir ay kadar sonra memleketten anne ve babasının bir akrabalarının düğünü için geleceğini ve burada kalıp kalamayacaklarını sordu. “ne demek oğlum, söylemen bile ayıp. benim için problem değil!” dedim. eski ev arkadaşımın annesi ve babası da zaman zaman gelir gider, kalırdı. beyler şukulayın biraz dıbına koyim
    ···
    1. 1.
      +18 -1
      Şuku şuku diye ölcek dıbına kodugum
      ···
      1. 1.
        0
        hikaye nasıl beyler okunur mu heyecanlı mı ?
        ···
    2. 2.
      +1
      Bu cemillerde hep bi takluk çıkıyo amk sözlüğünde
      ···
  3. 3.
    +48 -8
    beyler biraz burda olduğunuzu belli edin ona göre yazma hızını arttırayım

    tesettürlü bir kadındı, uzun ve bol pardesüsünü üzerinden hiç çıkartmıyor, başını büyük eşarplarla bağlıyordu. O nedenle vücut hatları belli olmuyordu hiç. ama o bol ve kendini gizleyen giysilerinin altında bir hazine taşıyordu meryem hanım. sutyenlere bakılırsa top güllesi gibi memeleri vardı. külotlarsa iri bir züte sahip olduğunu gösteriyordu.

    yannanım demir gibi sertleşmişti. saten külotlardan birini alıp yarağıma sürtmeye başladım. külot yannanımın üzerinde gidip geldikçe sanki meryem hanımı gibiyor gibiydim. gözlerimi kapatmış, o zevkle kendimden geçmiştim. ne ara nasıl boşaldığımı anlayamadım ancak bir çuval inciri berbat etmiştim. Külotun üzeri döllerimle kaplanmıştı.

    az önceki heyecanın yerini bu kez bir telaş ve korku aldı. ne yapsam, ne etsem diye düşündüm, külotu almaktan başka bir çare bulamadım. diğer külot ve sutyenleri eskisi gibi yerlerine koyarken üzeri döllerimle kaplı olan mavi külotu odamda yatağın altına sakladım.

    akşam geldikleri zaman meryem hanım doğrudan odaya geçti yine. hamit bey ve cemil’le bir süre sohbet ettim. hamit beyin dün gece karısını çatır çutur gibtiğini düşünüyordum o bana bakıp konuşurken. aklım hep oradaydı. cemil ise annesiyle babasının kendi yatağında gibiştiklerinden habersiz babasının sözlerine başıyla onay veriyordu sürekli.

    ertesi sabah meryem hanımla göz göze geldim tuvaletin kapısının önünde. sabahın erken bir saati olmasına rağmen kalkmış ve aynı şekilde giyinmişti yine. beni görür görmez yüzü kızardı. acaba külotlarından birini aldığımı anlamış mıydı? gülümseyip, “günaydın!” dedim. ancak kuru bir, “hayırlı sabahlar!” dedikten sonra hızlıca odaya girdi. kadının yüz ifadesinden bir şey anlayamamıştım.

    düğünün ardından hamit Bey ve meryem Hanım evden ayrıldı. giderlerken meryem hanım gözlerini benden kaçırıyordu sürekli. bense acaba anlamış mıdır diye düşünmeden edemiyordum. hamit bey ise, “evladım, bu oğlan sana emanet, sen bunun abisisin. bir yaramazlığını görürsen hiç düşünmeden kulağını çek, sen de benim bir oğlumsun artık!” dedi yanağımı okşayıp. ama saçlarımı daha kısa kestirmem gerektiğini de söylemeden edemedi.

    akşam odama girince yatağın altına sakladığım külotu çıkarıp yeniden onunla 31 çekmek istedim. ancak yatağı kaldırınca büyük bir sürprizle karşılaştım. Yatağın altında külot falan yoktu. bir anda yumruk yemiş gibi oldum. odanın altını üstüne getirdim, ama külottan eser yoktu. meryem hanım külotunu aldığımı anlamış ve belli ki onu yatağımın altında bulduktan sonra almıştı. ev arkadaşımın annesine rezil olmuştum. ancak yapacak bir şeyim yoktu.

    bir ay kadar sonra cemil annesinin geleceğini söyleyince heyecanlandım. meryem hanım bu kez tek başına gelecek ve bir aya yakın kalacaktı. -- - - -
    heyecan şimdi başlıyor beyler devdıbını şukuya ve reze göre akşama doğru yazacağım ( şuku patlaması olursa şimdi de yazabilirim :D )
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +39
      Adam nerden bilsin oğlunun arkadaşının o.c olduğunu
      ···
      1. 1.
        +5 -2
        Panpa Türkçe'de sadece T.C'nin arasına nokta konur. Yani o.c değil oc yada oç yazmalısın.
        ···
    2. 2.
      +3 -9
      Vurur yüze ifadesi gibişe gidiyorum bitanesi
      ···
      1. 1.
        -1
        takunu çıkardınız mk
        ···
    3. 3.
      +2
      Ulan bi güldürmeyin amk tam sertleşiyor :,D
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +42 -9
    * beyler uzun part giricem bi 20 dakika yokum misafir geldi görüneyim)" >*~
    ~~ gelince de +10 şukuyu görmek istiyorum :D o kadar şuku lafı açmadım yorumlarınız iyi bi de şukulasanız kırmayın beni :D
    ~~ gelince heyecan baslıyor
    ~~
    aşağı caddeye indik, geçen taksilerden birini durdurdum. “abla Beşiktaş’a gidecek, en yakın yoldan zütürürsün!” dedim taksiciye. “sen merak etme kardeş, ben hallederim!” dedi taksici. arka koltuğa oturan meryem hanım bana, “allah razı olsun, çok sağ ol!” dedi gülümseyerek. ilk defa gülümsemiş, teşekkür etmişti. meryem Hanım serhat’la buluşmaya daha doğrusu gibişmeye giderken, ben de eve döndüm. Döner dönmez de tuvalete girdim ve meryem hanım’ı düşünerek 31 çektim.

    1 saat kadar sonra cemil aradı. “anneme ulaşamıyorum, telefonu kapalı. versene konuşayım!” deyince, “annen yok, dışarı çıktı!” dedim. “nereye gitti ki?” diye sordu şaşırmış gibi. “bilmiyorum, bir şey demedi bana!” dedim. “iyi, tamam!” diyerek kapattı. annesinin o sıralarda Serhat’la çatır çatır gibiştiğinden habersizdi. meryem hanımın beşiktaş’a gittiğini söylememekle iyi mi ettim kötü mü bilmiyordum, ama söyleyip işin içine karışmak da istemiyordum.

    2 saat sonra kapının zili çaldı. gelen meryem hanım’dı. telaşla içeri girerken ilk sözü, “cemil geldi mi?” oldu. “yok, gelmedi ama aradı. Size ulaşamamış... ” dedim. “benim de telefonun şarjı bitmiş, eski telefon, hemen kapanıyor!” dedi elindeki telefonu gösterip. daha sonra hiçbir şey demeden cemil’in odasına girip kapıyı kapattı.

    az sonra içerde cemil’le konuştuğunu duydum. “döne aradı, onun yanına gittim oğlum. çay içip konuştuk. bu telefonun şarjı çabuk bitiyor, kaç defa dedim babana bana yeni bir telefon alsın diye, ama almadı... ” diyordu. cemil saf bir çocuktu, annesi onu kandırmasını iyi biliyordu...
    ···
  5. 5.
    +40 -4
    ~~ bu part için rekor şuku bekliyorum okuyunca şok olacaksınız!

    devam ediyoruz:Koltuğa oturdu bende sandalyedeydim sessiz olmamız lazım diyerekten yanına oturmamı istedi. Yanına geçtim ve "her şeyden haberim var sakın yalanlamaya kalkma ilk gün evde olduğunun da farkındaydım Serhat'ın Cemil'in babası olduğunu sen ben ve Serhat abin ölene kadar sır tutucaz dediği an kendime gelemedim.

    Ayağıyla ayağımı dürterek "muallak'e bak beni dikkate almıyor dedi huur bir tavırla. ardından "Bana Meryem Hanım demen beni rahatsız ediyor dedi." şok üstüne şok yaşıyordum ve Cemil'in babasının Serhat olduğunu öğrenmem benim de olayların içine girmemi sağladı. Bu iyi mi kötü mü şuanlık kestiremiyordum fakat Meryem Hanım ve Serhat'ın kavga ettiklerini biliyordum.

    Ve yannan delisi Meryem Hanım ne yapacaktı bunu kendime avantaja çevirebilir miydim? sorularıyla iyi geceler diyip odama çekildim.
    ···
    1. 1.
      0
      Sukunu verdim devam et gibtirtme belani
      ···
    2. 2.
      +1
      Ben demistim lan cemil serhatin cocugu diye
      ···
  6. 6.
    +37 -6
    sabah erkenden bir sınavım vardı ve başka da dersim yoktu o gün. sınavın ardından eve geçtim. kafayı vurup yatmak istiyordum. hem böylece meryem hanım da evin içinde biraz olsun rahat ederdi.

    cemil evde yoktu, o da benim gibi erkenden gitmişti okula. meryem hanım da görünmüyordu, sonra tuvalette olduğunu anladım. içerden su sesi geliyordu. evde olmadığımı bildiğinden banyo yapıyordu anlaşılan.

    yavaşça kapının önüne ilerledim. anahtar deliğinden baktım
    - - - devamı +5 şukuda
    ···
    1. 1.
      +5
      Oturduk seni bekliyoz panpa
      ···
    2. 2.
      +6 -2
      hazırda panpa +5 olsun atacam
      ···
    3. 3.
      0
      +5 bekleme +3 oldu at bişey olmazzzzzzzz
      ···
    4. 4.
      0
      lan at hadi ha 3 ha 5 şuku ne farkeder
      ···
    5. 5.
      0
      3 kurtarmazmi pnp
      ···
    6. 6.
      0
      4 oldu hadi hikayeci reiz
      ···
    7. 7.
      -2
      http://ktunnel.net/index....81e3fd6cb04af933f89318355
      YALAN iNANMAYIN ŞUNA AMK
      ···
    8. diğerleri 5
  7. 7.
    +39 -4
    bende sıkıldım devam ediyorum amk
    -- babası yüklü bir nakliye işi almış, karısını evde tek başına bırakmaktansa istanbul’a oğlunun yanına göndermeyi tercih etmişti. aradan geçen 1 ayı atlıyorum

    bir akşam eve geldiğimde meryem hanımı salonda cemil’le otururken buldum. beni görür görmez yüzü pembeleşti, gözlerini kaçırıyordu yine. ben de en az onun kadar utangaçtım, ama yine de, “hoş geldiniz!” dedim. yüzüme hiç bakmadan, “hoş bulduk!” dedi, ardından da, “oğlum bir şey olursa ben odadayım!” dedi ve kalkıp cemil’in odasına geçti, kapıyı kapattı.

    bir ay önceki davranışını devam ettiriyordu, ancak giyiminde farklılık vardı meryem hanımın. geçen sefer uzun ve bol gri pardesüsünü üzerinden hiç çıkartmamıştı evde kaldığı süre boyunca, ama şimdi altında çiçekli uzun bir etek, üstünde ise beyaz, uzun kollu bir bluz vardı. başını da büyük bir türbanla bağlamıştı çene altından sıkıca. beyaz bluzunun altında ise tahmin ettiğim gibi iri memelerini taşımakta zorlanan beyaz sutyeni belli oluyordu. aynı zamanda hafif göbeği de vücudunu saran bluzun altında açığa çıkmıştı. önümden geçip cemil’in odasına girerken arkasından baktığımda eteğinin altında sallanan zütünün yanakları beni saten külotuna boşaldığım zamandaki gibi heyecanlandırdı.

    o gece yan odamda yine meryem hanım yatıyordu, ama bu sefer tekti. Bunu bilmenin heyecanıyla eşofmanımı indirip 31 çektim. bu beyaz tenli, kara kalın kaşlı taşra güzelini hayal ederek boşaldım ve ardından derin bir uykuya daldım.
    ···
  8. 8.
    +41 -1
    birkaç gün sonra anne ve babası geldi. babası hamit adında, kırklı yaşlarında orta boylu, zayıf biriydi. annesi ise meryem isminde bir kadındı. kocasından daha genç gösteren, onun gibi orta boylu, tesettürlü bir kadındı. annesi ben gelince cemil’in odasına geçip kapısını kapattı ve bütün akşam odadan hiç çıkmadı. tutucu, mutaassıp bir kadın olduğunu hemen belli etmiş, yabancı bir erkeğin yanında oturmaktan çekinmişti.

    hamit beyefendi ve ağırbaşlı bir adamdı. nakliyecilik yapıyordu, zaten daha önce cemil bahsetmişti bundan. bu yannan da karısı gibi tutucu biriydi. uzun saçlarımdan rahatsız olduğunu anladım ancak bir şey diyemiyordu.

    cemil anne ve babasına odasını vermişti, kendisi salondaki çekyatta yatacaktı. ertesi gün okuldan döndüğümde evin pırıl pırıl olduğunu, her yerin temizlendiğini gördüm. aynı zamanda mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. meryem hanım evi temizlemiş, yemek yapmıştı. kendisine teşekkür ettim ancak kadın bana cevap vermek yerine yüzüme bile bakmadan cemil’in odasına geçti ve kapıyı kapattı. bu şekilde davranmasına bozuldum ama neticede anadolu insanıydı ve bu da onların hayat şekliydi.

    bir sonraki akşam hamit bey ve cemil’le yemek yedikten sonra odama geçtim. meryem hanım yine cemil’in odasına girmiş, yemeğini de orada yemişti. yaklaşan sınavlara hazırlanmam gerekiyordu. gecenin ilerleyen saatlerine kadar ders çalıştım. saat iki gibi yattım ama gözüme uyku girmiyordu. bir saat kadar sonra küçük küçük sesler, takırtılar duymaya başladım. daha önce evde fare olmuştu, acaba yeniden ortaya mı çıktılar diye düşündüm.

    kulak kabarttım, duvar dibinden geliyor gibiydi sesler. yavaşça kalktım yataktan, cep telefonunun ışığı ile yerlere baktım ama görünürde fare falan yoktu. ancak sesler bir azalıp bir çoğalarak gelmeye devam ediyordu. kulağımı duvara dayadım bu kez. nefesimi tuttum ve seslerin yan odadan gelip gelmediğini anlamaya çalıştım.

    evet, sesler yan odadan geliyordu ama bunlar farenin sesi değildi. cemil’in anne ve babası gecenin bu saatinde - - - beyler şukulayın ona göre devdıb edicem kendinizi belli edin
    ···
    1. 1.
      +3
      sonunda yine gibiş var
      ···
    2. 2.
      +1
      ""kadın bana cevap vermek yerine yüzüme bile bakmadan cemil’in odasına geçti ve kapıyı kapattı"" ve sen böyle mutaassip bir anneyi gibtin ,pust..
      ···
  9. 9.
    +31 -8
    gecenin bu saatinde gibişiyorlardı çıkan ses yataktan geliyordu. kalbimin atışları hızlanmaya başladı birden. oğullarının tek kişilik yatağının üzerinde gibişiyordu anne ve babası.

    yannanımın sertleşmeye başladığını hissettim. daha önce yaşamadığım bir deneyimdi bu. Yaylı yatağın gıcırdama seslerine zaman zaman yatak ayağının zeminde çıkardığı sesler ekleniyordu. hamit bey ve meryem hanımdan çıt çıkmıyor, bu işi sessiz sedasız yapıyorlardı. ancak yatak onlar gibi sessiz kalamıyordu üzerinde yaşananlara.

    bir elimi yannanıma atıp okşamaya başladım. kalbimin atışlarını boyun damarlarımda hissediyordum. içerden gelebilecek en ufak sesi bile duymak için nefesimi olabildiğince tutmaya çalışıyordum. sesler zaman zaman artıyor, azalıyordu. Bense yannanımı okşayıp yutkunuyordum sürekli. ayakta 31 çekecek hale gelmiştim.

    derken yaylı yatağın sesleri daha hızlı ve seri şekilde gelmeye başladı. aynı zamanda 'tak, tuk!' sesleri de eşlik ediyordu bu seslere. hamit bey gittikçe hızlanmaya başlamıştı anlaşılan. Sesler 10-15 saniye kadar bu şekilde devam ettikten sonra yavaş yavaş azalmaya başladı. hamit ney boşalmıştı demek ki.

    bir süre daha kaldım o halde ve içeriyi dinledim, ancak sesler kesilmişti. yannanım patlayacak hale gelmişti. çırılçıplak bir halde yatağa uzandım, yan tarafımda çatır çatır bir gibişmeye kulak misafiri olmuştum. yannanımı okşarken aklım meryem hanımdaydı. kapalı, tutucu bir kadın da olsa sonuçta bir kadındı ve kendini erkeğine teslim etmişti bu gece. hem de oğlunun yatağında. yannanımı okşaya okşaya sonunda döllerim akmaya başladı. gecenin karanlığında ev arkadaşımın annesini düşünerek boşalmıştım. yere attığım külotumla döllerimi sildim. boşalmanın verdiği rahatlıkla uyudum. Sabah erkenden çıkıp okula gittiğimden hamit bey ve meryem hanımı göremedim. akşama doğru eve geldiğimdeyse evde kimse yoktu.

    hamit bey ve meryem hanımın bavulları cemil’in odasındaydı. aklıma bir binlik geldi o anda. bavulu açtım. içini karıştırırken aradığım şeyleri buldum kolayca. meryem hanımın iç çamaşırlarıydı bunlar. farklı renklerde kimisi pamuklu kimisi parlak saten, dantelli külotlar ve sutyenler vardı. Külotları alıp kokladım, bazılarında kırmızımsı lekeler vardı, adet izleriydi bunlar. sutyenlerinse iç kısımlarında meme uçları iz yapmıştı, dilimle yaladım o kısımlarını.
    - - - beyler şukular artarsa bundan sonraki partta uzun uzun yazmaya baslayacağım
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon.
      ···
    2. 2.
      0
      aq daha hiç bir takunu görmediğin kadını düşünüp sadece yatak gıcırtısıya nası boşalıyon
      ···
  10. 10.
    +35 -3
    seri atmaya baslıyorum beyler seri şukulayın :D

    ~~

    adamın iniltileri ve çekyatın eskimiş yaylarının gıcırtıları artık son raddeye gelmişti. adam meryem hanımı hayvan gibi gibiyordu resmen. meryem hanımsa bu durumdan çok memnundu ki, “Oğhhh, ağhhh, gib, gib, ağhhh, ayyy!” seslerini evde kimsenin olmadığını düşünerek rahatça çıkartıyordu. oysa ben evdeydim ve kulaklarım duyduklarına inanamıyordu.

    sonunda adamın resmen kurbanlık bir dana gibi böğüre böğüre boşaldığını anladım. Uzun ve hırıltılı inlemeleri giderek azalmaya başlarken, çekyatın gıcırtıları da aynı şekilde azalmıştı. meryem hanımın zevk ve acı ile karışık inlemeleri de kısılmıştı.

    Bir iki dakika kadar sonra adamın, “oğhhh, yoruldum be!” dediğini duydum. meryem Hanım, “öküz gibisin, belimi kırdın!” dedi karşılık olarak. adam, “amma tantana yaptın sen de be!” dedi sinirlenmiş gibi. gerçekten de adam meryem hanımı öküz gibi gibmişti.
    ···
  11. 11.
    +35 -2
    ~~ beyler uzun giriyorum 19:15 - 19:20 gibi gelirim belki daha da erken gelebilirim
    ~~ beyler ikinci sıraya yerleşebilirsek bu gece trende girme sözünü veriyorum
    ~~ daha ciks başlamadı heyecan falan tam oturmadı gelince hafiften heyecanlı olucak
    meryem hanım hazırlanmıştı. geçen günkü pardesüsü vardı üzerinde. ancak bu kez makyaj yapmamıştı. çenesinin altından sıkıca bağladığı büyük başörtüsüyle yaşından büyük gösteriyordu. arabaya binerken serhat cemil’e, “cemil sen arkaya annenin yanına otur, arkadaş da yanıma geçsin!” dedi. meryem hanımın külotuna akıttığımı Serhat da biliyordu ve o yüzden kendince beni meryem hanımdan uzaklaştırmaya çalışıyordu.

    cemil ve annesi arka koltuğa geçerken ben Serhat’ın yanına oturdum. Serhat yol boyu Cemil’le konuşurken benimle hiç konuşmadı. Aynı şekilde meryem hanımdan da hiç ses çıkmıyordu. gelmemden ikisi de rahatsız olmuştu, ama arada Cemil olduğundan bir şey diyemiyorlardı.

    lüks sayılabilecek bir kebapçıya gittik. serhat sert tabiatlı olmasına karşın bonkördü. cemil ve ben hapur hupur midemizi doldurduk. meryem Hanım ise oldukça sessizdi. ürkek ve çekingen bir şekilde yiyordu yemeğini.

    eve döndüğümüzde meryem hanım odaya geçip kapıyı kapatırken, ben cemil’e serhat’la ilgili sorular sordum. Serhat’ın lokantacılık yaptığını, durumunun fena sayılmadığını, evli ve 2 kızının olduğunu söyledi. anne ve babasının sivas’ta yaşadığını, ayda yada iki ayda bir Sivas’a onları görmeye gittiğini söyledi. “Sivas’a geldiğinde bize de uğrar!” dedi. tabii bu uğramalarda Serhat’ın annesini gibtiğinden habersizdi cemil.

    biz konuşurken meryem hanım odadan çıkıp yanımıza geldi ve “saat kaç?” diye sordu. cemil de ben de kol saati kullanmıyorduk. cemil telefonuna bakıp saati söylerken, annesi, “oğlum, şu duvara bir saat asın da dakka başı saati sormayayım. sen de rahat et, ben de!” dedi. meryem hanımın bu sözleri kafamın içinde şimşekler çaktırdı bir anda. “tamam, ben hallederim!” dedim cemil’e.

    ertesi gün okuldan sonra önceden adresini aldığım bir mağazaya gittim. kredi kartımın limitini doldurma pahasına epey para ödeyerek güzel bir duvar saati aldım. getirip duvara astığımda, meryem Hanım, “allah razı olsun, hah şöyle, saat kaç diye durmadan telefona mı bakmak lazım!” dedi. saati beğenmişti, ancak saatin içinde bir casus kamera olduğundan habersizdi.

    Sonraki gün eve girdiğimde, meryem hanımın, “cemil sen misin?” diyen sorusu ile karşılaştım. Kendisi görünmüyordu, Cemil’in odasındaydı. “hayır, benim, nosxe!” dediğimde bir şey demedi, ancak oda kapısının kapanma sesi geldi.

    Saatin arkasındaki hafıza kartını aldım. Gün içinde meryem hanımın ne yaptığını çok merak ediyordum. Acaba Serhat gelmiş ve gibişmişler miydi? odamın kapısını kilitleyip kartı bilgisayara taktım.

    Saati satan adam görüntü ve ses kalitesinin çok iyi olduğunu, harekete duyarlı olduğundan sadece bir hareket anında kayıt yaptığını söylemişti. kalbim deli gibi çarpıyordu. kartın içindeki video dosyasına tıklayıp açtım...

    Saat 09:30’da Meryem Hanım elinde telefonuyla çekyatta oturuyordu. Kulaklığı takıp sesi açtım hemen. Konuştuğu serhat’tı. “ne zaman gelirsin? Yok, Cemil de yok, öbür oğlan da! tamam, acele et!” diyerek kapatırken, saati almakla çok iyi yaptığımı anladım. meryem Hanım evde kimsenin olmaması nedeniyle başını örtmemişti. Uzun ve siyah saçlarını arkadan bir lastikle bağlamıştı. uzun ve bol siyah bir etekle, kırmızı uzun kollu bir gömlek giymişti.

    Saat 10:00’u biraz geçerken kapının zili çaldı. Saniyeler sonra Serhat salonda, duvar saatinin yani kameranın karşısındaydı. yannanım sertleşmeye başlarken şu anda yan odada bulunan meryem hanımın yediği naneleri öğrenecek olmanın heyecanı her yanımı sarmıştı.

    meryem Hanım bir anda serhat’a sarıldı sıkıca, Serhat da aynı şekilde karşılık verdi. ardından Serhat çekyata otururken meryem hanımı da kucağına oturttu. serhat meryem hanımın dudaklarını, yanaklarını deli gibi öpüyor, arada bazen kendini kaybetmiş gibi, “Çok özledim seni, çok özledim!” deyip duruyordu. Oysa daha birkaç gün önce meryem hanımı taksiye bindirip göndermiştim, o gün de çatır çutur gibişmişlerdi, ama bu onlar için çok gerilerde kalmıştı demek ki.

    serhat’ın, “Çok özledim!” sözlerine Meryem Hanım da aynı şekilde karşılık veriyordu. Serhat onun yüzünü, dudaklarını, yanaklarını öperken, o Serhat’ın sırtını, omuzlarını okşuyordu. Derken Serhat sağ elini Meryem hanımın eteğinin altından soktu. O anda yannanım patlayacak hale gelmişti bile. meryem hanımın çorapsız, bembeyaz ve dolgun kalçasını avuçlayıp okşarken, benim gözüm o muhteşem kalçadaydı.

    Serhat meryem hanımın kalçasını okşarken, meryem Hanım da gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı. azgın, yerinde duramayan bir kadındı. az sonra Meryem hanımın beyaz, dolgun memeleri açığa çıktı. Sutyen takmamıştı, gömleğin düğmeleri açılır açılmaz memeleri arzı endam etmişlerdi. Serhat’ın sağ eli meryem hanımın kalçasında, ağzı memelerindeydi. kadının memelerini deli gibi emiyor, ısırıyor, öpüyordu.

    meryem hanımsa halinden çok memnundu. serhat’ın kel kafasını okşayıp öpüyordu bu sırada. serhat elini eteğin altına daha çok sokmaya başladı. derken Meryem hanımın beyaz külotunun Serhat’ın elinin altında olduğunu gördüm. Külotun lastiklerini çekiyordu. kendinden geçmiş halde Meryem hanımın memelerini emmeye devam ediyordu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +30
      Çorapsiz bembeyaz ve dolgun kalçası ne amk züte çorap mi geciriyorlar sizin orda
      ···
    2. 2.
      0
      reezzzzzz
      ···
    3. 3.
      0
      senin anlattığın saat gizli kameralı saatlere ulaşmak senin gibi her ergene düşmez.
      kaldı ki o kamera bir de ses kayd ediyor peh
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +32 -5
    yavaşça kapının önüne ilerledim. anahtar deliğinden baktım, ama simsiyah bir karanlıktan başka bir şey yoktu. odama geçerken yan odada çalan telefon dikkatimi çekti. yatağın üzerinde eski model bir cep telefonu sürekli olarak çalıyor, titreşiyordu. meryem hanımın telefonuydu bu.

    odama girdim ve kapıyı kapattım. yan odada ise telefon çalmaya devam ediyordu. acil bir çağrı mı acaba, meryem hanıma haber versem mi diye düşünmeden edemedim. ancak haber verirsem daha büyük bir hata ederdim. kadın benim evde olmadığımı sanıp yıkanırken bir anda karşısına çıkarsam düşüp bayılabilirdi. - - -
    +3 de devam 5 olmuyor amk :D
    ···
    1. 1.
      +1
      Uzun yaz panpa rezin hakkını ver
      ···
  13. 13.
    +31 -2
    on dakika kadar sonra tuvaletin kapısı açıldı. meryem hanım kapımın önünden geçip yan odaya girdi. telefon çalmaya devam ediyordu bu sırada, derken meryem hanımın telefonu açtığını ve konuştuğunu duydum. hemen kalktım yataktan ve kulağımı dayadım duvara.

    “tamam tamam, patladın mı? banyodaydım diyorum banyoda. ölmezsin ya, bekle!” diyordu sinirli bir sesle. konuşma bittikten 10 dakika kadar sonra bizim dairenin zili çaldı. kimdi bu? cemil değildi. belki de bir akrabasıydı. odamda durup beklemek en iyisiydi.

    az sonra dairenin kapısının açıldığını ve bir adamın, “neredesin be, sabahtan beri arıyorum açmıyorsun!” dediğini duydum. meryem hanım’ın, “ölmedin ya, bekle ne olacak!” demesi izledi adamın sözlerini. büyük bir merak kapladı içimi. bu işte bir iş vardı ama ne?

    adam, “bana bak, kimse yok değil mi?” diye sorunca, meryem hanım, “korkma kimse yok. oğlumun akşama kadar dersi var. arkadaşı da okulda, o da kim bilir ne zaman gelir!” diye bir yanıt verdi. Bu konuşmalar heyecanımı büsbütün artırırken az sonra şahit olacaklarımın da habercisiydi.

    gelen adam meryem hanım’ın aşığı ve gibicisiydi...
    ···
    1. 1.
      +8
      Heyecanlandım panpa
      ···
    2. 2.
      +3
      Sen asilmaya devam amk, elin adamı zütürecek Karıyı..
      ···
  14. 14.
    +3 -30
    ben de yannamı açıp osbire başladım, arkaya giderken yanlışıkla yerdeki fareye basıp düştüm o sesten dolayı serhat geldi ve beni tuttuğu gibi kaldırıp meryem hanımın üstüne attı ve arkadan batmanli yannanıyla üstüste gibti

    buda böyle bi anımdır
    ···
  15. 15.
    +31 -1
    ~~ dostlar entry 0 - 0 da kalıyor okuyo musunuz anlamıyorum görünce şukulayın ona göre atayım

    devam ediyoruz: “Bana müsaade... ” dedim ayağa kalkıp. “Sütlaç istersen dolaptan al, bir tencere yaptım!” dedi gülümseyerek. “Sağ olun!” diyerek odama geçerken, Meryem Hanımın sandığım gibi biri olmadığını anladım. Yanında kocası, oğlu veya Serhat varken benden çekinir görünürken, kimse olmadığında rahat hareket ediyor, çekinmiyordu. Pazar günü börekten yiyebileceğimi söylemesi, kendisini taksiye bindirmemi istemesi de bunun bir işaretiydi.

    Kapıyı yavaşça kilitledim ve bilgisayarın başına oturdum. Ekranı açtım, kulaklığı taktım. Kaldığım yerden devam ettim izlemeye. Az önce içerde, yanımda oturan, kokusunu aldığım, nefes alış verişlerini hissettiğim Meryem Hanım şimdi yine Serhat’la sevişiyordu.

    Serhat memelerini öpüyor, emiyordu sürekli. Meryem Hanımsa, “Daha hızlı, hızlı em!” diyordu Serhat’a. Onun kel kafasını, omuzlarını, sırtını okşuyordu. Serhat aldığı talimatla memelere iyice yumuldu, dili meme uçlarında geziniyor, ısırıyor, dişliyordu. Saatin gizli kamerası saniye saniye net bir şekilde kaydetmişti hepsini. Meryem Hanım tatmin olmamış gibi, “Hızlı em, daha hızlı!” deyip duruyordu yine.
    ···
  16. 16.
    +29 -2
    bir kişi şukuladığında devam ediyorum arkadaşlar hareketlenin ki okuyan olduğunu anlayayım
    ~~
    devam ediyoruz: Serhat’ın iri elleri bembeyaz, dolgun kalçasında, zütünün üzerinde gezinirken, Meryem Hanım başını sağa sola çeviriyor, “Ihhh, ohhh... ” diye diye hafiften inliyordu. yannanım demir gibi olmuştu bile. Hemen pantolonu indirdim, bir elimi yannanıma atıp okşamaya başladım.

    iki Meryem Hanım vardı. Biri salonda oturup oğlunun kız arkadaş edinmesinden şikâyet eden, diğeri ise kendini aşığının kollarına atan. ikisi de aynı kadındı. Biri ahlak, namus bekçisi rolünde iken, diğeri gerçek bir fahişeydi. Ve ben aynı anda ikisine birden şahit oluyordum.

    Serhat üzerine uzandı Meryem Hanımın. Meryem Hanım dizlerinden büktüğü bacaklarını iki yana açarak aşığını kollarının arasına aldı. Serhat şimdi memelerine daha büyük bir saldırı başlatmıştı. Meryem Hanım onun kel kafasını, sırtını, belini zaman zaman da zütünü okşuyordu. Serhat’ın gür sakalları yüzünde, yanaklarında, dudaklarında, memelerinde geziniyordu sürekli ve Meryem Hanım bundan rahatsızlık duymuyor, aksine çok mutlu oluyordu.
    ···
  17. 17.
    +29 -2
    bu partı uzun giriyorum, bu entry e de güzel şuku gelirse diğerini de uzun giricem,

    devam ediyoruz:Odama geçtim ve bilgisayarda takılıyorum. Kafamı dağıtmaya çalışıyordum kulaklığı taktım ve zamanın şarkılarını dinliyordum. Kapının gümlemesiyle kendime geldim ve toparlanıp kapıyı açtım. Kapıdaki Cemil'di e ee Efendim Cemil? dediğimde Cemil: Abi bi gelsene Serhat abim gelmişti giderken seni de bi göreyim dedi! dedi. Titret bir ses tonuyla: "Tamam geliyorum." diyebildim sadece.

    Salonda olmalarını tahmin ediyorken Serhat dış kapının önündeydi. Başımla selam verdim "oooo nasılsın nosxe!" diyerek alaycı bi tavırla selamlayıp elini uzattı. Elini tuttuğumda eli kocamandı ve elim içinde kaybolacaktı nerdeyse, Cemil anlamadan elimi sıktı kuvvetlice ardından
    "Cemil senin kardeşindir bi yanlışını görürsen kulağını çek dedi sonra Cemil'den müsaade isteyip başbaşa konuşmamızı sağlayacak bi ortam yarattı kendince iyice korkmaya başlamıştım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Lan zatrn copy+paste yapiyon ne uzunu amk
      ···
      1. 1.
        +1
        nerden copy paste yapıyorum hocam bu yazdıklarım internette yok
        ···
      2. 2.
        +1
        Panpa sen netten bakiyodunda suanda kendin uyduruyomusun pardon panpa kusura bakma
        ···
      3. 3.
        0
        O kadar uzun yazmışın ki bi ara gılgamış sandım amk
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +2
      Sukula gec
      ···
    3. 3.
      0
      Bumu uzun aminoglu
      ···
    4. diğerleri 1
  18. 18.
    +27 -2
    kalbim deli gibi atıyordu, nefes alışverişimi mümkün mertebe en azda tutmaya çalışıyordum. gibiş sesleri kalp atışlarımın sesine karışıyordu. başımı hafifçe uzatıp kapının aralığından içeri baktım. gördüğüm manzara acayipti.

    serhat uzun boylu, iri yarı bir adamdı, meryem hanım’ı ayakta domaltmış gibiyordu. meryem Hanım ellerini oğlunun yatağına dayamış vaziyetteydi. serhat’ın vücudu uzun ve sık kıllarla kaplıydı, insandan çok bir ayıya benziyordu. kel kafası iri vücudunun üzerinde küçücük görünüyordu. güçlü elleriyle meryem hanım’ın belinden tutmuştu.

    meryem hanımınsa dolgun vücudu güneş yüzü görmemiş süt gibi bembeyazdı. iri memeleri serhat’ın yannan darbeleri ile sallanıp duruyor, zütünün yanakları ve karnının, sırtının etleri löpürdüyordu. Uzun siyah saçları yüzünü kapattığından yüzünü göremiyordum. saçları rüzgârda savrulur gibi dalgalanıyordu.
    ···
    1. 1.
      +15 -2
      Yarragim kuloda kafa atmaya basladk cabuk lan
      ···
  19. 19.
    +27 -2
    birkaç dakika sonra, “getireyim mi gene?” diye sordu meryem hanım. Serhat, “yok, ellerine sağlık, yeter bu kadar. bırak şimdi yemeği de gel şöyle!” dedi. bu konuşmanın ardından uzun bir sessizlik yaşandı, sadece çekyatın gıcırtılarını duyabiliyordum.

    gibişmenin ardından şimdi de sevişiyorlardı anlaşılan. az önceki yüksek perdeden sesler çıkartarak yaptıkları gibişmeye inat şimdi olabildiğinde az ses çıkarıyorlardı. meryem hanımdan, “Uffff, ayyyy, ığmmm!” sesleri geliyordu belli belirsiz. Serhat’ın onun vücudunu, memelerini öpüp emdiğini, yaladığını düşünüyordum bu seslerin sebebi olarak.

    birkaç dakika sonrasındaysa serhat’ın, “Oğhh, çok güzel, devam et, oğhhh!” diye diye inleme sesleri geldi kulağıma. meryem hanımdansa ses çıkmıyordu. kalp atışlarım aynı şiddette devam ediyordu. acaba meryem hanım sakso mu çekiyordu serhat’a?

    kısa süre sonra, “tamam, gel şöyle!” dedi serhat. ilk postanın ardından ikinci kez gibecekti meryem hanımı. benim de yannanım yeniden sertleşmeye başlarken, meryem hanımın, “bu çekyat belimi acıtıyor, içerde oğlanın yatağında yapalım, küçük ama hiç değilse rahat!” demesini işittim.
    ···
  20. 20.
    +25 -3
    beyler kiracı işleri var biraz onlara ev gösterip gelicem 3 gibi yazmaya devam edicem o yüzden uzun part bu buyrun - -

    “gel hele şöyle, çok özledim seni!” dedi gelen adam. meryem hanımın buna cevabı, “dur be, yavaş ol, ayılaşma!” oldu. “boynuzlu gavat kocan ne zaman gelecek?” diye sordu bu kez adam. meryem Hanım, “ne bileyim, en az bir ay yok, adana’ya gitti!” deyince, “O yoksa biz varız gülüm!” dedi kahkaha atarak, peşinden de, “iyi oldu bu işi alması, çok sıkıldım be devamlı sivas’a gidip gelmekten, rahat ederiz. cemil’in burayı tutması da iyi oldu ha, yoksa bir de ev ayarlamakla uğraşırdık. gerçi ev dökülüyor ama idare eder gene de!” deyince, meryem hanım, “sen buraya eve bakmaya mı geldin, yoksa bana mı?” dedi.

    meryem hanım kocasını aldatıyordu. inanamıyordum. tesettürlü, dini bütün bir kadındı, ama kocasını başka biriyle aldatıyor, boynuzluyordu. ve üstelik bunu uzun zamandır yaptığı anlaşılıyordu. adam sivas’a gidip geldiğini söylemişti çünkü. istanbul’dan sivas’a gidiyor, meryem hanım’ı gibip geri dönüyordu. ve şimdi meryem hanım onun ayağına istanbul’a gelmişti. içimden bir ses bu adamın Cemil’i ve Hamit Bey’i tanıdığını söylüyordu, belki de akrabalardı.

    salondan geliyordu sesleri ve ben de odamda durmuş onları dinlemeye devam ediyordum. bir süre sessizlik oldu, ardından, “dur be yavaş ol!” diyen meryem hanım’ın sesi böldü sessizliği. “çok özledim seni, geçen geldiğinde yapamadık zaten!” dedi adam. meryem hanım, “nasıl yapacaksın, herif yanımdaydı, manyak mısın!” dedi tepkili bir sesle. adamın buna cevabı ise, “ben de onu diyorum ya zaten, gavat boş bırakmadı seni!” oldu.

    konuşmalarını dinlerken bir taraftan da kalp atışlarım artmaya ve yannanım sertleşmeye başladı. her ihtimale karşın cep telefonumu sessize aldım, bir anda çalıp işi tak edebilirdi. bu kısa sessizliklerin ve konuşmaların ardından bir gibişmenin yaşanacağını biliyordum ve bunu bilmek beni müthiş heyecanlandırıyordu.

    az sonra meryem hanımın, “oğlanın yatağı var ama küçük, tek kişilik. bu çekyatı açalım!” demesini duydum. adam, “olur, bu daha geniş. yahu bu Cemil çok akıllı çocukmuş. baksana evin penceresi bile yok. tam bize göre olmuş burası vallahi. bana bak, binada kimse yok değil mi, bizi gören eden olmasın sonra, senin oğlanın kulağına bir şey gitmesin?” dediğinde, meryem hanım, “yok be korkma. binada kimse kimseyi tanımıyor. ne cemil’i tanıyorlar, ne de cemil onları tanıyor. bu üst katta da zaten kimse oturmuyormuş. senin hangi daireye geldiğini kim nerden bilecek?” dedi.

    meryem hanım işi garantiye almıştı. daha doğrusu aldığını sanıyordu, ama beni unutmuştu. evin içinde, odamda olduğumu bilmeden aşığıyla gibişecekti. kalbim göğsümü delecek gibi atıyordu artık. o gece kocasıyla gibişirken dinlemiştim, şimdiyse aşığıyla gibişirken dinleyecektim meryem hanımı.

    derken eski çekyatın gacır gucur sesler çıkartarak açılma sesi geldi. evet, başlıyorlardı. çıldıracak gibiydim. adam cemil’e teşekkür ediyordu bu evi tuttuğu için. bu sayede rahat rahat onun annesini gibebilecekti. doğrusu bir teşekkür de ben borçluydum cemil’e. Onun sayesinde böylesi olaylara şahit oluyordum.

    adamın, “soyunsana, ne bekliyorsun?” dediğini duydum. bir süre sessizlik oldu, sadece çekyatın gıcırtıları geliyordu kulağıma. O sessizlikte soyunduklarını anladım. az sonra, “traş mı oldun?” dedi adam. meryem Hanım, “evet, güzel olmuş mu?” dedi karşılık olarak. “güzel ne kelime, bir içim su olmuşsun!” dedi adam neşeli bir sesle.

    Kısa bir süre sonra, “yavaş ol be, biraz kibar ol, bu ne böyle?” dedi Meryem Hanım. adamsa, “ulan özledim diyorum be özledim, gel şöyle!” dedi sert bir tonda. konuşmalarını rahatça duyabilsem de bir şey göremiyor olmak canımı sıkıyordu.

    az sonra, “Ağğğhh, yavaşşş!” diyen küçük bir çığlık geldi meryem hanımdan. adam oldukça sertti anlaşılan.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +33
      Bu kadına Meryem hanim demeyi kessene bildiğin oruspu Meryem bu kadın
      ···
    2. 2.
      +21
      O gün adamla kadın seni evde yakalasaydı şimdi Müge Anlı'da ailen seni arıyordu
      ···
    3. 3.
      0
      bi ayraç atalım
      ···
    4. 4.
      +2
      teenwolf ahahhahahhaahahahhhahajah amk ya ahahahahahahaahahhaahhaha
      ···
    5. diğerleri 2