/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +21
    Arkadaşlar MARVEL HiKAYE ağımızın ikinci hikayesi
    FATE OF THE PUNiSHER başlığı ile devam edecek gene ilk hikayede olduğu gibi bol resimli bol görselli bir hikaye olacak yani öyle kuru kuru partları atıp okumanızı değilde gözünüzde canlandırmanızı sağlıyacak bütün görseller olacak takip edenler olmuştur ilk hikayemiz

    (bkz: wolverine story)

    adlı başlıktaydı ve Loganın başından geçenler anlatılmıştı.
    bu hikayemizde FRANK CASTLE 'ın başından geçenler anlatılacak
    rezlerinizi alın birazdan ilk partı atıp başlıyoruz.
    ···
  2. 2.
    +12
    Aynı esnada Punisher Rafael’in olduğu tekneye arkadan tırmanmıştı.






    Ne oluyo lan dedi Rafael içinden dua okuyordu.
    - Tanrım beni affet, tanrım beni affet.
    - TANRI SENi DUYAMAZ RAFAEL.
    Punisher arkasındaydı tek elinde susturuculu tabancası diğer elinde kısa namlulu bir pompalı tüfek vardı.
    Punisher…….sen…….burada…….
    Konuş dedi sadece Punisher uyuşturucu nereye gidecek.
    Bilmiyorum…..gerçekten….dinle gerçekten bilmiy……….
    Punisher ayağındaki postallarla Rafael’in suratına bütün gücüyle tekme attı. Ağzı kan dolmuştu.
    Tekrar sormicam Rafael dedi Punisher. Biliyorsun yılın bu vakti nehir timsahlarla dolu olur.
    Tamam…..bi dakka…….tamam lütfen sakin ol tamammı……
    Dedi ve eliyle pompalı tüfeğin namlusunu tuttu.
    Booooooooooommmmmmm…..






    Punisher ateş etti…
    - Silahıma sakın bir daha dokunma…
    Adam acı içinde bağırıyordu eli paramparça olmuştu.yüzüğünün olduğu parmağı aldı eline punisher ve tekrar adama baktı.
    ···
  3. 3.
    +12





    Hayatta en sevdiği kişiler gözleri önünde öldürülmüş….
    Hayata tutunacağı dalları kesilmiş….
    Allah’ın belası dünyada tek başına kalmış birisi…..
    Eski ve unutulmuş bir asker…….
    intikam için neler yapabilir ?
    FRANK CASTLE ÖLDÜ…..
    YAŞASIN…
    PUNISHER……




    ···
  4. 4.
    +10
    Frank hiçbir şey söylemeden yemeğine devam etti. Sammy yüzüğü sordu. Frank yüzüğü bulduğunu söyledi. “ Mayaların ölüm öteleyici tılsımına benziyor” dedi kadın. Frank nerden bildiğini sorduğu zaman “Gece lisesi” dedi Sammy ve ekledi “Eski güney Amerika tarihi”
    Al o zaman sende kalsın diyerek yüzüğü Sammy’e verdi frank.






    “Benim pek ihtiyacım olmaz”
    Tabağındaki son yumurtayı da yedikten sonra Tom amcaya bakarak parayı buraya bırakıyorum dedi.
    Sammy nereye gidiyorsun diye sordu. Biraz işim var diye cevapladı Frank dışardaki karavan benzeri aracına bindi ve uzaklaştı……
    ···
  5. 5.
    +10
    Okunuyormu beyler?
    ···
  6. 6.
    +10
    evet arkadaşlar girişimizi böylelikle yapıyoruz.
    bir önceki hikayedeki gibi dizi şeklinde olmasını istiyorum.
    hikayenin devamı için yarını beklemeniz gerekicek...
    şimdilik okumayanlar (bkz: wolverine story) hikayesini okuyabilirler bu hikaye ve gelecek diğer hikayeler birbirine paralel ilerleyeceği için konudan kopma olmayacaktır...

    iyi okumalar...
    ···
  7. 7.
    +10
    Sammy mekgibdaki olayları merak ettiği için haberler başladığı zaman televizyona kilitlenmişti.
    Frank’a dönerek :
    - Bence mafya hesaplaşmasından daha büyük bir olay var işin içinde. Sen ne dersin Frank ?
    Su testisi su yolunda kırılır dedi Frank. Kim bilir ne pislik iş içindeydiler bence bi olayda anlaşamadılar ve birbirlerini öldürdüler ve tanık bırakmamak için en son kalan kişi hepsini timsahlara attı. Bu sırada dün Rafaelden aldığı yüzüğü de inceliyordu.






    Sammy, Frank’a baktı ve :
    - Sence Punisher’ın işi olabilir mi ?
    - Punisher mı ? Şu polisin aradığı pgibopat adam mı ?….Hayır bence değildir….Belki de olabilir….
    - Olabilir adam işini polislerden daha sağlam yapıyo….tutuklama yok….mahkeme yok….suçluysan eğer kurtuluş imkanın yok…..bence Punisher olabilir….
    ···
  8. 8.
    +9
    Punisher Hector’u ayağından sürükleyerek arabasına doğru zütürdü. Çok uzaklardan polis sirenleri gelmeye başlamıştı fakat trafik sıkışık ve silah sesinden panik olan halk araçlarını terk ettiği için Punisher için yol açıktı ve hızla oradan uzaklaştı.
    Yolda giderken Hector öksürmekten gözünün önünü göremiyordu. Gözleri yaşarmıştı ve ciğerleri dışarı çıkacakmış gibi öksürüyordu.
    CIIIIZZZTTTTTT……
    Punisher Hector’un kolunu hemen yanındaki halkaya kelepçelemişti. Sonra aracın çakmağına bir kere bastı bir süre bekledikten sonra çakmaktan bir çıt sesi çıktı.
    ···
    1. 1.
      +2
      Panpa yaz iyi geldi Serinledim ..
      ···
    2. 2.
      +1
      geriside gelicek takipte kalın
      ···
  9. 9.
    +9
    Punisher suya daldıktan sonra tekneye doğru ilerlemişti. Elindeki susturuculu tabanca ile teknenin biraz uzağında yüzeye çıkmıştı. Uzun süredir suyun altında kaldığı için nefesleri düzensizdi. Bir önceki teknedeki insanları ortadan kaldırdığı fark edilmesin diye elini çabuk tutmalıydı.
    Nefesini düzene oturtmaya çalıştı elindeki tabanca titriyordu. Bu gibi durumlarda hedeften kaçan bir tek mermi bütün işi berbat edebilirdi.
    Bunu göze alamazdı. Derin bir nefes aldı ciğerlerine ve tekrar daldı suya. Yan cebindeki yapışkan bombalardan birini teknenin altına yerleştirdi ve uzaklaştı.
    Toplamda 3 tekne olması gerekiyordu ve peşinde olduğu kişi…
    ilk tekneden yoktu…..
    Gördüğü kadarıyla ikinci teknede de yoktu….
    Evet…….
    Avı üçüncü teknedeydi….
    Yaklaşıyordu….
    Tabancasını kılıfına koydu ellerini serbest bırakıp nefesini kontrol etmeye çalıştı…..
    ···
  10. 10.
    +8
    LOS ANGELES ŞEHiR MERKEZi….
    TERKEDiLMiŞ METRO TÜNELi…..
    FRANK CASTLE’IN EVi…






    Los Angeles’te 1994’te meydana gelen 6.7’lik depremden sonra metro ağının bazı noktaları çökme yapması sonucunda hizmet dışı bırakılmıştı. Yapıldığı senelerde olası bir savaşta insanlarında burada sığınması amacıyla dizayn edilmişti. Elektrik hatları, su tesisatları, kanalizasyon bağlantısı ve hatta eğer üzerinde uğraşılırsa internet bağlantısı her şey düşünülmüştü. Onlarca odaya sahipti fakat depremden sonra terk edildiği için artık kimse buralara uğramıyordu.
    Frank Castle önündeki bilgisayarın ekranına bakıyordu. Mekgiba’daki adamı timsahlara atmadan önce KiNGPiN’in adını vermişti. Bildiği kadarıyla KiNGPiN’in New York’taki işleri takip etmesi gerekirdi fakat adam kamyonu KiNGPiN’in karşılayacağını öğrenmişti.
    Buda şu demek oluyordu.
    KiNGPiN’in Los Angeles şehrinde uyuşturucu bağlantısı var.
    FRANK CASTLE şehirdeki neredeyse tüm uyuşturucu satıcılarının toplandığı yerleri ezbere bilirdi.
    Bu gibi işlerdeki koordinasyon işleride genelde hep tek bir kişiye verilirdi.
    HECTOR SUAREZ….
    Ve FRANK onu nerede bulabileceğini gayet iyi biliyordu.
    ···
  11. 11.
    +8
    Rafael konuşmaya başladı;
    - Önce Los Angeles…….orada kamyonun şoförü değişecek ve oradan New York’a doğru yola çıkacak………ahhhhhh eliimmmmm….KiNGPiN…….Kamyonları KiNGPiN karşılayacak…..Bildiğim sadece bunlar lütfen beni öldürme…Lütfen……
    Seni ben öldürmeyeceğim dedi Punisher onlar öldürecek dedi ve adamı göğsünden ayağıyla suya doğru ittirdi elindeki kan suya bulaşınca timsahlar Rafael’i canlı canlı yemeye başladılar.
    Punisher olanları sadece izlemişti…….




    ···
  12. 12.
    +7
    BiRKAÇ SAAT SONRASI….
    YUCCA VADiSi…..






    Frank eski model karavanından indi ilerde bir kamyonet duruyordu.
    Güneş gözlüğünü taktı. “tanrım bu sıcakta ne böyle” dedi içinden. Kamyonete doğru yaklaştığı zaman araçtan askeri üniformalı bi adam indi.
    - Kimse seni takip etmedi dimi.
    - Sanmıyorum zaten öyle bile olsa bu lanet dümdüz yerde fark ederdik değil mi ?
    - Evet haklısın aslında
    - Hangilerini getirdin ?
    - Neredeyse hepsini getirebildim…..Fakat bi sorum var Frank bu kadar izleme aygıtını ve silahı ne yapacaksın ?
    Frank çantayı kamyonetin kasasından aldıktan sonra askere baktı ve “Kuş avı için kullanıcam” dedi ve karavana doğru yürüdü.
    Asker kamyonetine bindi yan aynasından giden araca bakarak içinden “Kuş avı için neden bi insan roket atar ister ki ?... Bugünlerde haberleri daha fazla takip etmeliyim” diye söylendi içinden.
    ···
  13. 13.
    +7
    Ertesi gün……

    LOS ANGELES…..
    TOM AMCANIN YERi…..
    (KENDi HALiNDE BiR YER. YAPTIĞI MUHTEŞEM OMLETLER iLE TANINAN BiR MEKAN)
    KANAL iNCi….

    - Şimdide yurtdışı haberlerine geçelim sayın seyirciler……..Dün Mekgiba Lovata nehrindeki olay halen gizemini koruyor sayın seyirciler kaybolan kişileri arama çalışmaları devam ediyor fakat nehirde yaşdıbını sürdüren vahşi hayvanlar çalışmaların hızla sürmesini engelliyor. Ölen kişilerden geriye kalan parçalardan alınan dna örneklerine göre olay bölgesinde bulunan kişiler Mekgiba polisi tarafından uzun zamandır aranan kişiler. Olayı araştıran savcı ALBERTO MUCA’nın olay yerinde yaptığı açıklamaya göre bu iş bir mafya hesaplaşması olabilir. Mekgibadaki olaylar bu şekilde şimdide Kuzey koreye gidelim bilindiği gibi kuz……………
    Restorantta Frank Castle omletini yemekteydi, yanında yakından tanıdığı polis memuru Sammy vardı.
    ···
  14. 14.
    +7
    Punisher devam etti:
    - Hector arabanın bagajında bu söylediklerimi yapabilen 2 adet makine var. Bu yüzden konuşsan iyi olur.
    Hector önce sustu ve sonra devam etti.
    - Dinle sana istediğin bilgileri vericem ama senden beni sonrasında bırakmanı isteyeceğim.
    - Tabiki istediğim bilgileri aldığımda seni bırakıcam Hector.
    Hector konuşmaya başladı:
    - New york’ta KiNGPiN diye bi adam var yıllardır Mekgiba’dan Amerika’ya uyuşturucu sokan bi adam bu,bağlantıları çok güçlü ve arkasında NORMAN OSBORN var. Yıllarca Mekgiba hükümetindeki gümrük ile bağlantılı noktalara rüşvet vererek araçlarının kontrol edilmesini engellediler. Sadece uyuşturucu olarak bakma olaya Amerika’ya bu yolla sokulan kaç tır silah olduğunu sadece tanrı bilir.
    - Peki kamyon Los Angeles’te ne kadar süre kalacak ?
    - Bir gün belki iki gün, federal transport yollarının temiz olmasına göre belki 3 gün. Kamyonların kaldığı yer ise Mekgiba’da ki uyuşturucu kartellerinin deposu ve bunların yanında birde şirket var. Görünürde inşaat işleri yapan Mekgiba menşeli bir şirket fakat geceleri tam bir yasadışı iş merkezi.
    - Yerin adı nedir ?
    - Los Angeles şehir merkezinin 7 blok doğusundaki El Mexican inşaat Şirketi.
    ···
  15. 15.
    +7





    LA TOVARA NEHRi….
    MEKgibA…..

    BOĞULMAK ACI VERiR…
    BOĞULMAYA KARŞI TEPKi VEREBiLiRSiNiZ…
    TEKME VEYA ÇIĞLIK ATABiLiRSiNiZ….
    FAKAT….
    YAPTIĞINIZ TÜM BU SALAK SAÇMA HAREKETLER…
    CiĞERLERiNiZE SU DOLMASINI ENGELLEYEMEZ….
    BU DURUMDAN KURTULMANIN TEK ÇARESi……
    EĞER GÖREBiLiRSENiZ…
    YUKARIYA DOĞRU…
    YÜZEYE DOĞRU YÜZMEKTiR…
    SUYUN ALTINDA HADDiNDEN FAZLA KALAN BiR KiŞiNiN CiĞERLERi YANMAYA BAŞLAR….
    CiĞERLERiM YANMAYA BAŞLADI….
    FAKAT BEN SUYUN YÜZEYiNi GÖREBiLiYORUM VE YUKARI DOĞRU YÜZÜYORUM….
    ALTIMDAKi 5 KiŞi iSE DiBE DOĞRU iLERLiYORLAR.
    ÇÜNKÜ ONLAR…
    ÖLÜ……..
    ···
  16. 16.
    +6
    - Rafael nerde ?
    - Bilemicem biraz gerideydi onlar gözetleme yapıyorlardı. Etrafta çok fazla asker var.
    - Tamam malzeme yanınızda mı ?
    - Burda al işte.
    Uzun saçlı olan kişi küçük bir poşeti eline aldı ve içinden beyaz bir toz çıkartıp dişlerine sürdü. Biraz daha toz alıp burnundan çekti.
    - Hass.ktirrrrrrrr yaaaaaa evveettttttttt. Tamam malzeme temiz ve tam istediğimiz gibi paketleri yola çıkartın o zaman.
    - Peki kamyoncuyu arıyorum………….Bartoli benim evet… evett kamy……..
    TIFFFF……..
    TIFFF……..(susturuculu tabanca sesi)






    Rafael’in hemen yanındaki iki kişinin beyni nehire uçtu.
    Anasını s.kiyim ne oluyo lan dedi Rafael. Kimsin laaannnn.
    Sözünü henüz tamamlamıştı ki yanındaki tekne büyük bir gürültüyle patladı. Adamların kül oluşunu izlemişti Rafael.




    ···
  17. 17.
    +6
    Vakit akşama doğru 4’ü gösteriyordu.Punisher arabasını Hector’un söylediği yere sürüp köşede beklemeye başlamıştı. Gerçektende şirket hiçbir şey bilmeyen bir kişi için gayet sıradan bir inşaat şirketine benziyordu.






    Tam 5 saat beklediler ve saat akşam 9’u gösterdiği zaman Mekgiba plakalı kamyonlar şirket deposuna sıra sıra girmeye başlamışlardı. Aynı zamanda depodan çıkan kamyonlar ve tırlarda oluyordu.
    Punisher araçtan indi ve aracının bagaj bölümünü açtı silah kılıflarını bacaklarının iki yanına yerleştirdi. Üzerinde beyaz kurukafaya benzeyen bir çelik yelek giymişti.
    ···
  18. 18.
    +6
    Takip ediyorsanız bi işaret verin beyler
    ···
  19. 19.
    +6
    LOS ANGELES ŞEHiR MERKEZi……
    UÇUŞAN ETEKLER RESTORAN’I……






    Restoran asıl olarak Fransızca RESTAURANT kelimesinden geçmiştir ve yemek yenen yer anldıbına gelir. insanlar bu gibi yerlere gelirler yemeklerini yer ve her ne hayatı yaşıyorlarsa o hayatı yaşamaya devam ederler. Fakat bu restoran’ın adı pekte yemek yenilecek bir yermiş gibi değil.






    - iyi günler dileriz bay Hector tekrar bekleriz efendim.
    - Şu kızları değiştirdiğiniz iyi oldu…hep aynıları s.kmekten gına gelmişti artık (kemerini düzeltirken)
    - Siz sadece istediğiniz kızı söyleyin biz gerisini hallederiz efendim
    - Pekala…..(adamın eline bir tomar para verir )
    Hector’e kapıyı irice bir adam açtı ve sonra kendiside ön koltuğa oturdu. Araba hantal bir VIP arabasıydı.
    Araba ilerlemeye başladı Frankta kendi arabasıyla arkasından ilerledi. Gözden kaybetmemeye çalıştı Hector’u.
    Normalde bu gibi durumlarda Frank çok sabırlı davranırdı. Avını takip eden kurt gibi adım adım takip eder gölgesi gibi dibinden ayrılmazdı.
    Fakat bu sefer değil…..
    ···
  20. 20.
    +5
    LOS ANGELES…..
    GÜNÜMÜZ…….
    Punisher helikopterin içinde uyandı bir müddet nerede olduğunu idrak edemedi helikopter sesini duyunca felluceye döndüğünü sandı fakat değildi.
    Los Angeles’a gelmişlerdi…….






    Stark Endüstrisine ait bir fabrikaya iniş yaptılar.
    Hawkeye burada bir müddet kalacağım yapmam gereken bazı şeyler var. NATASHA ROMANOVA ile buluşmam lazım eğer herhangi bir konuda yardıma ihtiyacın olursa ben seni bulurum dedi ve ayrıldılar.
    ···