Müdürün odasındayız. muallak okula geldiğimden beri benden nefret ediyordu. Kenan adlı bin anlatıyordu
-hacam işte yer yeri aradık sonunda bunun çantasından çıktı telefonum sen de ne işi var derken suratıma yumruk attı
Ben hala sakin olmaya çalışıyordum babam sa arkamdaki sandalyede kızgın bir biçimde bizi izliyordu
- yalancı herif. Hacam bu bütün sınıfın ortasında bana hırsız diye bağırdı resmen bana iftira attı
Bu binin babası söze atıldı
-müdür bey siz de görüyorsunuz hem oğlumun telefonunu çalmış hem de oğlumu darp etmiş. Bi de burda hala haklıymış gibi konuşuyor utanmadan.(babama döndü) gör hoca gör oğlunu gör millete vaaz vereceğine önce oğluna ahlak verseydin keşke
Benim şarteller birden attı normalin 2 katı dozda aldığım depresan ve sakinleştiricinin bi etkisi kalmadı. O hışımla adamın suratına var gücümle bir yumruk attım

Edit.:Hikayemiz bitti okuyan herkese teşekkürler

Adam arkasındaki koltuğa yığıldı kenan bini üzerime atılırken müdür araya girdi kenanın attığı yumruk kulağımı sıyırdı. Babam kolumdan kavradı ve geri çekti. Suratıma okkalı bi tokat indirdi. Ben odadan çıktım eve gittim 45dk sonra babam geldi. Elinde okuldan çıkış kağıdım. Daha doğrusu nakil kağıdım. Bu okul şehrin en bqşarılı okullarından biriydi ve okulun adına leke gelmemesi için okuldan atmak yerine okul değiştirme cezası vermişlerdi.
Babam kağıdı önüme attı ve "Kendine sahip olmayı bir türlü öğrenemedin" diye bağırdı

Okula son bir defa daha gittim kitaplarımı topladım arkadaşlarımla vedalaştım duygulu anlar yaşadık beni en çok mutlu edense hiçbirinin benim hırsız olduğuma inanmamasıydı. Betül vardı 3 sene yanyana oturmuştuk kıza hiçbir zaman yan gözle bakmamıştım. Gerçekten kardeşim gibiydi. Okuldan çıkarken bana sarılışını anlatmam imkansız. Arkadaşlara dönüp "betül size emanet" dedim sırtımda kitaplar elimde hoşçakal hediyemle okula son birkez baktım

Kaydım yan mahalledeki okula alındı. Düz liseden anadolu lisesine çevrilmiş biraz sorunlu bi okuldu. Neyse ki mahallede ki arkadaşlarımın çoğu bu okuldaydı ve pek yabancılık çekmeyecektim. En azından ben öyle öule düşünüyordum. Ta ki sınıfıma girene kadar. Amk sınıfında tanıdığım 2 kişi vardı ve 2yle de kavgalıydım. Öğretmen masanın önündeki sıra boştu çantayı atıp dışarı çıktım. Tenefüslerde arkadaşlarla takılıp top oynardım. Mat ve fizik harici derslere girmez kütüphanede çalışırdom zaten kütüphanede benden başkası olmazdı. Dolayısıyla tüm okul bana inek gözüyle bakıyordu. Ama kendimi pek soyutlamıyordum bizm sınıftaki erkekler hariç herkesle selamım vardı

Sınıfta bi kız vardı kimseyle konuşmazdı. Kapı tarafında en önde oturur defterine bişeler karalar uyurdu. Sınıftakilerin dediğine göre kız ateistmiş.
Dedim ya bu kız ateist diye biçim binler çok müslüman ya bi gün kızın başına toplandılar tekbirler bağırışlar çağırışlar kızı zorla müslüman yapıcaklar. Kız hüngür hüngür ağlıyor. Girdim aralarına noluyo lqn diye. Birisi dedi "sen hoca oğlu değil misin senin yapman gerekeni biz yapıyoruz kızı müslüman yapıcaz" gurubun yarısı kahkaha atarken yarısı hala tekbir getiriyordu. "ulan size mi kaldı milletin dini" diyemeden nasıl bi şanssa artık kat nöbetçisi din hocası geldi,. Bu pekekenti de hiç sevmem suleymancı derste din anlatacağına cemaati anlatıyo. Hocanın gelmesiyle kalabalık bi dağıldı . Hoca girdi ne oluyo burda diye bağırıyor. Ben kızı yanıma aldım sınıftan çıkarken de hocaya kızgın bi ses tonuyla "sen bunlara dini böyle mi öğrettin hoca" diye bağırdım kızla beraber kantine indik

Yarın olsa bile mutlaka devam edicem beyler

kız biraz daha iyiydi biraz su içti yüzünü yıkadı falan kendine geldi. işte arkadaşlığımız böyle başladı Senayla. artık benim yanımda otuyordu. beraber ders çalışıyorduk. sınıftaki binler ise bana daha çok cephe almaya başladı. Bir gün yine kendime sahip olamadım

sena sanırım o gün gelmemişti. yine sıramda oturup mat çözüyordum. bitanesi yanıma geldi
-ulan senin yaptığın iş mi be sırf bi am için bütün sınıfı çiğnedin. hemde ateist bi huur için. tam olarak böyle olmasa da bunun gibi şeyler söyledi
benim şarteller yine attı. arkan dönüktü. sağ tarafımda kalıyordu. bi hışımla dönüp suratına bi sol yumruk çaktım. sırtını sıraya çarpıp yere yığıldı. diğer binler sınıfa yığılıp beni gibmeden sınıftan çıktım. ertesi gün müdr yardımcısının odasındaydık

bi ders boyunca azarladı falan sonra çıktık dışarı çıktık sıraya oturdum sena ne oldu dedi geçiştirdim. tenefüste olayları bizimkilere anlattım. tamam sıkıntı yok biz konuşuruz sınıftakilerle sana bişe yapamazlar bu okulda falan dediler.bu olay da böyle noktalandı

bir keresinde senayla okulun yakınındaki dönercide oturuyorduk. genelde öğle yemeğini orada yeriz.ilk tanışmamızı falan konuşurken ben konu açılmışken ona neden ateist olduğunu sordum.
-aslında ben ateist değilm sadece Allah a küsüm
geçen sene annesini kaybetmiş. aşırı bir bunalıma girmiş ve haşa Allah da dahil herkese küsmüş. Allah ın kendisini sevmediğini ve kendisğne sürekli eziyet ettiğini düşünüyor
bi de babası var tabi. bir aralar 4 tane dükkanı olan bu adam eşinin ölümünden sonra kendini içk,ye kumara vermiş. 3 dükkanı yemiş kalan birini den satıp babasının yanına taşınmış
senanın dedesini çocukluğumdan beri tanırım. çok iyi biridir. bayramlarda kallavi harçlıklar verir
senanın babasıyla arası pek iyi değilmiş.

bir gün saat 7 gibi beni aradı ağlamaklı bi sesi vardı ne oldu dedim bir şey söylemedi sesini duymak istedim dedi. ertesi gün anlattı babasıyla acayip kavga etmiş. dedesinin yanına taşınmış
bana kalırsa daha iyi olmuştu. artık dedesinde kalacaktı ve çok daha rahat edeceğinden emindim.
bundan sonra çok daha rahat buluşuyorduk . dedesi beni tanıyordu ve senayla takılmamamdan rahatsız olmuyordu. hatta senanın arkadaşı olmamdan gayet memnundu sonuçta her dede torunun düzgün arkadaşları olmasını ister ve benim dedesinin gözünde yerim bi başkaydı
11. sınıf bitmişti benim notlarım hep iyiydi zaten (edebiya dil anlatımdan kaldığımı saymazsak) senanın notları da görülür derece de artmıştı. karne günü bi pastahaneye gidip karnelerimizi kutladık. üniversite hayallerimizi konuştuk. ben bilgisayar mühendisliği istiyordum o ise veterinerlik.
ben ona hiç çıkma teklif etmedim ama bir süre sonra ilginç bir biçimde birbirimize aşkım-gülüm diyorduk. gerçekten başıma gelen en güzel şeydi. ama başıma gelecek şeyler daha başlanmamıştı

🙅🙅beyler geri döndüm tabletten yazıyorum kusura bakmayın bi yemek yiyip geliyorum

Yazın internet kafede çalışmaya başladım. Çocukluğumdan beri gittiğim kafe sahibi beni senelerdir tanır. Sabah 8 de dükkanı açıyordum 11 gibi cemil abi(patron) gelir ben de 5 gibi çıkardım. Cafede 30 masa vardı. Genelde bizim arkadaşlar cs atar küçük çocuklar gelir gta falan oynardı. pazar günü açmazdık. Pazar günü kazandığım paranın bir kısmını senayla harcardım. Bir gün 2 dallama geldi kafeye biz arkadaşlarla cs atarken. Bize 2 masa aç dedi birisi. Olur istediğiniz yere geçin dedim oturdular açtım masaları. Bunlar başladı bizde gircez oyuna diye. Artist artist konuşuyorlaren son bizimkilerin klavyesine mausuna müdahale edince biz sinirlendik,. Bunları Yaka paça attık cafeden, pyuna devam ettik 2-3 saat sonra cemil abi geldi bu binler cemil abinin yeğenleriymiş. Adam haftalığımı verip kovdu beni.
Aslında iyi de olmuştu seneye üniversite sınavına girecektim ve şimdiden çalışmaya başlamam lazımdı

Senayla beraber bi ders programı oluşturduk. Her gün hal kütüphanesinde saat 12 ile 4 arası ders yapacaktık.
Ben her gün olduğu gibi elimde kitaplar kütüphaneye gidiyordum. Kütüphanenin önünde bizim sınıftaki binler duruyordu 4 kişiydiler. Tabi en önde suratına patlattığım. Ben bi intikam konuşması beklerken dördü birden çullandı üstüme. Allahtan çok geçmeden kütüphane görevlileri yetişdi de fazla dayak yemedim. Sadece suratımda yaralar vardı ve dudağım patlamıştı. Görevli polis aradı geldiler ifade aldılar. isim istediler hepsinin ismini verdim çünkü artık onlarla uğraşamazdım önümde bir sınav ve yanımda da sena vardı

işte her şeyin patladığı yer
Senanın dedesi hiper tansiyon hastasıydı. Son kontrollerde durumu iyice kötüleşmiş. Ben kendi haplarımı(3 sene boyunca pgibolojik tedavi gördüm sakinleştirici antidepresan bi de ağrı kesici) almaya giderken senanın dedesi de alime reçeteyi tutuşturdu bunlar benim yeni ilaçlarım evlat gitmişken bunları da al dedi. Elime de biraz para sıkıştırdı ben de ilaçları aldım dedenin ilaçlarını ona vermek için eve gittiğimde dünya kıpası maçı izliyordu. ilaçları masaya bırak ta gel beraber izleyelim çay da var dedi geçtim maçı izledim eve döndüm
Birkaç gün sonra dede yoğun bakıma kaldırıldı

Sena beni arıyor hastahaneye gel dedem fenalaştı diye koştum gittim. Adam 3 gün boyunca yoğun bakımda kaldı sonra normal odaya aldılar. Peki bu adama durduk yere ne olmuştu
Olay tamamen benim cenabetliğim. Adama ilaç aldım yanına kendi ilaçlarımı koydum ama kendi ilaçlarımı orda unuttum adam da tansiyon hapı diye antidepresan içti sonuç bu.
Olayı sena anladığı zaman kıyamet koptu ki kız haklı. Sen benim dedemi öldürüyordun diye iyi bi kalayladı beni uzun süre konuşmadı
Dede hastahaneden taburcu olduğunda gidip özür diledim. Adam çok sakin karşıladı
-sadece senin hatan değilki yaşlılık işte ne içtiğimden haberim yokki bende de kabahat var sen çok canını sıkma sonuçta yaşıyoruz değil mi
Onun bu konuşması beni çok rahatlattı en azından vicdan azabından kurtuldum. Şimdi senaya kendimi affettirmem lazımdı.
Ona kocaman bi buket yaptırdım en sevdiği çiçeklerden internetten de biraz romantik laflar buldum. Saat 8 de dışarı çağırdım olmaz dedi lütfen sadece 5 için evin önünde diye ısrar ettim. Biraz naz yaptı ama sonunda kabul etti. Sokak lambasının altında telefondan sakin bi melodi açtım bi kaç romantik söz söyleyim çiçekleri verdim böylece barıştık

Bunlardan sonra bi olay olmadı sınava girdik ben bilgisayar mühendisliği sena gastronomi kazandı kazandığımız sene senanın babası trfik kazası geçirdi. Bu olay sonucu babasıyla barıştılar. Sena benim dedesinin istekleri ricaları sonucunda dine döndü
. Şu an 3. Sınıftayız ve nişanlıyız. Üni bittiğinde evleniyoruz. Okuduğunuz için teşekkürler