/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +17 -3
    Yaklaşık 7 8 sene önce üniversite yıllarındayız. Ben tabi o zamanlar dipçik gibi delikanlıyım. Baya sosyal olduğum için bölümde de popüler biriyim. Notlarım falan da iyi zaten 3 küsür ortalama ile bir dönem erken bitirdim okulu. Neyse buraları gibtiredin. O zamanlar hem bölümümle ilgileniyorum hem de deli gibi kitap okuyorum. Nerde saçma sapan kitaplar var okuyorum. Uzaylılar eski çağlar destanlar mitler fantastik romanlar ne bulursam. 10 bin küsür sayfalık zaman çarkı serisi var bilen bilir işsizlikten onu bile okudum. O kadar boş zaman var. Hem entelektüel takılıyoruz, bir yandan da karı kız kovalıyoruz. Taktiği de çözmüşüz tabi. Hedefi belirliyoruz, özelliklerini çözüyoruz, ilgilerini öğreniyoruz, sonra çeşitli puştluklarla ağımıza düşürüyoruz. Bu arada ben de yunan mitolojisine saçma bir şekilde ilgiliyim o zamanlar. Hala öyle gerçi. Yine bir gün kütüphaneye gitmişim bir mitolojik tarih kitabı almışım. Eski destanlara bakıp hayallere dalacağım. Ama bir taraftan da kızın biri sürekli beni kesiyor.
    ···
  2. 2.
    +12
    Ulan okumuyorsunuz galiba ama olsun ben yarım bırakmam, bitireceğim, ben de böyle bir pgibopatım ama uykum geldi. Yarın sonuna kadar anlatırım, bu arada belki şuku muku atarsınız hayırsızlar.
    ···
    1. 1.
      +3
      Anlat la okuyorum ben yarım bırakma
      ···
  3. 3.
    +11 -1
    Kız beni kesiyor ama öyle birinin beni beğenmesine imkan yok. Kız çok güzel bir kız ve yaşı büyük gibi görünüyor. Ben bir yandan Zeusun karısı Herayı aldatma hikayelerini okuyorum ama bir yandan da gözüm kızda. Onun da elinde bir kitap var ve okuyor. Gözümü 2 3 dakikada bir kaldırıp ona bakıyorum. Yaklaşık 40 45 dakika durum bu şekilde devam ediyor ama arada göz göze de geliyoruz. Ben tabi daha önceki tecrübelerden alfayım diye geçiniyorum ama onun da yavru bir ceylan olmadığını anlıyorum. Çünkü gün görmemiş kolay avlar gözgöze gelindiğinde utanır ve gözlerini kaçırır. O zaman renk değişiminden, heyecanından falan anlarsın. Bir kaç kez aynı durum olunca hemen kıpırdanmaya falan başlar ve utanır. Sen de içinden gülerek dersin ki aha kolay bir av, ben bunu biraz kurcalayayım belki ekmek çıkar. Neyse ama bunda durumlar biraz değişik. Gözlerini kaçıran ben oluyorum. Çünkü kendinden o kadar emin, o kadar kesin bakıyor ki ister istemez insanın aklına başka şeyler geliyor. Bu tarz durumlarda seni kurcalamak istediğini anlamanın yolu yer değiştirmektir. Ben de yerimden kalkıp kütüphanenin farklı yerine gitmeyi aklıma koyup yerimden kalktım.
    ···
  4. 4.
    +11
    Geldiğimiz gibi asansöre dönüp geri bindik, beraber aşağı indik. Ancak ben tabi acayip yükseldiğim için bi kıpırdanmalar var. Normalde karşıdaki böyle olmalı ama ben tutamıyorum kendimi yükseldikçe yükseliyorum. Bir yandan da belli etmemeye çalışıp cool durmaya çalışıyorum. Derken kütüphane binasından çıktık. Merdivenleri iniyoruz ama o sol tarafa doğru yöneliyor ben sağ tarafa. Çünkü minibüs durağı sağ tarafta. Ancak o hala sola yönelip bana gelsene dedi. O tarafta da araba ile gelenlerin park ettiği otopark var. Meğerse arabası varmış ve onunla gidicekmişiz, ben ufaktan anladım tabi ama arabaya gelince durum netleşti. Arabayı jetta diye hatırlıyorum. Ucuz bir araba da değil çok pahalı da değil. Demekki iyi maaş alıyor diyorum içimden. Aramanın kilidine bastı ve arabaya bindik. Ben de yanına oturdum ama biraz da şüpheliyim. Böyle birinin benimle ne işi var, biz öğrenci manita kovalayan ufak alfacıklarız. Nasıl böyle bir şey olabilir. Neyse arabayı kampüsün içinden görükleye doğru sürmeye başladı, yolları da gayet iyi biliyor. Ben de ilk başta orada yaşadığı içindir heralde diye düşündüm ama öyle değilmiş. Ana caddeye çıktık ve kafeye oturduk muhabbet etmeye başladık. Kendisi merkezde oturuyormuş, beni de yaptığım bir sunumda görmüş. Bilgili, kendine güvenen biri olduğumu hissedince tanışmak istemiş, 26 yaşındaymış, ailesi şehir merkezinde yaşıyormuş, kendisi de ordaymış ancak farklı evde yaşıyormuş. Anlattıkça anlatıyor ama ben tabi çocuk değilim. Kahve içmek için beraber olmadığımızı biliyorum.
    ···
  5. 5.
    +11
    Üniversitenin kütüphanesi 3 ya da 4 katlıydı şuan tam hatırlamıyorum. Kocaman odaları var, yarısı kitap rafları yarısı da masalardan oluşuyor. Ben ilk katlardaki bu bölümlerden birindeydim. Odanın iç duvarları da cam şeklinde yani ara koridordan odanın içerisini görebiliyorsunuz. Odadan çıktım ve yukarı etüt tarafına gitmek istedim. Çünkü orası sadece ders çalışanların çıktığı bir yer ve işi olmayan, boş beleş takılmaya gelenlerin çıktığı bir yer değil. Kitabı alıp yerimden kalktım ve odanın kapısına doğru yöneldim. Dışarı çıkıp asansöre doğru giderken camlı iç duvardan da bu avı kesiyorum. Tabiki tahmin ettiğimiz gibi o da kalktı ve kapıya doğru yöneldi. Ben asansör tarafına gidip orada beklemeyi kafaya koymuşum tabi. Çünkü mesafe kısa, eğer peşimden geliyorsa onun da asansöre gelmesi gerekiyor. Derken asansörün önünde beklemeye başladım. O da yavaşça geldi ve yanımda dikilmeye başladı.
    ···
  6. 6.
    +11
    Bir yandan konuşuyoruz bir yandan da ben içten içe durum analizi yapıyorum. Acaba burdan nasıl eve geçebiliriz, sadece sohbet edip kalkacak mıyız, daha ne kadar oturacağız, bizim kafadan mı yani kısa süreli ilişkilerin insanı mı, böyle böyle kimisi saçma kimisi sorgulanması gereken bir ton şey aklımdan geçiyor. Arada da düşünüyorum, beni takip eden o, rahat rahat konuşan o gerilen benim. Gelirken arabada çalan müziğe kadar her şeyi düşünüyorum. Vakit geçtikçe hem sabırsızlanıyorum hem deliye bağlıyorum. Yani normalde ava olması gereken şeyler. Bu sefer tabi av ben olduğum için gereksiz yükselen, ayarları bozulan ben oldum. Anlatıyor dinliyorum, ben anlatıyorum o dinliyor. Ben daha önce ciddi bir ilişkimden yara aldığım için asla o kafada değilim. Zalimin kızı hala gudubet gibi içimde ama neyse konu o değil. Ben kısa ilişki kafasındayım ama konuştukça da içim ısınıyor. Çok iyi birisi ama banane ki. Ben geçireceğim zamana bakarım diye kendimi telkin ediyorum. Yaklaşık bir buçuk iki saat konuştuktan sonra tabi dökülmeler de başladı. O da aynı kafadaymış. Bağlanmak yok. illa birdaha karşı karşıya geliriz ama mutlu bir gülümseme sadece aklımızda kalan olacak. Bu konuda bence ikimiz de hemfikirdik ve eve geçme kararı aldık. Ben tabi daha fazla hakimiyeti vermemek için ve deplasmana gitmemek için bizim ev yakın, istersen geçip takılabiliriz ayaklarıyla mekandan kalkmaya çalışıyorum. Öyle de oldu. Biz usul usul mekandan kalktık ve eve yöneldik.
    ···
  7. 7.
    +10
    Direk yanıma dikilmesi beni ufaktan içkillendirmişti. Çünkü en babası gelir arkamda bekler ya da uzakta durur ne yapacağım diye seyreder diye düşünüyordum. Ancak direk gelip yanıma dikilmeye başlamıştı. Asansör geldi ve ben asansöre bindim, o da benle beraber bindi. Etüt odasının olduğu 3 ya da 4 üncü kata bastım ama bir yandan da heyecanlıyım. Asansörde yalnızız, hatunun fiziği çok iyi, yaş benden büyük ama farketmez. Alfa adam yaşa mı bakar 3 4 yaş büyük çıksa ne olacak sanki. Asansör yukarı çıkıyor ama ben farkında olmadan sürekli ona bakıyorum ve güzel kokusuna dayanamıyorum. Nasıl bir parfüm sıktıysa artık. Normalde bölümdeki kızlar ya ucuz parfüm ya da saçma sapan makyaj kokarlar. Ama bu hatun tam ayarında bir parfüm kullanmış. içinde afrodizyak mı vardır artık nedir kokusu burnuma geldikçe yükseliyorum. Kayita geldik ve asansörden indik. Direk karşıda dışarı bakan camlar var. Sağda ve solda 2 tane kocaman etüt salonu var. Ben hiç etüt salonlarına girmeden direk karşı camlara doğru yürümeye başladım. Dışarı bakar gibi yapacağım. Hatun da benle beraber geliyor etüt salonlarına girmedi. Camların önüne gelince elimdeki kitabı camın önündeki mermere diktim ve artık konuşmam gerektiğini düşündüm. Normalde ben bir avla konuşmadan önce çoğu kişi gibi ön fizibilite yaparım ama bu sefer her şey çok ani gelişmişti, direk konuşmam gerekiyordu. Öyle de oldu.
    ···
  8. 8.
    +10
    Pardon, bir şey sorabilir miyim tarzı bir cümle kurarak lafa girdim. Sonralarda hep düşündüm. Ulan lafa böyle girilir mi tam amatör işi ama bu iş zaten daha önce karşılaşmadığım bir durumdu. Spontane olunca biraz mala bağlamış olabilir ancak çakı gibiyim ve entelektüel biriyim. Kendime güveniyorum yani. Gelen ilk cevap tabi canım. Canım mı, dedim içimden. Neyse bozuntuya vermeden sizi daha önce görmemiştim, bölümden falan mısınız diye devam ettim. Bu şekilde biraz muhabbet ettik ve öğrendiğim kadarıyla şehirde çalışan biriymiş ve daha yüksek maaş almak için 4 senelik bitirmesi gerekmiş. O da üniversiteye girmiş, devam zorunluluğu olmadığı için sadece sınavlara gelip gidiyormuş. Neyse 10 15 dakika konuştuktan sonra mekanın buna uygun olmadığını düşünmeye başladım. Ancak ilk teklif ondan geldi. istersen görüklede bir kafeye oturup muhabbet edebiliriz, dersimiz de yok daha rahat konuşuruz demesiyle ben tabi durumu anladım. Bu hikayede avcı değil av olduğum belliydi. Ama farketmezdi. Güzel zaman geçireceksem her türlü okeydi.
    ···
  9. 9.
    +5 -4
    hetero hikayeler tiksinç geliyo ama yine de rez
    ···
    1. 1.
      +5
      Eren bakire olmayan 20lik kız kuzenini gibeyim
      ···
  10. 10.
    +7 -1
    Mekandan kalktık eve yöneliyoruz ama ben bir yandan kızın anlattıklarını tartıyorum acaba bir kolpadan ibaret mi diye. Çünkü yaşı benden büyük ve daha önce kendisini bölümde görmemişim ya da farketmemişim. Bir yandan yolu tarif ediyorum, bir yandan da evi düşünüyorum. 2 tane ev arkadaşım var ve okulda olmaları gerekiyor. Çünkü saat çok geç değil öğleden sonrası ve daha çok geç olmamış. Her ihtimale karşı onlara bir mesaj göndermem gerekiyor ya da arayıp söylemem gerekiyor. Bir fırsatını bulup telefondan bunlara mesaj gönderdim. Daha önceki farklı tecrübelerden böyle durumlara alışığız ama saat erken onların da acayip karşıladığını düşünüyorum. Aslında çok da öyle değil diyip bikaç saniye düşünüp devam ediyorum. Çünkü ev arkadaşlarımdan birisi Ankaralı bir eleman. Çocuk rap müzikle ve karı kızla kafayı bozmuş birisi. Daha ezheller falan piyasada meşhur değilken bu onları takip ediyor, şarkıları çıktığı zaman takip ediyor falan. Hatta hatırlıyorum sekiz 2 diye bir şarkı çıkmıştı, abartmıyorum 1 ay belki daha fazla evde onu dinledik. Kendisi de amatör bir şeyler yapmaya çalışıyor falan kafayı kırmış yani ama çok iyi çocuk. Diğer arkadaş Muğlalı ve sürekli ayrılıp barıştığı, yalama olmuş bir ilişkisi var. Kızla 5 6 yıllık birlikteler ama sanki ihtiraslı dizi çekiyorlar. Her gün bir ton derdini dinliyoruz. Arada kızın yanına gidiyor falan. Çok düzgün bir arkadaşım ama üçümüzün de kafa kırık. Hele konu kadınlar olunca her erkek gibi değişiyoruz. Ben de eskiden bir ilişkiden yaralanmış biri olarak hem okulu başarı ile bitirip hayatımı düzene sokmak istiyorum hem de arada hangover yapıp kendimi ödüllendiriyorum. Neyse uzatmayayım eve geldik ve arkadaşlar yoktu. Ev biraz incintı ama salona geçtik.
    ···
  11. 11.
    +7
    Telefonuyla fazla münasebet kurmaya başladı. Sonradan öğrendim ki mekanlara ve akşam programlarına bakıyormuş. Mekanın birinde bir grup çıkacakmış, bunun takip ettiği de bir grupmuş, gidelim diye tutturdu. Ben alevli bir gece peşindeyim içimde volkanlar patlıyor o mekanda takılmak peşinde diye düşünmeye başladım. Bir de sürekli gülüyor. Tamam güleç yüzlü olunur da bu kadarı fazla. Benim içten içe yanmamdan zevk mi alıyorsun. Neyse sonradan öğrendik işte takılmak, hayattan zevk almak neymiş. Sonunda istediğimi alamasam büyük arıza çıkarırdım zaten. Ben sevgillikten kaçıyorum nedir yaptığın böyle. Eve kadar gelmişiz ortamı kurmuşum kalkıp mekana gidip takılmak nedir. Ama fazla da kırmaknistemiyorum ters tepmesin diye. Av olmayı da ufaktan kabullenmişim. Evden çıktık arabaya bindik. Yaklaşık 20 25 dk gittikten sonra şehrin hafif elit hafif normal bir yerine geldik. Suare diye bir mekan. Böyle çatı katında desen değil, avm desen değil, enteresan bir yer. Ama mekan on numara, ortam falan şahane. Ben zaten içeri girince yavaştan ısınmaya başladım, fena bir fikir olmadığını düşünmeye başladım. Bir yere konuşlandık. Ortalarda bir yer. Tabi bir şeyler içiyoruz, etraf karanlık ama ışıl ışıl da. Mekanın fena bir ambiyansı var. Çıkan grup önce melankolik falan takılıyor ama sonra vurucu takılmaya başladı. Tam kadınların ayarlarıyla oynayan şarkılar. Bizimki de saat ilerledikçe, muhabbet koyulaştıkça kendisini salıvermeye başladı. Ben de tabi saldım kendimi, belinden falan tutmalar. iyice yoldan çıkacağız belli ama hoşumuza da gidiyor. Baya kaliteli vakit geçiriyoruz.
    ···
  12. 12.
    +6
    Usulünce elleşmeler, koklaşmalar, evet en sevdiğim. Hala daha bilmiyorum bu arkadaş geçmişinde neler yaşamış, bir kaç hafta görüştük ama hiç kurcalamadım. Ancak her ne yaşadıysa kaliteli ve bilgili yaşamış. Bu her hareketinden, konuşmalarından belliydi. Öyle zengin para babası bir babası yoktu diye hatırlıyorum ama imkanlarını güzel değerlendirmiş. Böylesi kolay bulunmazdı. Bizim ilişkiler önce 3 4 günde bir sevişme, sonra birkaç kez daha buluşma sonra eyvallah yolları arayıp sıyrılma. Zaten ortam öyle hale gelmişti ki bazıları haftalık birbiriyle takılıyordu. Bazen kimin eli kimin cebinde belli olmuyordu. Hele başka arkadaşlar vardı, kız eve gelmiş ama kendisi ile değil ev arkadaşıyla yatmış falan, ne anılar dinliyorduk. Biz o kadar da değildik. Ama az da değildik. Erkeğiz işte arası yok. Ya çok düzgün yaşanıyor bu hayat ki hayranım onlara. Her şeyi istediği insanla yaşayan, sonra da evlenen. Böyle de arkadaşım var 8 yıllık birlikteliği sonucu evlendiler. Bir tane de pis olaylarına ikisinin de şahşt olmadım ya da duymadım. Hayat biraz da böyle. Her türlüsünü görüyorsun duyuyorsun yaşıyorsun. Neyse biz baya sırnaş dolaş olmuştuk. Boyu tahmin ediyorum 1.65 civarıydı, ben de fazla uzun değilim. Tam ten uyumu sağlanacak gibi duruyordu. Dokunuşlardan, sarılışlardan insan onu hissedebiliyor. Mekandaki ön sevişmenin ön sevişmesine son verip tekrar eve geçtik.
    ···
  13. 13.
    +6
    Salonda iki tane üçlü oltuk iki tane tekli koltuk var, bir tane gri tozlu bir tüplü tv, cam kenarında şaftı kaymış bir çamaşırlık, klagib öğrenci evi. Evin salonu acayip geniş odalar ufacık değişik bir evdi. Üçlülerden birine oturdu ben de ceketi askıya astım. Yanına oturdum. Ufaktan odayı süzüyor, suratında da tebessüm var. Ben de içimden diyorum heralde klagib öğrenci evi belkinrahatlığı hoşuna gitmiştir. Çünkü öyle olur. Odalar hafif düzenli, temiz kokulu falan ama salonu tak zütürür. Sohbet ediyoruz ama ben tabi yükseldiğim için ne zaman acaba icraate geçiceğiz diye düşünüyorum. Sonradan öğrendim ki biz velet velet işimizi görüyormuşuz. Neler neler varmış. Ne fanteziler, sadece fantezi bile değil, ergenlik devresinin sonları olsa da yine de ergen olduğumuz için patara kütere gidiyor her şey. Ama diğer türlüsü daha makbulmüş. Ön sevişmenin de ön sevişmesi varmış. Neyse biz konuşuyoruz ben tabi o sırada mutfaktan bira da getirmişim. Ufak ufak da demleniyoruz. Arada bana mesaj geliyor çocuklardan hızlıca durumu anlatıp gelmemelerini söylüyorum. Arada ona da mesaj geliyor cevaplıyor falan. Ben tabi ufaktan sırnaşmaya da çalışıyorum bir yandan da onu süzüyorum. Ne kadar acemi ne kadar avcı diye. Kadınlar için pek bilmem sağdan soldan kadınlardan ne duyuyorsak o ama erkekler için bilirim. Karşı cinsin size temaslarından ne mal olduğunu üç aşağı beş yukarı anlayabilirsiniz. Yan yana otururken direk avuçlayan ya da dudaklarınıza yapışan bekliyorsanız eskorta gidin. Böyle birileri denk geldiyse zaten heralde bolu tünelidir. Bu işin makbulü ufak ufak omzunuza, bacağınızın üst kısmına vurarak ya da saçınıza dokunarak temas kurmasıdır. Çok geri çekilen de makbul değildir. Bu konuda da fena değildi.
    ···
    1. 1.
      +3
      Ohhh azdım dıbınıgibiyim al ağzına sunu hadi .
      ···
  14. 14.
    +6
    Tekrar eve geçmek için yola çıktık ama ben tabi bayır domuzundan halliceyim. Bütün gün çok yoğun geçmiş deli gibi yorgunum. Ama tabi henüz finiş çizgisini görmemiş ve son turda en önde giden yorgun bir pilot gibiyim. Arzular şelale olmuş gidiyor anlıcanız. Onun da farklı olduğunu düşünmüyorum. Ufaktan demlenilmiş ve aptal cesareti gelmiş ikimize de, ihtiyacımız yok tabi. Arabadan eve nasıl yürüdük, kapıyı nasıl açtım bilmiyorum. Kapıyı açıp içeri girdiğimiz gibi üzerimizdeki fazlalıkları atmaya başladık. Artık mekanda birbirimizin kulağına fısıldadıklarımızdan mıdır nedir kurmuş da kurmuşuz kafamızda. Oda moda hak getire. Direk leş içindeki salona. Ortalığı da toplamamışız. Seviyeli sohbetimizden sonra bize veda eden kirlenmiş salon kucaklarını açmış bizi bekliyor. O sırada ellerimi tuttu ve havaya kaldırdı. Ben noluyoruz demeye kalmadım bir baktım dudak dudağayız. Niye böyle bir şey yaptı bilmiyorum. Ellerimiz havada dipdibe girmiş öpüşüyoruz. Soluk kırmızı, böyle gri gibi saçma renkte bir ruju vardı. Burnum parfümünün kokusuna alışmış heralde sürekli burnuma redbull kokusu geliyor. Sıcak basmış ama nasıl. Yangın yeriyiz. Koltuğa oturdu. Yüzünde yine bir gülümseme, ben de mala bağladım ben de gülüyorum. Ama hafiften de beğenmeye başlıyorum. Mutfağa geldim ve iki bira kapıp geri geldim.
    ···
  15. 15.
    +5
    Okudum birazını bro. Umarım ciks hikayesi çıkmaz. Yoksa atacağım SWF belli.
    ···
  16. 16.
    +5
    Yine demleniyoruz ama ben tabi lökür lökür zütürüyorum. Üzerimizdeki fazlalıkları da atmışız. Ben tabi gün boyu düşündüm gibildim dövmesi acaba neresinde diye ama yoktu. Bembeyaz da değil ama beyaz bir ten, ortalama bir kilo, 90b olduğunu tahmin ettiğim göğüsler, tabi o zaman tahmin ediyorum. Öğrendim tabi 90b. Ama böyle baya simetrik güzel falan duruyor. Lanet olsun ki ondan sonra zaten 90b fantezisi oluştu bende. Neyse kusurları da var tabi, saçları favori bırakmış gibiydi mesela ama alıcı gözle bakınca o da yakışıyor. O sırada bu kadar düşünemiyorsun tabi. Fazlalıklar atıldıktan sonrası max 10 15 dakikadır. Farklı bir hap krem ilaç falan yoksa öyle 40 dk anca brazzersta görürsünüz. Ben tabi elimden geldiğince ön sevişmeyi uzun tutmaya çalışıyorum. Çünkü kalibremiz belli. Alfacılık oynuyoruz ama beden senin elinde değil ki. Ağzın istediği kadar laf yapsın, çükün kendi yolunu kendi çiziyor. Bu arada kızların kıl tüy muhabbeti vardır bilirsiniz. Kendileri alırlar bizim de almamızı isterler. Bu aslında çok kişisel bir şey. Çok kadın gördüm ki göğüs kılı kastası ama tabi öyle çok uzun olmayacak marul tarlası gibi. Benim göğüs de kıllı tabi. Bu öpüyor falan. Aşağılara iniyor falan. Ben böyle bir şey görmedim. Hala aklımda çoğu ayrıntı. Farklı geldiği için midir nedir akılda kalıcı oluyor heralde. Konuşmaları falan da bir rahat. Deliriyorum. Mevzu gittikçe gidiyor derinlere.
    ···
    1. 1.
      +2
      Duygular şelale olmuş , aga inanırmısın anlatışın yazdıklarından daha güzel , okuyunca insan aşık olmak aşkı yaşamak istiyor ciks yapmak değil
      ···
      1. 1.
        +1
        Panpa zaten duygulu bir anıydı aslında, en azından benim için
        ···
    2. 2.
      0
      panpa iyi hoş da bitirdin galiba ?
      ···
      1. 1.
        -1
        devam edecektim de anlatma hevesim kalmadı panpa
        ···
    3. 3.
      0
      Yav iki gibiş hikayesi dinleyelim dedik doğru-yanlış fark etmez. Az az yazma şunu amk biraz seri part at, döşe şuraya.
      ···
    4. 4.
      0
      Rez pampa devamke
      ···
    5. 5.
      0
      Senin avradını gibim yarım bırakma amcık
      ···
    6. diğerleri 3
  17. 17.
    +4
    yine ciks hikayesi mi yaziyosun feridun abi
    ···
    1. 1.
      +1
      içimdeki sanatı öldürdün
      ···
      1. 1.
        +1
        Cidden bunu yazdı diye bıraktıysan ananı giberim
        ···
  18. 18.
    +4
    fena oldum hızlı yaz lütfen
    ···
  19. 19.
    +2 -1
    dediğin kadar fazla kitap okuyan biri, bu kadar çok yazım hatası ve anlatım bozukluğu yapmaz.

    laf olsun diye yazdıysan da neden yazdın amk?
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Şşşşş sessiz ol
      ···
    2. 2.
      +3
      hakemli dergiye makale mi yolluyoruz lan yıkıklar
      ···
  20. 20.
    +3
    Rezervuar
    ···
    1. 1.
      +1
      Dipçik gibi rezzz
      ···