ısrar edince dayanamadım girdik oturduk bir yere. Çay istedim onun için de filtre kahve istedim ama yok dedi ben de çay alayım dedi. neden böyle davranıyorsun dedi. Bilmem sen düşün sence neden böyle davranıyorum dedim.
"ya bak uygulamada herkesi etiketledim caner, buğra,sevim (bunlar iş arkadaşları), yurtdışından gelen misafiri karşılarken havaalanı bildirimim" diye diye hepsini açıkladı

bak esra sana inanmıyor değilim. Sadece hiç mesaj atmamana gücendim dedim.
Liseli miyiz biz her dakika mesajlaşalım dedi.
Ben her dakika mesaj at demedim sadece gece uyumadan bir kaç dakika konuşabilirdik dedim. Hak verdi bana. Daha sonra ayağa kalktı ve yanımdaki sandalyeye oturdu. Elini bacağıma koydu. Tamam özür dilerim bir daha olmayacak dedi.

erken yazcam diyon 2 saate anca entry mk

rezzzzzzzzzzzzzzz

boynuz geliyor boynuz

devam et

dassakmi gecion, uzun uzun yaz iste

işde asıl hikaye bundan sonra yazzzzz devam

koluma sarıldı bu arada. sonra ben yumuşadım. ulan nasıl yumuşadım. Baya baya haklıyım ama bazen böyle ödün vermek işe yarayabilir.

Ordan çıktık biraz yürüdük. Evet el ele yürük. Evet kağıt helva bile yedik. Yumuşacık oldum. Ben baya zütverenim sanki. Godoşluk enjekte etmişti sanki bana. Çayıma ilaç atmıştı sanki. Ama mutluydum. Mutlu zütveren.

Araba ile bırakayım istersen dedi. Yok dedim otobüse binerim de saat kaç diye sordum. Saat olmuş 1. otobüsü kaçırdık dedim. Tamam gel istersen bana gidelim dedi. Yok yok ben eve gideyim yarın işe gelmem lazım tekrardan dedim.

Beni eve bıraktı arabayla. Arabası da güzeldi. mercedes a180ler var ya onlardan. Çalıştığı yerden 3e yakın para alıyormuş peder beyin durumu zaten iyiymiş. Anasını gibtiğimin hayatında biz yaşamıyoruz lan zaten. Bimden dost yoğurt alıp ayran yaparız olm ne gerek var kolaya diyip makarna ayrana gömülmek mi lan yaşamak.

tamam daha da hızlı yazmaya özen göstereceğim beyler.

Dili kaba ama entryler taş.

eylül ayı gelmişti biz artık en fazla 3güne 1 buluşuyorduk. Vaktini artık bana göre düzenliyordu. benim yurt meselesi geldi gündeme. Ev sahibi çoktan başkasına kiralamıştı evi. Bunu anlattım esraya. Esra gel bende kal dedi ama düşünmem lazımdı. Bunu yapabilir miydim. Kendimi gerçekten kötü hissediyordum bu konularda. Ama kiralar faturalar ortak ancak o zaman çıkarım dedim tamam tamam her şey ortak merak etme dedi. Evi biraz daha merkezdeydi. ataşehirdeydi evde. güneş görmeyen gibik kot daireden bir anda rezidans daireye transfer oldum. Birlikte eve çıkmış olduk. Evden eşyalarımı taşıdık. Önemli ve sağlam olanları. Kitaplık olan odaya ben geçtim. Eşyalarımı oraya istifledim yani.

Dakika 1 gol 1. Ben taşınma işini bitirdiğim gün eve misafirler geldi. iş arkadaşları. Hem benimle tanışsınlar hem de oturup goy goy yaparız diye davet etmiş. Ben de darmadağınım. Eşya taşımaya yardım etmişim, işe gidip gelmişim yorgunluk iliklerime kadar işlemişti o akşam. iş arkadaşları benden en az 5-6 yaş büyüklerdi.

Hangi bölümdesin, nerde oturuyorsun falan gibi kaba soruları atlattıktan sonra onlar kendi aralarında sohbete daldı ben de müsade isteyip mutfağa sigaraya geçtim. Daha sonra arkamdan bir arkadaşı geldi

reserved

ismi caner. O da bu şirkete yeni girmiş. onunla sohbet ettik. Futboldan giriş yaptı zaten. Severim öyle adamı. Beşiktaşlı çıktı bir de. Zaten iki beşiktaşlı yan yana gelsin muhabbet metin aliden başlar o küçüklükte dinlenilen radyo maçlarında biter. Orada biz balkonda sohbet ederken esra geldi. Oo anlaşmışsınız bakıyorum dedi. Evet evet çok iyi arkadaşların var çok şanslısın dedim.

Evet aramızda hala öyle çok büyük bir samimiyet yoktu. ciks yapıyor muyduk? evet. Çoğu şeyimizi biliyor muyduk? evet. Birlikte eve çıkmış mıydık? evet. Ama hala canımlı hayatımlı konuşmuyorduk. Sanırım benim huyum böyle. Birazcık ağır takılmak.

kardeş araya girdim kusura bakma ama bu anlattıkların gerçekten yaşadıkların mı yoksa sadece hikayeden ibaret mi

Bu Resim ne alaka oç. Sırf başlık tutsun diye

Diğer arkadaşları da balkona geldi. Balkon epeyce genişti. Yuvarlak bir masada sohbet etmeye başladık. Saat daha 9.30 olmuştu. Bir şeyler içelim diye buğra biraz almıştı herkese üçer tane. Biraz yetkili bir ağbiye benziyorsun sen dedim kahkaha attım. Ben müdür yardımcısıyım dedi zütoş.

Herkesin önüne bira koydu buğra. Daha sonra ben şu meşhur efes fıkrasını anlattım.

bir gün carlsberg, miller, tuborg ve efes pilsen in başkanlari barda icmeye gitmiş. garson gelince teker teker soylemişler;
- ben bi carlsberg aliyim
- ben bi buyuk miller istiyorum
- ben tuborg icecegim
sira efes pilsen'in adamina gelince;
- ben bir kola aliyim, demiş. garson gidince yanindakiler sorumuş, "yahu sen niye efes istemedin" diye;
- kimse bira içmiyordu, ben de size uyayım dedim.. demiş..

sonra herkes kahkaha atmaya başladı tabi. Göz göze geldik esrayla. Telefonu işaret etti gözüyle. Öpücük atmış telefonda. Ben de öpücük ile karşılık verdim. Daha sonra bir sürü öpücük atmış. Cevap vermedim ona. Kendisi liseli gibi davranıyordu. Sonra caner ile numaralarımızı alış veriş ettik. Kafam sarmıştı çocuğa. Birlikte maça gidecektik.

devam et izinliyim... sardı muhabbet

Rez, aksama kadar bitir panpa toplu okuyalim *

onlar evden çıktı bizim kedi trip atıyordu bana. Öpücüğüme karşılık vermedin diye. Ulan allahsız saçma sapan şeye trip atıyorsun dedim. Hadii gönlümüü allll dedi.

Masaj yapayım ister misin dedim.
yap dedi.

Ulan masaja başladım. böyle olmuyor soyun dedim. aaa utanırım dedi. Soyun işte yoksa yapmam dedim. Sütyen tanga kaldı. Sütyenin kopçasını açtım. kremi falan var mı diye sordum. Yok dedi parmaklarını hissetmek istiyorum normal yap dedi.

Boyundan başladım ovmaya. Sırtının her bir santimetre karesini hissettim. Kanatlarını ovmaya başladım. Sonra bacaklarına geçtim. Pürüzsüzdü. Bir tane bile saçma sapan bir tüy takılmamıştı parmaklarıma. Kasık bölümüne geçince bi ohh sesi geldi çok umursamadım. oradan zevk alacağını düşünmemeiştim sadece ferre filmlerde olur zannediyordum