/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +24
    O zaman bi sigara yakayım 10 dakikaya başlıyoruz kardeşlerim yerlerinizi alın ..
    ···
  2. 2.
    +31
    4 saate yakın öylece boşluğa bakarak bekledim. Kimse konuşmuyordu. Doktorun kapıyı açmasıyla birden herkes fırladı yanına tabi bende.. Herkes doktoru soru yağmuruna tutarken doktorun kafası aşağıya bakıyordu. Anlamıştım ama içimden Yapma be.. Gitmiş olmasın.. diyordum. Doktor başını kaldırdı.

    Başınız sağolsun.. Kurtaramadık..

    Annem birden haykırarak ağlamaya başladı kardeşime sarılarak, amcam duvara yumruk attı ve öyle kaldı, eniştem bana sarıldı ancak gözlerimin yaşı durmuyor bir yandan da artık onun olmadığı hissiyle içimde bir şeyler sürekli yıkılıyordu sanki..

    Aradan 4-5 gün geçmişti. Babamın cenazesini çoktan toprağa vermiştik. Artık o yoktu. Arkamda olan dağ yıkılmıştı resmen. Dükkanı açmıyor, odamdan dışarı çıkmıyordum. O kadar güçsüz hissediyordum ki sanki ölmeden kaybetmiştim hayatı. Eskiden içerde yattığını bilmem bile bana güç verirken şuan onu hissedemiyordum. Ölenlerin ruhu gelirmiş derler ama ben hiç bir şey, ona dair tek bir şey hissetmiyordum.

    Gece vakti dükkana gittim. Neden geldiğimi, bu saatte burda ne aradığımı bilmiyordum. O kitap yine masamdaydı ona doğru yürüyordum ama sanki kitap beni çekiyordu resmen. Kitabın yanına gittim. Kitabı açtığım anda,

    MAHFAZ UBEYD MiN RAU ! diye bir ses kükredi ve kitabın arasında 2 kapkara göz belirdi. Birden sıçrayarak uyandım. Sabah olmuştu ve gördüğüm kabusun etkisiyle yumruğumu o kadar sıkmıştım ki elimi kanıyordu. O kitabı tamamen unutmuştum babamın ölümüyle.. Kitabı alıp eve getirmeye karar verdim.
    ···
  3. 3.
    +27 -1
    Kahvaltı yaptıktan sonra direk evden çıktım. Yolda herşey daha da belirginleşmişti. O kitap resmen babamın kazasını önceden bilmişti ama nasıl? Kafamda milyon tane soru işareti vardı ama bu sefer en ince ayrıntısına kadar okuyacaktım kitabı dükkanın kapısını açmaya yeltendiğim de esnaftan cenazeye gelemeyenler taziye verdi. Dükkana girdiğimde tekrar içim titremeye başlamıştı çünkü burda ki her şeye babamın elinin değmiş olmasının verdiği hüzün çökmüştü içime. Kitap kaldırdığım rafta duruyordu. Kitabı alıp hemen dükkanı kapatıp eve doğru yola çıktım.

    Eve geldiğimde annemlere uyuyacağımı kimsenin rahatsız etmemesini söyledim ve odaya girip kapıyı kilitledim. Çalışma masama oturdum. Kitap önümdeyken derin bir nefes aldım. Korku ve heyecan vardı içimde neden olduğunu bilmediğim bir şekilde, altı üstü bi kitap diye düşünmeye başladım ve birden resmen kendi sesim bana karşılık geldi. Ama babanın ölümünü sana söyleyen bir kitap diye. Tesadüf müydü? yoksa gerçekten bilmiş miydi? Kitabın yazarına bakmak aklıma geldi ama yazar ismi yoktu. Şaşırmamıştım.

    Kitabı açtığımda dehşete düşmüştüm. Tüm o tarihler anlatılan hayatlar.. Hiç birinden eser yoktu. Onların yerine farklı farklı büyülerin tarifi vb. şeylerle doluydu. Baştaki yazının kaybolma olayını sersemliğe bağlamıştım ama bunun acıklaması yoktu. Adım kadar emindim o tarihlerin ve hayatların yazılı olduğuna.. Tek tek baktım ama hiç bir tarihe denk gelmedim. Açıkcası gerçekten korkmaya başlamıştım. O sırada sayfaları değiştirirken MUM BÜYÜSÜ diye bir yazı gözüme ilişti. Okumaya başladım. Farklı renkteki mumlarla birilerine büyü yapılabileceğinden bahsediyordu. Okumaya devam ettiğimde açıklamasına göre kırmızı mum: Aşk, sevgi ve cinsellik, yeşil mum: Şifa ve hastalıklardan arınma, siyah mum ise şer ve kötülük bağlama olarak belirtiliyordu. Böyle şeylerin gerçekliğine inanmamıştım hiç ama denemekten ne zarar gelirdi ki? diye düşünüyordum. Yapılışını okumaya başladım..

    Mum büyüsü için beş adet kırmızı mum alınır. Bu mumların şekilleri çok önemli değildir. Önemli olan renkleridir yani mumların beyaz olmasıdır. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husus da mumların nispeten küçük olması yani kısa sürede eriyip bitecek cinsten olmasıdır. Çünkü her mum bir gece yakılıp bitirilecektir. Bundan dolayı küçük boy mum kullanılması daha faydalıdır.

    Alınan beş adet mumun her biri ayrı gecelerde yakılıp bitirilecektir. Binci gün hangi mumun hangi gün yakılacağı kararlaştırılmalıdır. Yani her gün rastgele bir seçimle mumlar yakılmaz. ilk günden itibaren hangi mumun hangi gün yakılacağı bellidir.


    Aklıma koymuştum yapacaktım bunu. Hemde beni sırf üniversite okuyamıcam diye terk eden kıza yapacaktım. inanmıyordum ama deneme isteğim çok fazlaydı. Mumları almak için dışarı çıktım. Çıkarken annem Uyumayacak mıydın oğlum? dedi. Sert bi şekilde Ama uyumadım ! dedim. Annem başını eğdi ve mutfağa gitti. Birden neden bu şekilde sert cevap verdiğime şaşırdım oysa ki kadın hiç bir şey söylememişti. Arkamı dönüp evden çıktım.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +18 -2
    Kardeşlerim bu geceyi biraz ara verelim sabah burda olursanız sizler için ayıracak baya fazla vaktim var. Sabaha kadar rezlerinizi alın siz varsanız gerisi teferruat !!!
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi kardeş seri lütfen
      ···
  5. 5.
    +7
    Kardeslerim biraz işim cıkmıştı. Eve dönüyorum 1 saate başlıyoruz.. YERLERiNiZi ALINN !
    ···
    1. 1.
      0
      Bekliyoruz hocam hikayelerine bayiliyorum
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi kardeş seri
      ···
    3. 3.
      0
      Birader su farscami ibranicemi her neyse onlari yazmasan olmazmi
      ···
      1. 1.
        0
        Merak etme kardeşim. Gönülden geçen değil, dile vuran deftere yazılır. Senin amacın hikayeyi okumak içinden geçirdiğin hiç bir şey için sorumlu tutulmazsın.
        ···
      2. 2.
        0
        Eyvallah panpa. Insan korkuyo sonuçta musallat olurlar diye.
        ···
      3. diğerleri 0
    4. diğerleri 1
  6. 6.
    +24
    Mumları alıp evin yolunu tuttuğumda, eve girince annemden özür dilemeyi düşünüyordum. Eve geldiğimde annem halen mutfaktaydı. Önce mumları koyayım yanına giderim diye düşündüm ve odama girdim. Mumları masamın üzerine, kitabın yanına bıraktım ancak yoldayken içimde olan özür dileme arzusu yok olmuştu sanki. Kapıya kadar gitmiştim ancak açmadım, kilitledim. Mumları çıkardım ve kitabı açıp büyünün ilk uygulamasını okumaya başladım.

    1. gece mumlardan biri alınır ve "dezpike ven ha" sözleri söylenerek mum yakılır. Mumun bir tabak içinde yanarak tamamen erimesi gerekmektedir. Yanma işlemi bittikten sonra tabağın altındaki yanmış mum artığı sert bir cisimle kazınarak tabak temizlenir. Tabaktan alınan yanmış mum artığı büyükçe bir kumaş parçasına sarılarak muhafaza edilir.

    Anladığım kadarıyla geceyi beklemem gerekiyordu. Geceye kadar uyumaya karar verdim. Yatağıma yatıp kitabı ve içindekileri düşünmeye başladım. Hayatım boyunca hep duyardım büyü gibi şeyleri ancak hiç inanmazdım. Bi an düşündüm ya işe yararsa? Bu kitabın içinde her şeye karşılık bir büyü olduğunu düşününce, yapabileceklerim aklıma geliyor ve yüzümde tuhaf bir gülümseme beliriyordu..
    ···
  7. 7.
    +22
    Gözümü açtığımda gece olmuştu. Kalkıp bir sigara yaktım ve masama doğru yöneldim. Mumları poşetten çıkardım ve dolabıma dizdim. Sırayla her gün için bir mum olarak koydum. Birden başım döndü ve elimi masaya koyarak dengemi sağladım. Sanırım son 1 haftada yaşadıklarım beni gerçekten derinden etkilemişti. Gözlerimin yanmaya başladığını hissettim. Masamın hemen önündeki ayna da gözlerime bakıyordum. Gözlerim kıpkırmızıydı. Uyumama rağmen neden böyle diye düşünürken gözlerim aynadan yatağıma ilişti. Biri yatıyordu yatağımda..
    Kafamı yana doğru çevirip baş kısmını gördüğümde nutkum tutulmuştu. Bu bendim !.. Hemen arkamı döndüm ve gerçekten yatakta yatan benim bedenimdi. NE ?? diye bağırırken sanki gözlerim kaymıştı. Birden yatağımdan sıçradım halen geceydi. Bu kötü kabuslardan sıkılmaya başlamıştım artık ta ki ayağa kalkıp masama gidene kadar böyle düşünüyordum..

    Masama gittiğimde mumlar kitabın yanında yoktu. Etrafa bakarken mumların dolabımda olduğunu görünce artık delirmeye başladığımı düşünüyordum. Madem gördüğüm rüyaydı nasıl mumları oraya dizebilmiştim? Hemen arkamı dönüp yatağıma baktım ama boştu.. Şaşkınlığım devam ediyordu ama aklım büyüdeydi. Mumlardan birini alıp masaya koydum ve tıpkı denildiği gibi Dezpike ven ha diyerek mumu yaktım. Karanlık odamda ilk kez mum yakıyordum ve ortamı gerçekten kasvetlendirmişti. Mumun bitmesini bekliyordum mumun yanışını izleyerek birden arkamda bir nefes hissettim. Hemde baya heybetli bir şekilde.. Arkamı dönmeye en başta korktum ama sonra tuhaf bir şekilde arkamın güvende olduğu ve dönmeye gerek olmadığı düşüncesi yerleşti kafama.. Sanki güçlenmiş gibi hissediyordum. Birden her yer karardı ve içim ürperdi. Mum bitmişti..
    ···
  8. 8.
    +21
    Ertesi gün baya enerjik uyandım. Odamdan çıktığımda annem kahvaltı hazırlıyordu. Annemi öptüm ve Günaydın. dedim. Yüzü gülmüştü uzun süreden sonra Günaydın oğlum dedi. Kahvaltıyı yaptıktan sonra tekrar odama geçtim. Biraz internette takıldıktan sonra kitap yine aklıma geldi. Kitabı alıp içini karıştırmaya başladım. Gerçekten de içinde her türden büyü vardı. Aşk büyüleri, sağlık büyüleri, büyü bozma hatta tabiri caizse kara büyüler.. Herşey mevcuttu kitapta. Birden gerçekten işe yararsa bu kitapla neler yapabileceğim düşüncesi beni gerçekten mutlu ve iyi hissettiriyordu. Kitabın başında ne kadar vakit geçirdiğimi bilmiyordum fakat hava kararmıştı. Annem kapıyı tıklattı ve Oğlum yemek yiyicez dedi. Canımın istemediğini belirttim. Gece olduğunda kitaptan büyünün diğer kısmına göz attım.

    2, 3 ve 4. gecelerde de 1. gece kullanılan tabakta birer mum yakılır. Diğer işlemler ilk geceki gibidir. Ancak bu üç gece söylenen tılsımlı sözcükler şunlardır: derlike zen ka şeklindedir.
    Her gece yaptığımda o heybetli nefesi arkamda hissediyor, korkuyor daha sonra da güvende olduğum hissine kapılıyordum. Bu böyle 4. geceye kadar devam etmişti. Sonunda son geceye yani 5. geceye gelmiştik. Kitabı açıp son kısmı okumaya başladım.

    '' 5. gece son mum, "karbike fen na" sözleri ile yakılır. Mumun bitimine doğru mumun etrafında tam dört defa dönülür ve her dönüşte aşık edilecek kişinin adı ile annesinin adı kısık sesle zikredilir. Mesela "Zehra'nın oğlu Murat" gibi.

    Burada kişinin annesinin adının da anılma sebebi neseb bağının baba üzerinden ilerlememesi annenin soyu üzerinden yürümesidir. Ancak günümüzde soyadın alınması da dahil her şey baba soyuna göre yapılmaktadır. Sadece mum büyüsünde değil diğer bütün büyü türlerinde de anneden gelen soy, baba soyundan daha öncelikli kabul edilmektedir.

    5. Mum da bittikten sonra bu mumun da yanmış kısmı alınır ve önceden toplanan mum artıklarının bulunduğu bez içine konur. Mum artıklarının bulunduğu bez parçası başka bir bezle sıkıca sarılıp bağlanarak yerleşim yerlerinden uzak, tenha bir yere gömülür. Gömülme işleminin beşinci gecenin sabah güneşi doğmadan yapılması gerekir.

    işte bu gömülme işleminden sonra artık büyü tutmaya başlamıştır. Bu aşamadan sonra 5. gecenin sabahında "deliler gibi aşık" bir şahıs ortaya çıkacaktır. ''

    5. Mumu yaktım..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +25 -2
    Her dönüşte Dileğin kızı merve diye mırıldandım. Mum bittikten sonra tıpkı anlattığı gibi onunda kalıntılarını kazıyıp örtüye sardım ve evden çıktım. Ne kadar yürüdüm bilmiyorum tarla gibi bir yere gelmiştim. Biraz daha orta kısımlarına gidip küçükçe eşip oraya örtüyü gömdüm ve evin yolunu tuttum. Nedense içimde olacağına dair büyük bir his vardı ama yine de inançsızlığım daha ağır basıyordu. Eve döndüğümde kitabı dolabıma kaldırdım ve uyumak için yatağıma yattım ancak uyuyamıyordum heyecandan.. Acaba işe yarayacak mıydı? Yararsa bundan sonra neler yapacaktım? Bu sorular hem beni mutlu ediyor hemde heyecanlandırıyordu.

    Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. Yazdığına göre bu gün değişecekti bir şeyler, kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Balkona geçip bir sigara yaktım. Etrafı izlerken elimi eşofmanımın cebine attım ama telefonum orda değildi. Sigarayı kül tablasına bırakıp yatağıma gittim ve telefonumu alıp tekrar balkona döndüm. Sigaramdan nefes alırken telefonun ekranını açtım ve duman resmen boğazımda kalmıştı. Merveden 27 tane mesaj 4 te cevapsız arama vardı ama ne ara bu kadar mesaj atıp aramıştı? hiç duymamıştım.

    O an önemli olan onun bana ne yazdığı değildi. Sonuçta öyle yada böyle büyü işe yaramıştı. Gözlerim fal taşı gibi açıp ekrana bakıyordum. Nefesim hızlanmıştı. Mesajları açtığımda bana büyük bir yanlış yaptığını ve köpek gibi pişman olduğundan bahsediyordu. Birden yüzümde öyle bir gülümseme belirdi ki resmen yanaklarım acımıştı. En son mesajında buluşmak istediğini belirtmişti. Yeni mesaj bölümüne girip merveye tek bir mesaj yazdım..

    Defol..
    ···
    1. 1.
      0
      Hocam buyu gercekmi deneyecemde
      ···
      1. 1.
        0
        Büyü tuttu aşkım buluşalım mı
        ···
      2. 2.
        0
        Defol...
        ···
    2. 2.
      +4
      Dene dene de gör ebenin dıbını
      ···
    3. 3.
      0
      Abi seri lütfen
      ···
    4. 4.
      0
      Abi seri lütfen
      ···
    5. 5.
      0
      Rez
      Rez11
      ···
    6. diğerleri 3
  10. 10.
    0
    HiKAYE SEBEPSiZCE SiLiNDiĞi iÇiN YARIM KALSA DA BAŞLANGIC ENTRYSi AŞAĞIDADIR.

    Ve el cânne | Cinlerin atası Cânn

    Bu hikaye de bahsi geçen sözcükler, ayin, büyü vb. hiç bir olayı gerçeğe taşımamanız ruh ve akıl sağlığınızın bozulmaması için tavsiye edilir..

    Lise sonda okulu bırakmış ve babamla çalışmaya başlamıştım. Babam senelerdir sahaflık yapıyordu daha önce hiç içinde olmadığım için olmayan okuma isteğim babamın yanında çalışmaya başlamamla birden artmıştı ancak okumayı sevdiğim kitaplar pekte öyle herkesin okumak isteyeceği türden kitaplar değildi. Dükkanı açtığım sıradan günlerden biriydi. Severek yaptığım için hayıflanmıyor aksine can atıyordum her sabah dükkanı açmak için, dükkanı açıp anahtarı daha cebime koyamadan benim masamda bir kitap gördüm. Akşam masamda kitap bırakmamıştım oysa ki. Kitabı elime alıp baktım. GiZLi iLiMLER adında bir kitaptı. Yeni fark etmiştim kitap haddinden fazla kalındı. Kitabı açtığımda ilk sayfasında,

    Lagadi mah ufmin cia ru.. Birden telefonumun sesiyle irkildim. Arayan babamdı.

    - Oğlum dükkanı açtın mı?

    + Açtım baba, ne zaman geleceksin?

    - Hastaneye gidicem 1 saat gecikirim kahvaltını yap sen.

    + Tamam baba görüşürüz. Ha baba !

    - Efendim?

    + Masamda bi kitap buldum bunu sen mi koydun?

    - Ha o mu dün adamın biri tam kapatacakken getirdi. Almayacaktım ama ücretsiz verdiğini söyleyince öylesine alıp koymuştum oraya.

    + Tamam baba görüşürüz..

    Telefonu kapattığımda kitap kapanmıştı. Konuşurken ki boşlukla kitabı kapattım sanırım diye geçirdim içimden. Kitabı açtığımda az önce okurken yarıda kestiğim cümle yoktu. ilk sayfa boştu. Afalladım ancak sabah olmasının verdiği sersemliğe yordum. Kitabı bırakıp kahvaltılık almak için fırına gittim..
    ···