/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 35.
    0
    Bu burada dursun
    ···
  2. 34.
    0
    Fazla bekleteme
    ···
    1. 1.
      +1
      https://www.wattpad.com/6...54-zombiler-istanbul%27da
      Buradan oku panpa çalıntı bu
      ···
  3. 33.
    0
    Bu ne anlatıyor amk
    ···
  4. 32.
    +1
    Çalıntı olduğu saniyede bi part girmesinden belli zaten ama güzel hikayeye benziyor
    ···
  5. 31.
    0
    çalıntı zaten
    ···
  6. 30.
    0
    kim okuyucak bu kadar şeyi huur çocuğu giberim salgınını
    ···
  7. 29.
    -1
    Cesedül şerif mi o fotodaki?
    ···
  8. 28.
    +5 -1
    panpalar çalıntı prim vermeyin muallakye
    link: https://www.wattpad.com/6...54-zombiler-istanbul%27da
    ···
    1. 1.
      0
      Bende okumustum lan bu hikayeyi muallak ya
      ···
  9. 27.
    0
    meme?
    ···
  10. 26.
    0
    Copy past yapsam usenirdim hll
    ···
  11. 25.
    +3
    gençler ben 30 dk ya geliyorum acil işim var rez veya şuku farketmez atarsanız sevinirim prim için yapmıyorum tek başıma olmak beni üzer sizin okuduğunuzu bilirsem sevinirim onun için yoksa başka bi nedeni yok teşekkür ederim.
    ···
    1. 1.
      0
      Huur çocuğu hala gelmedon
      ···
  12. 24.
    +3
    MOD SEÇiMiNE GiREBiLiRMi RiCA ETSEM MODLARDAN HiKAYEYi BiTiRiCEM LÜTFEN
    ···
  13. 23.
    +3
    - Haklısın benim yaptığımı yapan insan sayısı çok azdır. Ben de aslında
    doktorluk yapmayı çok istiyordum. Çocukluktan beri hayalim Beyin Cerrahı
    olmaktı. Ders çalışmayı hiç sevmeyen tembel bir öğrenci olmama rağmen
    Tıp fakültesine girebilmek için lise de çok çalıştım ve zor da olsa Tıp
    fakültesine girmeyi başardım. Tıp fakültesinin ne kadar zor olduğunu
    herkes bilir, ben de oldukça zorlanmama rağmen yedi senede okulu
    bitirdim. Fakat uzmanlık sınavında yani TUS’ta bir türlü başarılı olamadım.
    Uzman olmadıktan sonra da doktorluk yapmak istemedim. Galata’da
    eskiden kalma bir yerimiz vardı orayı biraz elden geçirdim hem kitapçı hem
    de cafe olarak işletiyorum, daha doğrusu işletiyordum. işte böyle, sen ne iş
    yapıyorsun?
    - Ben de hem Radyo-Televizyon üzerine yüksek lisans yapıyorum hem de
    bir yapım şirketinde çalışıyorum, gerçi ben de çalışıyordum desem daha
    doğru olacak sanırım.
    - O zaman artık önümüze bakmalıyız. Ama dışarı çıkmadan önce kendimizi
    savunabilecek bir şeyler bulmamız şart ayrıca bize bir de araba lazım, senin
    araban var mı?
    - Yok. Arabaları pek sevmem, insan ada da büyünce arabalar biraz uzak
    kalıyor.- Ben de pek sevmem ama bize bir araba lazım. O zaman çalacağız başka
    yapacak bir şey yok.
    - Peki arabayı anahtarı olmadan çalıştırmayı becerebilecek misin?
    ···
  14. 22.
    +4
    Filiz Selim’in anlattıkları karşısında iyice şaşkına dönmüştü. Selim hiç de iki
    arkadaşı ölmüş (veya zombiye dönüşmüş) gibi davranmıyordu. Bu sakinliği
    onu biraz ürkütse de söylediklerinde haklı olduğunu biliyordu.
    - Peki haklısın ama bu durumda sakin kalmak çok zor olacak. Sen de
    televizyonu izledikten sonra kötü oldun. Yoksa senin ailen aşı yaptırmış
    mıydı?
    - Emin olamıyorum bir türlü, annem aşı olmak istiyordu fakat babam aşı
    olmaktan çok korkar. Şimdiye kadar sadece bir kez benim kendisine aşı
    yapmama izin vermişti. Umarım ikisi de aşı olmamıştır. Babam kesinlikle
    olmamıştır ama annem aşıyı olduysa…
    - Sen doktor musun?- Teorik olarak. Tıp fakültesini bitirdim ama şu an doktorluk yapmıyorum.
    Galatasaray’da küçük bir cafe işletiyorum.
    - Tıp fakültesini bitirip doktorluk yapmayan birisini ilk defa duyuyorum.
    Neden doktorluk yapmıyorsun peki? Sonuçta onca yıl okudun kolay mı?
    Selim normal zamanlarda bile bu konuyla ilgili konuşmaktan pek
    hoşlanmazdı. Fakat şimdi normal hayatla ilgili yaptıkları bu konuşma
    ikisine de biraz sakinleşme ve bu kaos ortamından çok kısa bir süreliğine
    de olsa uzaklaşma fırsatı veriyordu. Bu yüzden Selim anlatmaya devam
    etti.
    ···
  15. 21.
    +1
    ölümcül deney (türkiye versiyon)
    ···
  16. 20.
    +3
    - Haberler seni de üzdü sanırım?
    Filiz sehpanın üzerinde duran suyundan bir yudum içtikten sonra Selim’in
    sorusunu cevaplamaya başlamıştı.
    -Durum düşündüğümden çok daha kötü ayrıca şu aşıyı teyzem ve
    kuzenlerim yaptırmıştı. Ben de tam yaptırmak üzereyken son dakikada
    çıkan bir işim yüzünden yaptıramamıştım. Belki ben de şimdi ev arkadaşım
    Zeynep’le aynı kaderi paylaşıyor olacaktım.
    Filiz, Zeynep aklına geldiğinde yine ağlamaklı olmuştu. Kaç yıllık arkadaşı
    bu lanet olası salgın yüzünden bir canavara dönüşmüştü ve onu
    kurtarabilmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu.
    - Yine ağlamaya başlama lütfen Filiz, bu saatten sonra sadece kendini
    düşünmelisin. Benim de bu gece iki arkadaşıma saldırdılar ve ben canımı
    zor kurtardım. Ne yazık ki artık onlar için yapabileceğimiz bir şey yok. Artık
    sadece kendimizi düşünmeli ve duygularımızı bir kenara bırakmalıyız.
    Kurtuluşumuzun tek çaresi bu…
    ···
  17. 19.
    +3
    Selim ve Filiz yayın bittiğinde birbirlerine şaşkın gözlerle bakıyorlardı. Haberler
    gerçekten çok kötüydü. Polis ve askerinde salgına yakalanmış olması çok büyük bir
    kaos olacağının habercisiydi. Acilen gerekli malzemeleri temin edip güvenli bir yere
    saklanmaları gerekiyordu. Fakat Selim’in kafasını kurcalayan bir şey daha vardı.
    Acaba annesi ve babası bu aşıdan yaptırmışlar mıydı? Annesi ile bu konu hakkında
    konuştuklarını ve annesinin bu aşıyı yaptırmak konusunda çok istekli olduğunu
    hatırlıyordu fakat aşı olmaktan nefret eden babası aşı olmaya yanaşmıyordu. Ama
    daha sonra aşı yaptırıp yaptırmadıklarını bilmiyordu. Selim aşıyı yaptırmamışolmaları için bildiği bütün duaları etmeye başlamıştı. Filiz ise ailesinin aşıyı
    yaptırmadığını çok iyi biliyordu. Eczacı olan teyzesi aşıyı yaptırmaları için ısrar
    etmişti ama anne ve babası aşıyı yaptırmak istememişti. Kendisi bir gün teyzesinin
    eczanesine uğrayıp aşıyı yaptıracaktı ama o da son dakika da önemli bir işi çıkınca
    aşıyı yaptıramamıştı. Çıkan işinin ne olduğunu hatırlayamıyordu ama kendisini
    ölümden hatta ölümden daha beter olan bu hastalıktan koruduğu için Allah’a
    şükrediyordu. Tam bu sırada teyzesinin ve çok sevdiği kuzenlerinin büyük ihtimalle
    bu aşıyı yaptırmış olduğunu fark edince boğazına bir yumru oturmuştu. Selim onun
    bu halini görünce bir sorun olduğunu anlamıştı.
    ···
  18. 18.
    +4
    “Acil durum yayınımız devam ediyor. Alabildiğimiz kısıtlı bilgilere göre salgın büyük
    bir hızla bütün dünya da ve ülkemizde yayılıyor. Gelen son bilgiler salgının
    kaynağının domuz gribi aşıları olabileceği yönünde. Geçtiğimiz kış aylarında hızla
    yayılan ölümcül domuz gribine karşı kısa zaman içerisinde geliştirilen aşının vücuda
    enjekte edildikten sonra vücutta bir bakterinin gelişmesine yol açtığı ve beyne
    verdiği hasar neticesinde insanları tabiri caizse zombileştirdiği söyleniyor.
    Saldırganları durdurmak için kafalarına hedef almak gerekiyor. Devletin üst
    kademesinin bu aşıyı yaptırdığı biliniyor. Polise ve askere de bu aşı domuz gribi
    salgınına engel olmak için topluca yapıldığından ötürü ne asker ne de polis bu
    karışıklığa müdahale edememektedir. Acil durum yayınımızı burada bitirirken
    hastalığa yakalanmamış bilim adamlarından oluşturulan bir grubun hastalığın
    tedavisi için çalıştıkları bilgisini tekrar ediyorum. Çalışmalardan bir sonuç elde
    edilinceye kadar güvenli bir yerde saklanmanızı tavsiye ediyoruz. Herkese bol
    şans…”
    ···
  19. 17.
    +5
    Filiz Selim’in söylediklerine karşılık kafasını olur manasında sallamıştı. Selim
    kendisine bir yol arkadaşı bulduğu için oldukça sevinmişti. Hem adaya gitme fikri
    gerçekten çok mantıklıydı. Bu sırada bir silah bulabilse çok iyi olacağını
    düşünmüştü. Aklına Karaköy tarafındaki silah mağazaları gelmişti. Artık bu saatten
    sonra icap ederse bir şekilde gidip orayı soyacaktı. Kafasında bin bir düşünce
    dolaşırken pek ümitli olmasa da televizyondaki acil durum yayınına tekrar göz
    atmayı düşünmüştü. Televizyonu açtığında yayının geri geldiğini fakat stüdyonun
    ve sunucunun değiştiğini fark etmişti.
    ···
  20. 16.
    +5
    Filiz’in söyledikleri Selim’in aklına bir fikir getirmişti. Adalar bu durumda
    belki de gidilebilecek en mantıklı yerdi. Sonuçta belli bir nüfusu vardı ve
    dışarıdan gelen tehlikelere kapalıydı. Orada bulunan hastalığa yakalanmış
    kişiler yakalanıp tecrit edilebilirse ondan sonrası için çok korunaklı bir yer
    olabilirdi. Ama bunun için iyi bir örgütlenme gerekiyordu.
    - Ada fikri gerçekten çok mantıklı hatta ben de anne ve babamı bulduktan
    sonra Ada’ya gelebilirim. Ama oraya nasıl ulaşabiliriz? Vapur veya
    motorların çalıştığını hiç zannetmiyorum. Bize bir tekne gerekecek, tabi bir
    de kaptan olsa iyi olur ama kaptanı bulamasak bile tekneyi ben de
    kullanabilirim sanırım.
    - Doğru söylüyorsun Selim, o zaman birlikte gidebiliriz.
    - En iyi yol bu gibi gözüküyor. Zaten salgına yakalanmamış insanların bir
    arada kalmasında fayda var. Şimdi ilk önce karşıya geçip Caddebostan’dan
    annemleri alalım. Ama dışarısı çok karışık o yüzden çok dikkatli olmamız
    lazım.
    ···