Hukumet seçimi kaybetti ama hükumet inmiyor ve diktatörlüğünü ilan ediyor. Buna karşı AKP tabanından ve MHP tabanından diktatör hükumeti destekleyen önemli bir kesim de var. Halk ayaklanıp Ankaraya ve akpnin olduğu binalara yürüyor. Buna karşılık AKP silah zoruyla ayaklanmaları bastırmaya çalışıyor; başta küçük çatışmalar yaşanırken daha sonra bu çatışmalar yerini büyük silahlı çatışmalara bırakıyor. Ülkedeki fırsatçı terör örgütü sempatizanları diktatörlüğü bahane ederek halihazırdaki muhalefetin protestolarına ve ayaklanmalarına nifak sokarak güvenlik güçlerine saldırılar düzenliyor ve halk ile hükumeti galeyana getiriyor. Buna karşılık muhalefet seçmeni diktatörlüğü reddederek silahlarla güvenlik güçlerine saldırılar düzenliyor. Hükumet bu saldırılara ağır silahlarla ve uçak bombardımanlarıyla karşılık veriyor. Bu olaylar sırasında halihazırda kötü olan TC ekonomisi daha da kötü oluyor ve bazı yerlerde yoksulluk kıtlık derecesine oluşuyor. Aynı zamanda Doğu Anadolu'da PKK tarafından Kürt işgali başlıyor (Suriyede PKKNIN kolu YPG OLDUĞU gibi.) Ülkede bu iç savaş sürerken Türkiye milli itibarını kaybediyor ve olası Yunan Türk savaşında eksi tarafa düşeceği konuma geliyor ki belki Yunan Türk Savaşı da çıkabilir. Türkiyedeki iç karışıklığı düzeltmek için Rusya ve Amerika Türkiyeye geliyor ülke daha da karışıyor. Artık bazı Türkler bu yıkım ve savaş ortamından bıkıp Yunanistana, Romanyaya, Moldovaya, ve başka ulkelere kaçmaya başlıyorlar. Çünkü savasirlarsa izmirliler Konyalılarla savaşacak. Osmaniyelilerle Çanakkaleliler birbirlerini vuracaklar. Türk ve Müslüman öldürmek istemeyen halk hem diktatörlüğü reddediyor hem de Türkiyeden kaçmaya başlıyor. Bu durumda siz savaşır mıydınız yoksa Türkleri mi öldürürdünüz. Savaş esnasında sevdiklerinizi kaybedeceğinizden, yoksulluk çekeceğinizden, bombaların patlamaları, ölüler ve ceset kokuları, evinizin bir uçak bombardımanına yıkılması, her gün molozlar ve şarapnellere maruz kalacağınızdan ve savaş şoku yaşayacağınızdan bahsetmiyorum bile. O travmayı ve kaosu bir düşünün, anneniz babanız gözünüzün önünde ölüyor.