yıl 2014 - 2015 üniversite son sınıftayım bizim arkadaşlar sınıfta öğretmenler için kutlama karışımı bir şeyler yapmaya kalkışmışlar herkes yarın bir şeyler yapıp getirmek için anlaşıyor, biz 4 erkek arkadaş takılıyoruz sıra bize geldi "siz içecek tuzlu pasta falan getireceksiniz" dediler.. "ulan dedim şans ayağımıza geldi bunu neden yapmayalım? " beyler ertesi günün sabahına uyandık öğlen saat 3'te ders başlayacak sabah saat 11'de bizim 3 arkadaşı arayıp topladım, eczane eczane gezip bayan azdırıcı arıyoruz.

Okuyan varsa devamı gelecek

Yaklaşık 8-9 eczane gezdik fakat satılmıyor satanlarda bizim gibi 4 sapı görünce vermeye çekininiyor.. bir defa kafaya koymuşuz bu iş bu akşam ya olacak ya da olacak aklıma uçuk bir fikir gelmişti bu defa farklı bir eczaneye gidip kuşlar için azdırıcı sorduk "xxx" adı verilen sıvı halinde bir damla bulmuştuk ben dahil herkes panik içinde ya zehirlenme ve benzeri gibi bir durum olursa diye?

içimizde resmen fırtınalar kopuyor ama bir yandan o heyecanı yaşamak istiyoruz.. her şeyi göze alıp kuş azdırıcıları damla damla ölçüp meyve sularının içine eşit bir şekilde doldurmaya başladık önceden önlemimizi almak için içimizden bilal adında arkadaşa kuş karışımından yarım bardak içirdik kendisine bir şey olmayınca koyulduk yola..

-- Yarına yetiştirmem gereken iş var o yüzden geç yazıyorum + uzun zaman geçti üstünden kusura bakmayın

Aslında okul yolu kısaydı ama o heyecan ile saatler sürmüş gibiydi. Çok net hatırlıyorum hepimizin suratında komik bir ifade hryecan ve anlamlandıramadığımız bir şüphe, korku vardı. Hepimizin suratından belli oluyordu sma kimse bozuntuya vermiyordu. iyi olacağını düşünerek yola devam ettik. Meyve sularını küçük kutulardan almıştık. Pipet girişine çok küçük bir delik açıp kuşlar için azdırıcı ilacı içine dökmüştük. Umarım belli olmazdı.

girdik sınıfa içerisi afet doldu yan sınıflardan da hatunlar falan gelmiş.. pastalar ekler kekler meyve suları çıkarıldı herkes kendi kafasında muhteşem bir ortam oluşuyor.. meyve suları dolup dolup boşalıyor hatunlar bir yudum alınca bizler arasında fırtına kıyamet kopuyor, aradan 1 saat geçti 2 saat geçti ulan 3 saat geçti kimse de bir farklılık göremedik binbir hüzünle günü kapattık

ilgilenen yok galiba sınra devam ederim

Okuldan çıktık. Arkadaşlarla durum değerlendirmesi yapıp gözlemlerimizi paylaşıyoruz. Gün başında herkes kendine bir hedef belirleyip onunla takılmıştı. beklediğimiz sonucu alamadık maalesef.
Kutlamada ben baktım bir iki saat değişme yok melisin içeceğine biraz daha katmıştım

Her neyse evlere dağıldık. Gün boyu koşturduğum için yorgundum eve girer girmez yatağa geçtim telefonu yastığımın altına koydum. Sırtımı döndüm ve gözümü kapattım. Tam dalacakken bir mesaj geldi. Bizim çocuklardır diye düşünüp uykumu bölmek istemedim. Ama bir kaç dakika sonra tekrar mesaj geldi. Telefonu elime aldığımda mesaj atan melisti

Mesaj önizlemesi açık değildinu yüzden ne yazdığını mesajı açmadan göremedim. Melisin bana mezaj atmasına şaşırdım çünkü 3 sene peşinden koşmuştum fakat çok yüz vermemişti. Aklıma içeceğine kattığım azdırıcı gelmedi. Uykulu uykulu açtım mesajı

Attığı mesajda iyi olmadığını galiba yediği bir şeyin dokunduğunu söyledi. Kendimi suçlu hissedip yanına gitmeyi teklif ettim, kabul etti. Üstüme bir şeyler giydim. Yüzümü yıkadım ve arabayla evlerinin oraya gittim. Giderken acaba bana neden mesaj attı?, benim yaptığımı anladı mı?, ilaç işe mi yaradı? gibi sorular aklımı kurcalayıp durdu. Akşam olduğu için eskişehirde fazla trafik yoktu. Bu yüzden evlerine hızlıca vardım.

Önüne geldiğimde telefonu çıkarıp geldim diye mesaj attım. Hemen cevap geldi "içeri gel kapıyı açıyorum" merdivenlerden yavaşça çıktım. Çıkarken kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Dairesinin katına geldiğimde yavaşladım. Kapıda o güzel suratıyla birlikte beni bekliyordu.

Hiç hasta gibi görünmüyordu. Hatta karşı karşıya geldiğimizde güzel bir parfüm kokusu bile gelmişti. Kapı önünde biraz bakıştıktan sonra içeri davet etti. Güzel bir sofra hazırlanmış rakılar balıklar ne ararsan. iki kişi için fazla olduğunu düşündüm. Aklıma ilk bu geldi. Acsba başkası da var mı diye düşündüm. Geldiğin için teşekkür ederim dedi. Önemli değil hani hastaydın dedim. Hastayım demezsem gelmezsin diye düşündüm dedi. Güldüm. Sarıldı. Salona geçtik masaya oturduk. Güzel bir sohbet muhabbet içkiler yudumlanıyor

Yaklaşık yarım saat bir saate ikimiz de çakır keyif olmuştuk. Anlamsız gülüşmeler bir konu konuşurken birimizin başka bir şeye gülmesi vs. Güzel bir şarkı çaldı ve hemen dansa kaldırdım. Bu kadın sarhoşken ne kadar ayık yahu

Dans ederken yakınlaştık. Dudağjndan öptüm. Belime sarıldı. Karşılık verdi. Müzik kalp atışlarım ile aynı oranda hızlandı. Ortam ısındı. Melis daha çekici oldu. Ortam çölken birden yağmurlu paris sokaklarına döndü. Daha önce hissetmediğim duygulara kendimi bıraktım

O günün devamı bildiğiniz gibi. işlerimi hallettikten sonra yarın devam edeceğim iyi geceler

Öpüşürken Melis ile birlikte bu ilaç olayını yapmasaydım hiç bu kadar yakın olamazdım diye düşündüm. Bu kadar saf sevdiğim bi kızı birazdan hile ile yatağa atacağım düşüncesi beni yiyip bitiriyordu. Ama ben yapmazsam başkasına gidebilir diye düşündüm. Bu yüzden kendimi melis'e bıraktım. Dakikalar çok hızlı geçiyordu eve geldiğimden bu yana yarım saat geçmiş olma olasılığı biraz garip gelmişti doğrusu

+18/////// Saate bakarken melis yüzümü kendisine çevirdi. "Odama geçelim" dedi peki diye karşılık verdim ve kucağıma aldım. Artık içgüdü mü bilemem ama odasının yerini her gün o odaya gidiyormuşcasına kolay bir şekilde buldum. Yatağı topluydu. Boynuma sarıldığı için tutmam kolay oluyordu. Tek elimle yorganı kenara attım ve melisi yatağa bıraktım. Gözleri parlıyordu. Yanına yatıp dudaklarımızı sevişmesi için serbest bıraktım. Bir yandan kıyafetlerimi çıkardı ben de onunkileri. Elini aşağılara zütürdü ve okşadı. Aynısını ona yaptım. Yüzü çok değişmişti. Yaptığım her harekette adeta kendinden geçiyordu.

ciks hikyesi oldu amk buraları atlayayım mı?

Her neyse. Melis ile ilk defa bu kadar yakın olmuştuk. Hem de bir gece boyunca. ve o yanımda uyuyordu. Yanağından bir iyi geceler öpücüğü aldım ve belinden sarılarak uykuya daldım. Sabah gece iyi geceler öpücüğünün cevabını beni öpüp uyandırarak verdi. Kahvaltıyı hazırlamıştı. Bana gülümseyerek baktı \"günaydın\" dedi. Günaydın diyerek karşılık verdim. O öpücük hayatımda aldığım en anlamlı en güzel öpücüktü.
Kendirm geldim kalkıp elimi yüzümü yıkadım. kahvaltımızı yaptık. Bana çok yakın davranıyordu. Sanırım birbirimize aşık oluyorduk. O zamandan sonra hep birlikteydik. Her şeyi beraber yaptık resmen hayatımın aşkı olduğuna inanıyordum. Ta ki o güne kadar. ilacı hazırladığımız ve denek olarak kullandığımız bilal beni aradı ve melisle birlikte olmamızı istemediğini her şeyi açıklayacağını söyledi

Not: galiba işten kovulacağım çünkü dün gece yapmam gereken projede ekgiblik ve hatalar var. Bugün sunumda rezil olduk. Milyarlık işi mahfetmiş olabilirim şu hikayeyi yazacağım diye

Başta inanmadım işim var oyalama diyip kapattım telefonu. Ama işime odaklanamadım ve aklımı bu olasılık kurcaladı durdu. Müzik açtım ve devam ettim.
Akşam melisle eskişehirin en güzel kafesinde buluşmak için sözleşmiştik. Orası bizim için anlamlıydı çünkü. iş çıkışı oraya gittiğimde melis dsha önceden gelmişti. Uzaktan gördüğüm kadarıyla yüzü asık gözleri kırmızı sinirli ile üzgün arası bir tavrı vardı. Yanına gittiğimde ağlayarak bunu bana nasıl yaparsın dedi. Bilalin dedikleri aklıma geldi ve kendimi savunmaya başladım. Aşık olduğumu anlattım ve tabi dinlemedi. Gitti. Peşiden gidemedim çünkü yüzüm yoktu. Oturdum ve düşündüm. Ertesi gün okula gelmedi. Ertesi gün de. Ondan sonraki gün de. Bir tek son gün geldi. Yanına gittiğimde ilk cümlesi "ankaraya taşınıyorum. Seni bir daha görmek istemiyorum" oldu. ve çekip gitti