yengemi nasıl siktim anlatıyorum toplanın

evet beyler ön sıralardan rezerved alın bence bu hikaye kaçmaz

şuku ve nickaltlarınızı ekgib etmeyin beyler

yorumda yazın orosbu çocukları

yengem 23 yaşında, ev hanımı, lise terkti. enişteme lisedeyken kaçmıştı zaten, muhtemelen yengem kendini pompalattırıp eniştemin üzerine yıkmıştı kendini

duşta 31 çekerken ve otobüste yolculuk yaparken hep onu düşünürdüm.

yengemin kalçaları kim kardaşyanınkiler gibi dolgundu. beli sibel kekilliden inceydi. hep bu duruma şaşardım meğerse korse takıyormuş orosbu

eniştemin bir iş için şehir dışına çıkması gerekiyormuş, yengemse evde tek başına kalamayacağından benim eniştem dönene kadar yengemin yanında kalmamı teklif ettiler

hemen kabul ettim. insanlık ölmedi beyler

bi kaç parça kıyafet alıp yengemlere gittim. yengem sevdiğim yemekleri yapıyordu akşam yemeği için, havadan sudan biraz konuştuk muhabbet ettik. yemekler pişince sofraya oturduk. soğuk bira açtık birer tane, öyle bakmayın beyler biz modern aileyiz. akşam yemeğinde bira veya şarap olmazsa kendimizi şakirt gibi hissediyoruz

neyse 1-2-3 derken 4 er tane içtik. yengemle ben dönüşümlü olarak 3-5 kez tuvalete gittik. o lavabo dedi ben tuvalet, yanlız yengemin leş gibi kocaman miğdesi olduğunu hissettim. lan bir kadın nasıl o kadar bira içebilir ?

@11 anasını gibtimin anştaynı

ikimizinde kafa çakır olmuştu diyemeyeceğim bende bişey yoktu, 4 bira benim gibi adama ne desin lan ? ama yengem yamulmuştu. zaten dahada içseydi kendisinden tiksinmeye başlayacaktım.

başladı anlatmaya... lan arkadaş içince bu kadar geveze bir mal olduğunu bilmiyordum. bilseydim içmezdim. eniştemi çekiştiriyor. ereksiyon problemi, erken boşalma problemi filan varmış ilaç kullanmasını önerdim.

bu seferde eniştemin penisinin küçüklüğünden bahsetti, bide inceymiş filan nasıl ? kaç santim filan diye sordum doğal merak... 16cm dedi kalınlığı ? masadaki tuzluk kadarmış yuh dedim yenge, allahtan belanı mı istiyosun ! benim ki bile 13cm santim üstelik bu tuzluk kadarda kalın değil, normalin üstünde penisi var eniştemin diyerek teselli ettim. anlamsızca somurttu. sebebini anlayamadım

hava o gün kapalı ve kasvetliydi. dışarıda yağmur başlamıştı, zaten içeride yağmaz hiç bi yağmur. peşi sıra elektrikler kesildi. zaten bu ikisi kombodur. elektrik idaresinde çalışan memurlar tv izledikleri için sürekli, yağmur yağınca hemen elektrikleri kesiyolar galiba, antenin üstüne şimşek inmesin diye... babaannem gibi birisi çalışıyor kesin orda

elektrikler kesilince yatalım artık dedik. ben geçtim odaya, yengemde gitti kendi odasına bi kaç dakka sonra gök gürlemeye başladı. lan nasıl gürlüyor anlatamam ! ödüm takuma karıştı amk. belli ki yengemde korkmuş hemen geldi yanıma odanın kapısını çalıp, durumu özetledi, tamam dedim yat yanıma kıvrıldı

anlamsız bir şekilde sırtını döndü ? ben azıcık sohbet ederiz korkumuzu hafifletiriz filan diye düşünürken yaptığı tavır beni sinirlendirdi. alttan almak hiç tarzım değildir. atara atar gider gider filanımdır. hemen bende sırtımı döndüm. sırt sırta verdik

bu seferde ayaklarını ayaklarıma değirmeye başladı amk neymiş üşüyormuş ! banane amk. benimkiler de mi üşüsün ? hemen uzaklaştırdım ayaklarımı... bu işi şakaya filan çevirdi değdirmeye çalışıyor

üstüme çıktı, güreş müreş ayağına ellerimden tutuyor. bildiğin hayvan gibide güçlü zapt edemiyorum. ama bi 2-3 dakka direndim, o dirençte ona yetti zaten üzerime kustu. pijamam kusmuş içinde, onun üstüde batmıştı

yengemle beraber hemen banyoya gittik üzerimizdekileri çıkarmak için, yengemi görseniz bi mahçup bi mahçup, olmalı da amk ! sıçsaydın bari. duş almamı teklif etti, zaten bu koku ancak duşta çitilenerek çıkardı. evet beyler tahmin edeceğiniz gibi ben duşa girdikten bi kaç dakka sonra yengem çat kapı daldı içeri, yenge dedim çıkar mısın !? gibimi daşşağımı kapatmaya çalışıyorum bu arada, olmaz ben pislettim ben temizleyecem filan diyip kaptı banyo lifini eline başladı sabunlamaya beni, oçe bilerek yüzüme gözüme sürdü. gözlerim yanmıştı

doğal refleks olarak hemen ellerimi gözlerime attım. ovalayıp acıyı azaltmaya çalışıyorum ama nafile... bu bu seferde apiş aramı sabunlamaya başladı. 3 haftadır etek traşı yapmıyordum. bildiğin orman gibiydi. iyide köpürüyordu. kıl ormanı içerisinde gözükmeyen gibim ereksiyon olmaya başlamıştı. yengem muzip muzip yüzüme bakıyor. hanimiş bamya hanimiş bamya filan diyordu. atarıma basmıştı ! o sana bir girse feleğin şaşar, zütün yamulur filan dedim. kahkahayla güldü orosbu. lan bunun daha kalın ve daha büyüğünü kaç yıldır yiyorum. uykumda soksan uyanmam dedi. anama küfür etseler, hayır lan, anamı yanımda gibseler bu kadar zoruma gitmezdi

kendisine derhal banyoyu terketmesini söyledim, öylede yaptı. duşun altında biraz ağlayıp kendime geldim. çıkıp kurulanıp yattım.

sabah yengem uyandırdı. güler yüzlüydü çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. oturup yedik, akşam için özür diledi, anlayışla karşılamamı ve eniştemle bazı problemler yaşadığını bu yüzden gergin ve sinirli olduğunu söyledi. tamam diyip affettim

o gün bir mağzanın açılışı dolayısıyla büyük indirim vardı. lsd hd full filan televizyonu yarı fiyatına satıyorlardı. ben yemem bu numaraları 5000 kişi gelir açılışa 5 tane tv koyarlar, yengeme anlattım durumu ısrarla gitmek istedi. nedenini çözemedim. sanırım çok fazla hevesliydi indirimli bişeyler alma konusunda

gitti giyindi turuncu bi etek ve beyaz gömlek giymiş, parfüm şişesinide sanırım yanlışlıkla üzerine dökmüştü. otobüse binip yola çıktık. otobüs tahmin edebileceğiniz gibi hınca hınç doluydu. ne kadar çok fakir insan var dedim kendi kendime ve hemen bir ata sözü aklıma geldi "zengine mal, fakire çocuk" aynen böyleydi durum. dıbına kodumun fakirleri paso gibişip üremişler, otobüsü hınca hınç doldurmuşlardı. yengeme yer veren çıkmadı normal olarak, eli ayağı tutuyordu. zaten insanlar tuhaf tuhaf bakıyordu ; bu sosyetik garının burda işi ne amuğa goyim der gibi sanırım böyle düşünüp düşünüp sermaye la heralde bu diyolardı.

otobüs kalabalıklaşınca yengem benim önüme geçti, otobüs her durakta yolcu alıyor hiç bir durakta indirmiyordu. inme kapısı bozuk heralde diye düşündüm başlarda ama sonradan bunun her bu şekil hikayede yaşandığını hatırladım. kader bana basbaya mesaj veriyordu, yürü ya kulum ! diye yürümeye karar verdim.

elimi yengemin poposuna attım sıktırıyordum ki, sağ çaprazımdan hayatımdan yediğim en iyi kroşe geldi. ne olduğunu anlayamadan hayalarıma birde tekme yedim kaç kişilerdi bilmiyorum sağlam girişiyolardı. yengemin feryatlarıyla beni bıraktılar, otobüs sağa çekip bizi indirdi

gençler ne diyosunuz dinleyen var mı rezerved alan varda ? memnun musunuz devam mı ?

yol kenarındayız, yengem şahane giyimli ben kot pantolon kareli gömlek, amk görenlerin akıllarındaki senaryo belli ! pat hemen bir araba çekti kenara cam açtı. birader ne kadar dedi ?! ne ne kadar kardeşim dedim. karı dedi. 3-5 saniye sonra dank etti amk. yerde kaldırım taşı aradım bulamadım. küçük bi taş buldum onu havaya kaldırıp ; senin ananı avradını diye söze başladım. adam silah çıkardı amk. bildiğin baretta amk korkudan elim ayağım boşaldı beyler bildiğiniz gibi değil elimdeki taş direk yere düştü. tamam abi dedim titrek sesle sen bizi yanlış anladın bu yengem biz yolda kaldık filan. kes lan diyip söve söve gitti

o araba gittikten sonra şans eseri taksi geçti, nasıl el sallıyorum taksiye anlatamam. gömleğimi çıkartıp sallayacam o derece, adam durdu bindik hemen ben eve dedim, yengem hala alışveriş diyor amk. mecburen onun dediği oldu, inerim aşağı filan diyor. inde gibsinler seni... diyemedim tabii amk. desem o saniye arabanın camından aşağı atlardı.

vardık alışveriş mağzasına, ben diyim 5bin siz diyin, 10bin kişi, yanlız çok dikkatimi çeken başka bişeyde yılbaşında taksimdeki heriflere benzeyen tipler vardı. bu heriflerin 10 tanesini silkelesen 10 lira çıkmaz, heralde dedim alışveriş merkezini merak ettiler ondan geldiler.

yengemde nasıl azim var görseniz, bir daldı kalabalığın arasına yara yara ilerliyoruz amk, bende mecburen peşinden, ortasına kadar ancak gelebildik kalabalığın

açılışa daha 1 saat var, hava sıcak, gevur amı gibi diyolar ya.. heralde o şekil yanıyor ben gibemedim hiç nasip olmadı ama bu sene ki ramazanda, kadir gecesinde onu dileyecem inşallah panpalar.

son yarım saate doğru itiş kakış başladı, yengem tut beni xxx filan diyor. lan ben kendimi zor tutuyorum ayakta, tuttum bunu karnından sıkıca yapıştım. sanki motorgibletteyiz amk normal olarak değiriyorum buna ben, ereksiyonda olmaya başladım. tanga giymiş heralde yarıktan içerisini hissediyorum o derece, bu da kalabalıktan mıdır yoksa bilerek mi yaslıyor anlayamadım zütünü oynatıp duruyor

yine aklıma o ciks hikayeleri geldi, fermuarı açsam mı açmasam mı kader bana işaret mi veriyor filan derken otobüste yediğim dayak bugünlük yeter diye düşündüm. zira bu kadar kalabalıkta linç edilmek bildiğin anlamda ölüm demekti, bi kaç yumrukla geçiştirmezdi bu kalabalık, öylesine bir yapısı vardı ki şurada indirim var diye karakol gösterseniz tuğlalarını sökerlerdi oranın. linç var filan ?! allah muhafaza... bu düşünceler aklımda geçer geçmez hemen ereksiyonum sona erdi

5 dakka sonra megafonla anons yapıldı. belediyeden gelmişler, tv kanalları filan, bayılanlar olmuş, açılış olursa izdiham nedeniyle tehlike çok yüksek olduğu için açılışı yarına ertelemişler, daha düzenli yapacaklar filan.

kalabalıkta bir uğultu yükseldi anlatamam ! millet yerden taş arıyor benim daha önce aradığım gibi şeytan muamelesi yapacaklar adama basbaya, bi kaç barzo direk uçtu adamın üzerine doğru, güvenlik havada yakaladı. 2 kişiyi öyle bir dövdüler ki benim otobüste yediğim dayak sevgiyle atılmış baba tokadı gibi geldi. kalabalığa biraz şiddet görmek iyi geldi. spartaküsler kaybetmişti ama olsun. o 2 barzodan sonra kimsenin dis is spartaaaa diyesi yoktu. ufaktan dağıldık

iyice yorulduğumuz için yine taksiye bindik, bu sefer sağlam girdi taksi ücreti, yarın bi daha gelicez yine taksiye binicez, bu gidişle o amk televizyonunu alabilsek bile yine aynı paraya gelicek bize

yengemle eve vardık, çok şükür oda vazgeçti. bi saat sonra benim telefon çaldı arayan babam hep beraber düğüne gidecekmişiz yakın bi akrabamız evleniyormuş yengenide al gel dedi

gittik beraber bizim eve, giyinip süslendiler hanımlar, bende mecburen takım elbisemi giydim. şehrin öbür ucuna gidicez 8 kişiyiz, tek araba var. bizim peder çok pinti amk sıkışırız bi taksi daha tutmayalım dedi. tabii para senden çıkacak ya tutmayalım amk. bu bin anama attırırken bile kendini tutup yarısını attırıyodur. ziyan olmasın diye yarısını bi kaba koyup hali olmadığı zamanlarda veriyodur

3 kişi öne bindi 5 kişi arkaya, bilen bilir bu tür hikayelerde arkaya esas oğlan ve esas kadın düşer. bizdede öyle oldu. kaderin gene bana bir işareti midir bu diye sordum kendi kedime ? amma ve lakin ki alışveriş merkezinde linç olmaktan daha tehlikeli bişey varsa böyle bir olayda bizim pedere yakalanmaktır. beni kesin vurur bu bin

yengem yanımda yani tek bacağımın üstünde oturuyordu. arabanın içi karanlıktı gece olduğu için...