yeraltı edebiyatı

yeraltı edebiyatı
altbaşlık: incisözlük

bizim burda yaptığımız iş de bi nebze yeraltı edebiyatının meyveleri a dostlar

(bkz: chuck palahniuk) giber

yeraltı edebiyatının türkiye'ye tanıtım yazılarından tiksiniyorum.radikal gastesinin sitesinde ''Palahniuk'e, "Sen ne biçim bir adamsın? Neler yazdın böyle?" diye soracaksınız. Yeraltı edebiyatına hoş geldiniz... '' bu ne amk?..
http://www.radikal.com.tr...p?ek=ktp&haberno=4955

inci felsefesine en uygun yayınlar

ccc fight club ccc
ccc gösteri peygamberi ccc
ccc ölüm ferresi ccc

kısaca...
ccc chuck palahniuk ccc

hakan günday da iyi yazıyor yeraltı edebiyatından.

@5 gibini elif şafak yesin

inci yeraltı edebiyatının bir örneği ama yazarların yüzde 99'u bu muhabbete uyanmış değil

10 numara lan. bugün döğüş kulubunu aldım kitabın arkasını okudum sadece aq

(bkz: köppeğim nasıl beyler casplıı)

şu şiirleri özet geç lan!
çok uzun.

"çevrene bak, insanların aklı fikri yaşamın bir anlamı olup olmadığını öğrenmekte mi sanıyorsun? hayır elbette, onları ilgilendiren şey, kendilerini büyük dertlerden, sıkıntılardan korumak, her şeyden olduğunca uzun süre yararlanmak ve en az ölçüde düşünmektir. işte bu yüzden tak dolu vitrinleriyle ve hiçbir yere çıkmayan boş sokaklarıyla acımasız bir dünyada yaşıyoruz."


philippe djian - erojen bölge

yeraltı edebiyatı giber

patenti bana ait olan ilk bak kardeşim denemem:

--spoiler--

bak abicim; abicim diyorum çünkü muhtemelen benden yaşça çok büyüksündür. ben ilkokul 2.sınıfa giden 8 yaşındaki hazar can ama sakın beni kameraya şebeklik yapan diğer ilkokullu binlerle kıyaslama. ben tek çocuğum, allah baba kısmet ederse (daha doğrusu babam annnemi kondomsuz gibmezse)'de umarım öyle olarak kalacağım. herneyse, ne diyordum, sakın beni diğer ilkokullu binlerle kıyaslama. tek çocuk olduğumdan mütevellit; bir elim yağda bir elimde balda bir beyzadeyim. inanır mısın, bu siteyede babamın 8.yaş günümde ağlayarak aldırdığım ipad'imden giriyorum. okuma yazmayı çözdüğümden beridir de bu komik sitede takılıyorum. memelerinin capsini atan şişman ablalar mı dersin, tuttuğu takım kaybedince poposuna çay kaşığı sokan abiler mi, yoksa olmayan sevgilileriyle birbirinden ilginç hikayeleri anlatan ergenler mi dersin, işte ne dersen de, beni benden alıyor tüm bu komiklikler şakalar. inanır mısın 7. yaş günümde yine ağlayarak aldırdığım ps3'ümde call of duty bile oynamaya vaktim kalmıyor bu site yüzünden. ama tüm güzel günler senin gelmenle soldu. gelip analtıncı nesil üyelik alıp sol frame'in anasını gibmeye başlayınca hevesim kaçtı. 8 yaşımdaki halime bakmadan günlerce sabrettim ve inanır mısın eksi bile vermedim açtığın gibimsonik başlıklara. ama artık yeter. hakkaten yeter. sen abicim, hiç yapmaman gereken birşeyi yaptın ve uyuyan devi uyandırdın. google amca'dan öğrendiğim hackerlik hileleriyle ip numarandan ev adresini tespit ettim. ve artık ne olacak biliyor musun, o kirden pislikten solmuş sarımtırak gri klavyeyi senin kafanda paralamaya geleceğim. okuldan satranç takımından arkadaşlarımı da ayarladım üstelik, beraber senin sülaleni gibmeye geliyoruz. bekle! sadece bekle!

--spoiler--

çadırımı katladım
ve yolun aşağısına gittim:
binler
manzaramı bozmuştu.

Charles Bukowski

aslında incici binlerin yaptığı ama tanımlayamadığı edebiyat türü.

Dün gece tıkanmaya başladım ve şuanda 109.sayfadayım. Bu kitabı okumalısınız binler.

oha boş mu buralar ?

artık ilgilenmiyorum
edebi ve tarihi hiçbirşey gibimde değil.
bende basit yaşıycam artık.

Öldür kendini, diyorum. Öldür kendini. Öldür kendini.
Kızın biri arayıp. "Ölmek insanın canını çok yakar mı?" diye soruyor.
Bak tatlım, diyorum, evet yakar ama, yaşamaya devam etmek çok daha fazla acıtır...

not: dağılın

bukowski'yi karıştırma oç

(bkz: ingvar ambjorsen)

(bkz: jean genett)

başlıca iki yazarımdır.