çöp entry klasörü

Evet sevgili çöp entry klasörüm, uzun zaman oldu.
Açlığımı gideren her şey bana hayat bahşediyor. Ne utanç ne de suçluluk duygusu hissediyorum. Zihnime iyi bak çünkü en ufak bir iz bile bırakmadan yalan satıyorum. Kesinlikle bir korkum kalmadı ve burada hiç bir şey yok. hiç olmadıda... her gün ölümü tatmak çok acı verici, her dozda ölümü tatmak, erimek.
Dizlerimin üzerinde durmak değil bilakis ayağa kalkmak isterim. size söz vereceğim ve güvende hissedeceksiniz. en başından beri bilmiyorsunuz sanki benim sinsi bir bin olduğumu!
yalanların hepsi kıyıya ulaşmak için. çekebileceğim, acıdan fazlası değil zaten. umutlarım ölüyor, ardından diriliyor yepyenileri oluyor. her seferinde bin olma fiilindeler.
Ben sinsi bir bin değilim. çok daha kötüsüyüm çünkü; özümü kaybettim, üstelik masumiyetten uzağım.

varlığımı yok edemedim en iyisi tutunmaya çalışayım dedim sevgili çek!

Kendi içimde yoğuştukça yazı olarak yağacağım buraya.
edit: 19.9.2013

acımasızlığın ortasında yapayalnız bir yaşamdayız. sevgi ve aşk'ın risk olduğu bir dönemde samimiyet küçük parçalara ayrılmıştır. git gide hastalığın nüksettiği bir beyin hayatta kalmak için mücadele etmeyi, tutunmayı da bir kenara bırakır. el ele, gönül gönüle, yan yana birisiyle sonsuza kadar beraber olarak artık büyük bir hayalperestlikten ibarettir.

dönem, yalan dönemi. inançsızlık insanı öldüren bir boşluk. nietzsche büyük bir kandırıkçı, hani acı güçlü kılıyordu, öldürüyor, eritiyor, hem de göz göre göre..

edit: 23 aralık 2012

varlığımı yok edemedim en iyisi tutunmaya çalışayım dedim..

sevgili çek. *

günün tarihi: 21.12.12 - 03.23

konu: çöp entry günlüğü.

-uzun zamandır sabırsızlıkla beklenen maya kehanet günü geldi ve çattı. son bir haftasında "şirince" köyümüzden daha iyi izleneceği ve kurtulunabileceği yaygarası kısa sürede çığ gibi büyüdü. avrupa ve diğer kıtalardan bir sürü güzel kız saat yedi haberlerinde televizyon kanallarında ellerinde incilleri ile gülümsedi, pek tabi tek misyonerler onlar değildi, bizim yağız misyoner delikanlılarımız çıkageldi dimdik parlak ve sertleşmiş saçlarıyla.. allahtan bir tanesi ingilizce biliyordu, o anda fırtına kopmaya başladı, müslüman ve hristiyan insanlar flört edemez diye* tabi bu benim hayal ürünümdü.

flaş haber geldi ve soruların çalındığını, ahiretin belirsiz süreç içinde açığa alındığı haberi geldi.

bu gecelik bu kadar sevgili çek. (;

ellerim ters birbirine, sıkıca tutabilmek için. bu aptal rakipleşmenin ta kendisi. nedendir bilmiyorum ama bir gün bitmesi dileklerimle sevgili ç.e.k.

kasaba minnet edenlerdenim sevgili çöp entry klasörüm. evet, ben ediyorum! kasaba minnet edeceğine; kendi kesiğini gibemeyen, kendi gibiğini kesememiş bir aciz olarak ben kasaba sonuna kadar minnet ediyorum. bunun yanında hep Aptal beyinlerin sonsuz boşluğu arasında kaybolmayı bana bahşeden kim diye soruyorum ayrıca. Onca akımın kurucusu ve peşindekiler şu an neredeler merakta ediyorum doğrusu.

Gördüğüm kadarıyla;

Ufukta rönesans mı var? yoksa askeri darbelerle önce öğütüp sonra sindirdiler mi zamanı? istemez miydik bizde bir devrim, yeni bir müzik akımı ve zina tabancaları adlı bir grup.

Sonra birden düşündümde; 'yarışmıyorduk, hatta aynı kulvarda bile olmamız söz konusu olamazdı. Biz orada değildik.'

The Kids Are Alright ç.e.k.

uzun zaman oldu ç.e.k. ve çok daha fazlasıyla olaylar oldu. süre zarfında çaresizlik öğrenmekten bıktık, zira başka bir şey öğretmiyorlar. başarısızlığı düşünen çekilmedikçe kenara, ne yapılmaması gerektiğini yaşayarak öğrenmek farz oluyor insanlara. pes etmiyor çoğu; sadece zafer bu çabayı hak etmiyor. çabaların karşısında zaferlerin hiçe sayıldıkça yorgun düşüyorsun. yine yeniliyorsun. zaten rekabet oldukça zafer olmaz. karşılıklı olarak sıra sıra yenilirsin. savaştıkça yenilirsin. çaresizlik öğrenir yine yenilirsin.

--spoiler--
savaş, yenil. kalk, tekrar savaş, yine yenil, daha iyi yenil!
--spoiler--

eriyorum. bitmek çok uzak

düşünce biçmek
özgürce biçmek
düşünmeden istemsiz biçilir düşünce, özgürlüğünü nereden kazandı?
düşünce düşünürsün, hiç düşülmezsin! Fakat seni hep düşerler o kocaman düşüncelerle. gibilmek var ama düşülmek yok. Düşüldüğümüzün farkında değiliz. Hem düşülmek düşünce ile yapıldığı için çokta fark edildiğini sanmıyorum. Peki ya düşünce, düşünsek?

zaman akıp gidiyor, düşünceler de öyle. peki akıp giden düşüncenin yanında hiç düşünmeyi düşündün mü? hayır dün, bugün ve yarın düşüldün.

özet: saçı olan insan huur çocuğudur. kendin dışında düşünmek kendin dışındaki adamı düşmek, düşüncelerle kısıtlamaktır. nice düşülmelere arkadaşlar güzelce birbirimizi düşelim (:

sırf tekme atılacak olan değil tekmeyi atan olabilen kadar uyanık olmak için uyanık olmak. burası çok soğuk

--spoiler--

--spoiler--

Bitmiş kırmızı winston box paketi .

ben hep gölgemi takip ettim... bana ne yapacağımı söyleme.

bekleyeceğim ve ne olacağını göreceğim. bunu gerçekten istiyorum.

(bkz: annesi huur olanlar bu başlıkta toplanıyor)

sen daha ölmedinmi lan

rizörv