Beyler biz fazla zengin değiliz ama ufak bir iş yerimiz var, kendimizi idame ettiriyoruz.
Babam o zamanlar nissan primera tekna almış, üniversiteye onunla gidip geliyorum. Ama ukalalıktan hep nefret ettiğim için okula uzak bir yere park edip, sınıfıma geçiyorum.
Gel beraber otobüsle gidelim diyenlere de çıkar çıkmaz işe gitmem gerektiğini, murat 131imin olduğunu ve onunla gideceğimi söylüyorum ki musallat olmasınlar.
Aynı sınıfta okuduğumuz bir kezban var ki bulunduğum şehrin en zenginlerinden birinin kızı. Para tak. Benim arabanın murat131 olduğunu öğrendikten sonra baya ukalalık yapmaya başladı. Cüzdanındaki paraları gösteriyor, yanındaki kevaşelerle arabasının muhabbetini yapıyor, babasından, işinden bahsediyor.
Ben hiç üstelemedim, duymamazlıktan geldim. Sınıfta ise hoşlandığım ve söyleyip de tak etmek istemediğim bir kız var.
Bana "seninle dalga geçiyorlar birşey demeyecek misin?" Dedi.
Ben de "ne diyebilirim ki haklı" dedim ve bu sayede ders çıkışına kadar aralarda muhabbet ettik. Çıkışta benimle vakit geçirmek istese de gerçekten işe gitmem gerektiği için istemeyerek de olsa ayrıldım yanından.
Önümde bu zengin adamın kezban kızı var. Benim arkasında olduğumu görünce anahtarını çıkardı parmağına takıp sallamaya başladı. inanın gene de aklımda bir binlik yoktu.
Arabama yaklaştım kimsenin bakmadığından emin olduktan sonra cebimden anahtarı çıkarmadan arabanın kilidini açtım. Dörtlüler birkaç kez yansön yapınca kız bi etrafına bakındı. Ben hiç seslenmeden sadece "iyi günler" deyip arabaya bindim.
Bu kızın suratını görmeniz lazımdı beyler. Arabasıda benim arabanın tam arkasındaymış ve skodanın steyşın modelinden amk.
Bir sonraki gün bana yavşadı niye yalan söyledin hani 131in vardı, baban ne iş yapıyor falan.
Mümkünse bundan sonra hiç konuşmayalım deyip önündeki sıradan kalktım ve hoşlandığım kızın yanına oturdum. Ağlamaklı baktı amk. Ömrümde hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim kendimi.