/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 201.
    +13
    tolga,

    "abi hadi kalk..okan gidiyor birazdan" dedi titreyen sesiyle..bana metanet vermeye çalışıyordu ama kendisinin de pek iyi durumda olduğunu söyleyemem..

    kaltım..gene robot gibi..odanın kapısına doğru yalpaladım..sandalyeme çarptım..devirdim..tolga omzumu destekledi..

    boynum kafamı taşıyamıyor gibiydi..sanki çok ağır, çok çok ağır bir örs yüzüme düşmüş, suratımı, boynumu, omurlarımı param parça etmiş gibiydi..göğüs kafesim içine göçmüş, dar gelen bir pantolon gibi sıkıyordu beni..ciğerlerim, kemiklerim eziliyordu..

    kapının önüne yaklaşmıştım ki, açıldı..çek çek valizlerinden biri,arkasındaki koridorda yan yatık vaziyette durur halde, üzerinde kabanı, yüzünde bulamaça dönmüş bir ifade ile okan göründü odamın eşiğinde..son kez..

    "kardeşim?.." dedi..kolları yarım açık, bana doğru yaklaştı..
    http://fizy.com/tr#s/1ah2hy

    ona doğru ilerledim..yalnız ayaklarım külçe gibi olmuş..resmen sürüyorum herde.."kardeşim?" dedi tekrar..

    "kardeşim." dedim. yaklaştık..sarıldık..abi kardeş gibi sarıldık..baba oğul gibi sarıldık..can-ciğer gibi sarıldık.."kardeşim... ağzına sıçayım böyle işin..kardeşim.." hönkürmüştüm resmen..hani böyle sinir ve yoğunluk üst üste gelince, ağzınızdan tükürüklü baloncuklar şeklinde çıkar ya cümleler..böyle şelale gibi dökülmeden, anan ölmüş gibi ağlamadan az önce..olur ya hani öyle..

    "sus dıbına koyayım" dedi okan.."sus abi..ağzına sıçıcam ben de..ağzına sıçıcam.."

    beyler ağlıyoruz..ağlarken de okan bana "abi sus beni de ağlatacaksın" diyor, sanki zaten sesi çatallanmamış, gözlerinin seti yıkılmamış gibi..

    ben "aga ağzına sıçarım böyle işin..dıbına koyayım böyle şeyin" deyip duruyorum..bir yandan hıçkırarak..nefeslerim kegib kegib..gırtlağımda bir balgam yumrusu.."ağzına sıçarım böyle işin.."

    başını gömdüğü omzumdan ayrıldı yavaşça, kollarımızı saldık..yüzümüzü gözümüzü siliyoruz..pancar gibi olmuşuz..şebeğe dönmüş yüzlerimiz..

    "aga tamam valla bak..aşağı inemeyeceğim" diyor bu, güya sanki benim yüzümden ağlıyormuş gibi, ama o benden beter halde aq..

    ben sümüğümü çekiyorum içime, tiner çeker gibi..hırsla..kafamı sağa çeviriyorum..tolganın yaşları boşalmış, tırnaklarını kemiriyor, gözlerini sağa sola döndürüyor tavana çeviriyor..kaçıyor..

    biraz nefeslendik..çıktım odadan..elimin tersiyle sildim gözyaşlarımdan kalan artıkları..valizinin birini kaptım tek elimle..öbür elimi sırtına attım..indik merdivenlerden..

    babasıyla annesi gelmiş..tv salonundalar, yurt müdürüne ve görevlilerine son teşekkürlerini ediyor olmalılar..

    yurdun dörtte üçü de oralarda..herkes suskun..

    valizini kenarıya koyuyorum..ellerimiz hala birbirimizin sırtında, omzunda..

    ben artık ağlamıyorum..daha doğru, göz yaşlarım artık dışa değil, içe akmakta..

    bunun babasıyla annesi beni görüyor, babası "ha..tsigalko sen sin herhalde oğlum?" diyor. yarı gülümser, yarı bizim perişan halimizden etkilenmiş..eliyle başımı okşuyor, yanaklarımı iki elinin arasına alıyor..annesi sarılıyor bana..bir şeyler mırıldanıyor..

    vedalaşmalar..

    bütün dünya etrafımda girdap gibi dönmekte..renkler..duvarlar..resimler..köşedeki atatürklü duvar takvimi..salonun kahverengi peluş koltukları..insanlar..

    dışarı çıkıyoruz..

    gri megane kapının önünde..babası alıyor valizlerini, bagaja atıyor..

    çocuklar, hepimiz dışardayız, kapının önünde..benim üzerimde pijamalar var..ayağımda terlik var..hava eksilerde olmalı..ama ben üşümüyorum..daha doğrusu hissetmiyorum soğuğu..soğuk..soğuk nedir ki?

    diğer çocuklar okana allahaısmarladık diyorlar, her biriyle sarılıyor..herkes suskun..suratlar düşük..sigaralar yakılmış..uzaklara bakılarak içiliyor..

    en son bana doğru geliyor, kardeşim dediğim adam..kardeşten öte dediğim adam..yediğim yemek, içtiğim su..sıçtığım tak ayrı gitmeyen adam..

    sarılıyoruz gene.."hakkını helal et kardeşim.." diyor.."haberleşiriz her türlü" diyor..ben fazla bir şey diyemiyorum.."eyvvallah abi..dikkat et" lafı çıkıyor ağzımdan, programlanmış körbyler gibi..duygu katamıyorum artık sözlerime zira böyle bir duygu yok literatürümde..

    bu olayı karşılayacak, tanımlayacak, tamamlayacak bir duygu yok..

    ayrılıyoruz tekrar..arabaya biniyor,

    bütün yurt elini kaldırıyor.."kal sağlıcaklı" dercesine..omzumda bir el hissediyorum..tolga hemen yanımda..o da terlik-pijama..ellerimizi kaldırıyoruz...

    bir kaç saniyenin ardından, içinde, 4 aydır aldığım nefesime ortak, beynimin eril eşi, ruhum can kardeşi, gri bir arabanın içinde köşeyi dönüp gözden kayboluyor..

    bir pazar günü..sonsuza kadar..bir daha tamamlaması mümkün olmayacak bir parçayı kaybediyorum hayatımdan..bir yakınım..çok yakınım..fiziken olmasa da, manen ölüyor benim için..onu kaybediyorum...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster