edep lütfen.

"sscb’ yi geri bırakan sosyalizmdir. çünkü fakir ülkeler geri kalmaya mahkumdur. "
çok güzel bir uslamlamaymış.

" burda o kontrolü kim sağlayacak? devlet. yani? siyasal iktidarlar. siz de bunu anlamıyorsunuz. " anlıyorum. bana sorarsan hem devletin hem serbest piyasanın gücünün ve insanların yaşantılarındaki öneminin azaltılması lazım. fakat burada sizin yaptığınızı sandığınız gibi özgürlükle baskı arasında bir seçim yapmıyorum. karın regüle ettiği bir baskıyla (çalışmassan aç kalırsın, topluluğunun etrafında herhangi bir şirket kendi mülkiyeti içerisindeki ekosistemi bozarsa hiçbir şey söyleyemezsin[ https://www.dw.com/en/lit...ities-of-water/a-51844854 ] etc.) ve direkt devlet müdahalesi yani anladığımız anlamıyla regülasyon. regülasyon, çok çeşitli olabilirken (misal çocuklara yönelik bazı reklamların banlanması (bu ya norveçte vardı ya da finlandiya\'da) kar amacı, serbest piyasanın tek 'regulatory force'udur. son aşamada senin kar amacı gütmenin nitelik bakımından alabildiğine farklı insan hayatının farklı boyutlarının hepsine çare bulabilip bulamayacğını düşünmenle alakalı. yani 'özgürlük' çağrınız, dolaylı olduğundan ve (maalesef hoppe'un gösterdiği gibi) söylediklerinizin mantıksal sonucu anti-demokratik olduğundan (eğer SERBEST piyasa istiyorsan hiç kimsenin hiç kimseye karışmaması gerekir. ne yerel bağlamda ne devlet müdahalesiyle) çok da güçlü bir özgürlük imgesi değil.

ama bana misal özgür bir toplumda piyasaya yer var mı diye sorarsan var veya yok diyemem. Karakteristik özellikleri bakımından çok değişecek bir piyasa olacağı kesin eğer varsa bile.

tibuk'u ilah gördüğünü söylemedim. insanlar kendilerinin duymak istediklerini tekrarlayan insanlara yakın hisseder. yani duymak istediklerini değiştir dedim.

son olarak, tavsiyelerim boşuna mı gidiyor bilmiyorum ama, gilded age hakkında bir şeyleri okumanızı tavsiye ederim.
ek olarak: https://www.ncbi.nlm.nih..../pmc/articles/PMC7357445/
http://libgen.li/item/ind...768A7E80B80273F9709E473BB

devlet, kapitalizmi savunmak ve korumak ile görevlidir. bunu yaparken, insanların kapitalizmin yarattığı zenginlikten (devlet içindeki uzun süreli r&d\\\\\\\'nin piyasalar yoluyla toplumun geneline yayılması gibi) faydalanmasını ya da (sendikaları parçalamak gibi) faydalanmamasını sağlayabilir. devlet, liberaller ne derse desin, kapitalist devlettir. yani aslına bakarsan bu söylediklerim (başta finansal olmak üzere regülasyonların yerli yerinde durması, devlet eliyle r&d\'nin artırılması, sağlık sektöründe devletin yer alması gibi sosyal demokratik fonksiyonlar) istediğim son şeyler değiller. ama eğer kapitalizm devam edecekse bunların yerli yerinde durması iyidir. devam etmiyorsa da devletin sscb'deki gibi eksesif bir şekilde kullanılması ya da kırık dökük temsili demokrasinin \'vanguard party\' uğruna gitmesini istemem. işler yoludna gitmiyorsa, öncesinde insanların devlet dışı organizasyonlarda organize olmuş olması, farklı bir ekonomik sisteme geçerken devlet baskısından koruyabilir. ben de aynen bunu yapıyorum işte. CLT\'ler yoluyla, sendikalar yoluyla vs. 'grassroot' bir demokrasi için çabalıyorum.
eğer bunu değersiz görüyorsan, önceden de örtülü bir şekilde söylediğim gibi, özgürlük anlayışını gözden geçirmeni isterim.

popper\'ın deyimiyle 'açık bir toplum' istiyorsak, hiyerarşinin öneminin azaldığı, bilimsel organizasyonlar ve medyanın devletin de kapitalistlerin de propagandasından kurtulduğu bir yapı düşünmek zorundayız. iklim değişikliğinin olmadığına dair propaganda, (ki koch brothers tarafından pompalandı bu) şuan amerikan toplumunun yarısına yakınını zehirlemiş durumda misal. bu, benim özgür toplum diyebileceğim bir şey değil.
insanların genel olarak temiz enformasyona ulaşması için bu tarz organizasyonlarda rotasyon ve delegasyon sistemleri kullanarak, bilgi aktarımını ve akışını temize çıkartabiliriz. tabii, bu, kapitalist sınıfın da yok olmasını gerektiriyor çünkü hiçbir birey milyar dolarları kontrol edebilecek ahlaka ya da hakka sahip değil. [ söylediklerimde bir çelişki yok. devlet de bu hakka sahip olmamalı, fakat iki seçenek arasında kalırsam (deregülasyon, regülasyon) regülasyonu seçerim. kar amacının kontrolsüz kalmasının iyi bir sonuç vereceğini düşünmüyorum. ] üstelik bu kadar gücü tek bir bireyde toplatmak, özgürlüğe yapılan büyük bir müdahaledir. bunun yerine, işyerlerinin kontrolünün işçilerin kendilerine bırakılması, topluluk arazi tröstleri kullanılarak direkt demokrasinin gücünün artırılması, insanların demokrasiyi direkt olarak hayatlarının içinde yaşamasını sağlar ve bilginin hiyerarşik organizasyonlardan, ağsı organizasyonların kontrolüne geçmesini kolaylaştırır (çünkü organizasyon, bir devlet değil ve benzeri organizasyonlarla bir federasyonun içinde yer alıyor)
işte, benim özgür toplum diyebileceğim toplum, gücün kimsenin elidne toplanmadığı bir toplum görüldüğü gibi.

merak ediyorsan söyleyeyim hayır, doktorla berberin aynı maaşı almasını istemiyorum :d

basitçe sscb hakkındaki son görüşüm de bu: https://www.youtube.com/watch?v=3gS6g41m_NU

neyse, buradaki işim bitti. soldaki başlıkları gördüm çıkıyorum. fakat senden ricam neoklagib iktisat ve econ101'in ilerisinde ekonomi eğitimi al. şu adamın sunduğu şeyler oldukça ahistorik. özel mülkiyeti sosyal demokratların yaptığı gibi, kontrollü bir şekilde sunup, toplumun geneline yayılabilecek zenginlikler dolayısıyla savunanları anlıyorum. fakat siz liberallerin özel mülkiyet fetişizmi beni benden alıyor. avusturya okulunda misal direkt olarak özgürlüğün tanımı özel mülkiyet. politik felsefene böyle bir temel seçersen çok kolay taka batarsın. tibuk'un da bu kafadan çoook uzak olmadığı kanaatindeyim.

smith ve ricardo'dan başla. sonrasında anwar shaikh, mariana mazzucato, ha joon chang gibi yazarlara bakabilirsin. smith'den başla deme sebebim çoğu liberalin smith'i yeterince iyi okumadığını düşünmem. smith gerçekten sağlam ve nüanslı bir ekonomistti.

ciddi mi? vay aq. sözlük bayağı değişmiş. şimdiye küfür yemiştim 4 sene önce lol.

yıllar geçti. şahsen orada bile sscb'yi savunmamışım. tarihsel olarak yanlış olduğunu belirtmişim ki doğru, tarımsal ekonomiden yukarı çıkmak için devlet müdahalesi asya kaplanlarında da eksesif bir şekilde kullanıldı (bkz: ha joon chang in güney kore üzerinde yazdıları) . sscb sosyalizmi, ne içinde yaşamak isteyeceğim ne taktiklerini beğendiğim (sosyalizme erişmek için üretimin devlet elinde toplanması) ne de aynı yolu izlemek isteyeceğim bir ülke. ya okuduğunu anlamıyorsun ya da sırf böyle bir entry yazmışım diye üstteki entryme bir cevap niteliği taşıdığını düşünüyorsun. argüman oluşturmak böyle bir şey değildir. ad hominem bu.

kızım istediği kişiyle evlenmekte özgür. yetişkin bir bireye baskı kuramazsın. ama soru \'için rahat olur mu?\' ise evlendiği insanın kişiliğine bağlı. ırk veya etnisite, kendime sorduğum bu soru (\'içim rahat mı?\') için hiçbir anlam ifade etmiyor.

hasta ruhluların ideolojisidir ırkçılık. kendilerini o kadar küçük görürler ki nominal üst kimliklerde kendilerini bulurlar bu dıbına koduklarım.

kurmana gerek yok kardeşim. nasıl olsa az biraz başka yola sapsak liberalizm gelir buraya kanlı bir darbeyle. bunu da başa koydular mı tamam işte. latin amerika\'nın yolundan gidersek liberalizmi getirirsiniz, ne var ne yok satarsınız. ağlamak yok sonra ama.

yemin ediyorum şu stockholm sendorumunuzdan dolayı yıllardır girmediğim sözlüğe göz atayım derken tekrar girdim ve bunu yazdım aq.

edit: git solu destekle 'accelerationism' derler buna.

rusya yı geri bırakanın sosyalizm olduğunu sanan bi parlak zeka daha .

bitmiyecek. dünya dönüyor zaman geçtikçe daha çok meta türeyecek ağaç maden vsvs. sad but true af

gençlerbirliğini tutuyorum.

neyse çok saçma ya tartışmaya değmez binlerce yıldır böyle yönetiliyoruz. (bkz: feodalizm)

ben kendi derdimde bile değilim. bende mi sıkıntı var yoksa dünya mı çok gibik bi yer olup çıktı?

up ulan up yok mu amk 1 insan yeter

yok mu bi insan dertleşicek?

daha yazardım da kafanızı doldurmak istemiyorum.

yuh amk yarın iş yok mu puşt

inciye 2 ay girmedim adam akıllı hiç bişey değişmemiş amk newleri yine ayar diye gibko gibko şeyler anlatıyolar

vay amk insanlar nasıl kafalar yaşıyor.

eksilesemmi şukulasammı bilemedim amk

izmir hayattır... özledim amk şehrini

purple haze blue pearl og kush welcome to netherlands *

ahhahahaha camel ballls

sap ve tohum hmm... hollandaya gelde gerçek bişeyler iç

Hic kimseye calismiyorum ailemle beraber 3d design sirketim var ayni zamanda barlarda cikiyorum. Hollandadayim gencler uni bittikten sonra ucak bileti icin para toplayip atlayin gelin hayat sizi nereye goturur gorun sistemin kolesi olmayin. Yillarinizi heba etmeyin eger sonunuzun 3 bin liralık is olacagini biliyorsaniz liseden sonra okumayin zaman kaybetmeyin evlenmeyin yoksa cok ceremesini çekersiniz

Kardeşim 15 yasinda benimde fakat siyasi gorus olusturma acisindan ona gayet iyi bi egitim verdik. Bundan haberim olsugundan az once sordum ona yirtip cope atmis gururlandim cocukla :d atama hakaret ettikten sonra sanki onun ilkelerini yerine getiriyomus gibi sanki kahramanmis gibi medyaya lanse edip kardeslerimizin zihnini bulandirmaya calisan bu zat bi gun insallah ne yaptığını anlar. Fetöcü degilim bu arada beyler. Sadece bu adama kil oluyorum