Bişey sormak istiyorum o gün ali seni vurduğunda sena senden ayrılmasaydı hep yanında olsaydı şuan evli olduğun kişi sena mı olurdu çok merak ettim

Acil bir sebepten dolayı tekrar Bursaya geldim Pazar günü dönmek üzere bu kez Budo ile geldim göreyim buraları diye, aşağıdaki linkte hikayenin neredeyse başlarında bahsettiğim, arkadaşlarla oturduğumuz *eski* Mudanya kayalıkları var, gerçi kayalıklardan eser kalmamış. :')

https://ibb.co/XsNmJVc

Geçen geldiğimde atamadıydım, bu kez gelmişken çekeyim bura için, merak edenler vardı çünkü.

Soğukkuyu aslında Soğukkuyu Parkı ama biz sadece Soğukkuyu diyoruz, bizim vazgeçilmez mekanımız, kıymetlimiz. Tabi eskiden daha farklıydı. O saatin orada büyük bir ağacımız vardı altında oturduğumuz, o gideli yıllar oluyor.

https://ibb.co/7KtN4B9
https://ibb.co/yq4QnQ6
https://ibb.co/cDJcQ4W
https://ibb.co/dWfNk3n

Her ne kadar bu saatte pek belli olmasa da, Burakla tanıştığım, Zelihayla tanıştığım ilkokulumun girişi

https://ibb.co/f1LPqJb

Mert ve Bekir, selamları var

https://ibb.co/K7LqQPh

Yeni güne yeni bir rez.

https://ibb.co/m0Rgyn2

Soğukkuyuda bizim Ahmetcanın basket maçında ponpon kızcılık yapıyoruz amk, eve kaçta gideceğimi şu an bilmiyorum ama gittiğimde yazmaya başlayacam. Çok geç olabilir, olmayadabilir bizim manyağa bağlı şu an durum.

R E Z

Bu gece yazamıcam sanırım amk gidemiyoz eve yolda kaldık ahahahaha

Galiba Bursaya dönüş yapıyorum bir iki haftaya, bu akşam kaldığım yerden devam ediyorum yazmaya.

2 Kasım

---

Bir yandan Aleyna ile bir yandan KOF elemeleri ile uğraşırken bir taraftan ehliyetle ilgili kursa kayıtla falan uğraşıyordum, neyseki elemelerin sadece tek maçı kaldı, oynasam da oynamasam da her türlü grup lideriyim. Puanlara bakarken Alp aradı beni.

A: Son maç 4 Aralık Pazar
K: Biliyorum ve gibimde değil
A: Şaşırmadım
K: Neden umrumda olsun ki, 10da 8 galibiyet 1 lose var, 2. sıradaki M dash 10da 6 galibiyette, kazansa da kaybetse de her türlü gidiyorum finallere
A: Aynen öyle, sen şimdi ne karmaşık duygular yaşıyorsundur
K: Sorma, Aleyna hamile, elemeler var. Her yerden güzel şeyler fışkırıyor resmen. Tek ehliyet kursu başladığında ehliyeti tekte alırsam, 3te 3 yapmış olacam
A: Zengin oldun şimdiden
K: Bu grup elemelerinde liderlere verilecek para da vardı dimi
A: Olmaz mı ayrıca bizden alacağın prim de var, bir de derece yaparsan finallerde
K: Düzelteyim, şampiyon olduğumda
A: Fazla özgüvenlisin
K: Özgüven olmazsa hiç bir şeyi başaramazsın, ben kendime inanıyorum
A: Kendine inanman güzel bir şey ama diğerlerini bilmiyorsun
K: Hepsini bliyorum, pek çoğuyla oynuyorum zaten online lobi maçlarına girdiğimde, mutlaka denk geliyorlar
A: Bana bak sen oyunla mı yatıp kalkıyorsun
K: Öyle denilebilir
A: Belli anasını satayım

Bu arada dün gece sabaha karşı 5 gibi eve dönebildik, sabahın 10unda da istanbula doğru yola çıktım, ebem gibildi daha Ahmetcana araba kullandırırsam gibsinler. :D

---

Alple telefonu kapattım, daha masaya koymadan tekrar çalmaya başladı, söve söve baktım telefonun ekrana, Mustafa abi arıyor. Açtım, hal hatır sordu fazla uzatmadan kapattı, sanırım cezayı halletmişler, kötü gelmiyordu sesi. Aleyna da o arada babasıyla konuşuyordu, bana verdi telefonu bir süre sonra(Bu arada o günlerde fazla detay yok diye yazmadım, Aleynanın ailesi gitti Gürcistana)

C: Naber
K: iyidir baba senden
C: iyi ben de, kızımı bi arayayım dedim aramışken senin de sesini duyayım dedim, var mı bi sıkıntınız
K: Hayır yok, olamaz da
C: Olmasın zaten, ne diyecem Aleynaya söyledim sana da söyleyeyim, eğer yılbaşında tatil planınız falan varsa isterseniz buraya gelebilirsiniz yerleştik biz iyice
K: Doğumdan sonra gezeriz biz, bu aralar olmaz, yılbaşında da en kötü şehir içinde takılırız
C: Siz bilirsiniz, teklif var ısrar yok
K: Benden daha iyi biliyorsundur hamile kadın dönemini, anlarsın
C: Anladım anladım merak etme, cinsiyet kontrolüne Aralığın kaçında gideceksiniz
K: Onu hiç konuşmadık, belki yılbaşından sonraya atarız onu
C: Ben sizin yerinizde olsam 13. hafta dolduğu gibi hastaneye giderim, hiç mi merak etmiyorsunuz
K: Köpek gibi merak ediyoruz
C: Bak biz de merak ediyoruz ona göre hareket edin, versene Aleynaya telefonu
K: Olur vereyim

Yapacak pek bir şey kalmamıştı evde, oyunda da işim yoktu şu anda, Aleynanın konuşmasını bitirmesini bekledim, bitirdiğinde dışarı çıkalım mı diye sordum, o gelmeyeceğini ama istersem tek başıma çıkabileceğimi söyledi. Bir kaç saat çıksam iyi olacaktı, hazırlandım kimseye haber vermeden çıktım evden, ilk taksiye atlayıp Hürriyete geldim. Bursa kocaman şehir olmasına rağmen takıldığım tek yerin Hürriyet, Soğukkuyu olması komikti aslında ama olsun. Soğukkuyuda Özgeyi gördüm enteresan şekilde, arkadaşlarıyla oturuyordu, yanına gidip selam verdim, oturttu beni yanına, tek tek yanındakilerle tanıştırdı.

K: Hangi rüzgar attı seni buraya
Ö: Hiç öylesine geldik, bir arkadaş burada oturuyor da. Sen ne yapıyorsun
K: Hava almaya çıktım biraz, hava alma dediğim Heykelden Hürriyet anasını satayım
Ö: O da güzel, nasıl gidiyor Aleynayla
K: Müthiş, galiba 5-6 hafta oldu hamile
Ö: OHA
K: Ne oha
Ö: Şaşırdım ya, ciddi misin sen
K: Ciddiyim tabi
Ö: Sevindim be, valla bak

Bir rez daha alıp kaçayım ben şimdiden iyi geceler

R E Z

K: Sen neler yapıyorsun
Ö: Bildiğin gibi, başı boş takılıyoruz öyle gördüğün gibi
K: Yapamadın mı bi sevgili
Ö: Konuştuğum bir çocuk vardı da kestim konuşmayı, istemiyorum pek kimseyi
K: Anladım, nedenini sormayacam mutlaka mantıklı bir sebebin vardır
Ö: Kendime göre haklı sebeplerim var tabi ki
K: O da iyi.

ikimiz de aynı anda "Mezarlığa gidiyor musun" dedik, başladık gülmeye.

Ö: Bak Yaren kafamız aynı konuyu düşünüyor görüyor musun
Y: iyi denk geldi
K: Sen söyle gidiyor musun
Ö: Gidiyorum, ya sen
K: Gidiyorum, hala eskisi gibi anlatıyorum her şeyi
Ö: O da güzelmiş, ben de aynıyım gerçi
K: Neyse size iyi sohbetler, ben kaçayım az dolanayım
Ö: Nasıl istersen, biz daha buradayız sıkılırsan gelirsin
K: Olur gelirim, görüşürüz

Kalktım masadan, parkın içinde dolaşmaya başladım kulaklığımı takıp. Öyle bir yer ki burası, ne zaman tek başıma gelsem her bir noktasında yaşadığımız şeyler canlanıyor gözümün önünde, iyi veya kötü hiç fark etmiyor.

Bi yarım saat falan koşu yolunda yürüyüş yaptıktan sonra Özgenin yanına uğradım hala oturuyorlardı, bir iki kelime daha konuştuktan sonra çıktım parktan, taksiyle buraya geldiğim gibi taksiyle de döndüm evime. Aleyna hala bıraktığım gibi televizyon başında takılıyordu, oturdum yanına rapor verdim resmen, seve seve veriyorsun o raporu amk.

A: Çağırsaydın ya Ahmetcanı falan
K: işi vardır diye rahatsız etmek istemedim
A: Ha o zaman tamam
K: Aralığın ortalarına kaç hafta oluyorsun sen
A: Bilmiyorum ki, sanırım 11-12
K: Güzel, o zaman aralığın ortalarına doğru randevu alalım, gidelim ultrasona
A: Erken değil mi
K: Erken merken, belki belli olur. Benim içim içimi yiyor çünkü artık
A: Yerim ya, benim de öyle

Kalktı, aldı telefonunu aradık 182yi, aldık aralığın 20sine randevuyu. O bana bakıyor ben ona, ben hala olayın şokunu atlatamadım tabi, halen bana rüya gibi geliyor bunlar ama rüya değil, çok tokatladım kendimi.

Bundan sonra kalıyor 2016dan son gün, bu anlatacağım da biraz kısa.

4 Aralık, saat akşam 5ten sonrası

---

Ahmetcan bizde bizim oyun odasındayız Aleyna da salonda oturuyor, elemelerin son maçına girmeyecektim her türlü gidiyorum diye, Ahmetcan çok ısrar ettiği için girdim ve aldım onu da, 9 galibiyet 1 malubiyet ile finallere gitmeye hak kazandım, dünya şampiyonasına gidiyorum. Son durum listelendi, tek tek isimler yazıldı finallere gelecekler için, ben kalpten gitmek üzereyim tabi.

Ah: Bunu atlattın bala züte, sırada daha zoru var
K: Bala züte mi
Ah: Tabi bala züte amk
K: Aç gözünü de şu ekrana bir bak, yarram herkes 10 maç oynadı, bende 9 galibiyet var tek yenilgi var
Ah: Ee
K: Niye anlatıyorsam amk
Ah: Olum ne diyeceğimi bilmiyorum şu an, sen şimdi gideceksin öyle mi
K: Elbette
Ah: Alpi arasana söyle
K: Biliyor zaten, eli kulağındadır arar

Aleyna geldi odaya, elinde telefonum "Bak ne demiştim" dedim Ahmetcana, baktım Kasumi arıyor Alp değil.

Kas: Hem tebrik ediyorum hem de sonrası için bol şans diliyorum
K: Teşekkür ederim
Kas: Nasıl hissediyorsun
K: Bilmem, karışık. Bir yandan tekrar oraya geleceğim için mutluyum bir yandan heyecanlıyım
Kas: Buraya gelmen için böyle bir şey olması gerekmiyor, firma çağırmadığı zaman da gelebilirsin, bana haber ver ben gelirim yanına
K: Biliyorum da, şimdi eşim hamile ya ondan pek yanaşasım yok, zaten finaller için de 3-4 günlüğüne gelecem fazla duramam
Kas: Neden eşin gelmiyor mu
K: Hayır, gelmek istemiyor. Muhtemelen annemde kalır bir kaç gün. Ne zaman oynanacaktı bu finaller
Kas: 17 Şubat Cumartesi öğlenden sonra 3 ve 7 buçuk arası
K: Lan Ahmetcan, 17 Şubat 3-7:30 yazsana bi kağıda. Yazdırayım da unutmayayım
Kas: Sen unutsan da biz unutturmayız merak etme, benim şimdi Alpi aramam lazım, sonra dönerim sana yine tamam
K: Ulaşamayabilirsin, muhtemelen telefonu unuturum kapatınca
Kas: Ararım bir kez, açmazsan daha aramam bugün
K: Nasıl dersen, görüşürüz
Kas: Görüşürüz

Kapattı, döndüm Ahmetcana elindeki kağıdı gösteriyor, ne var amk yazmışsın işte ne gösteriyorsun büyük başarıymış gibi. Bant istedi, verdiğimde monitörün ortasına yapıştırdı.

Odada hiç bir şeyi kapatmadan çıktık salona geçtik, baya bi sohbet muhabbet derken saat 9 gibi kalktı Ahmetcan, onu durağa kadar zütürdüm, sonra eve gelirken nasıl olsa keyfim yerinde diye markette önüme geleni aldım, döndüm eve, koydum salondaki masaya poşetleri oturdum Aleynanın yanına.

A: Marketi mi soydun
K: He soydum, bırak işte alayım neşem yerinde ne de olsa
A: Belli oluyor zaten yerinde olduğu, sırıtıyorsun saatlerdir
K: Keşke sen de gelsen be Japonyaya
A: Bu halde pek yolculuk yapmak istemiyorum ya
K: Bir kaç gün annemde kalırsın dimi
A: Kalırım hayatım merak etme
K: Pekala, o zaman film falan izleyelim de yiyelim şunları boş boş dursunlar diye almadım

Bir kaç kez Alp aramış, bir kez Kasumi aramış film ararken bir yandan telefona bakarken gördüm, aradım Alp'i adam konuşamıyor heyecandan, benden daha heyecanlı amk. Bana Şubatın başına bilet ayırıyorum dedi, 15i gidiş 19u dönüş ayarla dedim, neden diye sordu anlattım durumu ki zaten bildiği bir şeydi, sen bilirsin dedi. Bugün 4 Aralık, tam 73 gün var gitmeme, 73. "Keşke ben değil de sen gidiyor olsaydın" diye söylendim kendi kendime.

20 Aralık 2016, hem sevinçten ağladığım hem de yıkıldığım gün.

---

Hastane randevumuz sabah 10daydı, 8 gibi uyandık, kahvaltımızı yapar yapmaz saat 9:10 gibi çıktık evden, taksiyle geldik hastaneye, yönlendirdiler bizi gittik odanın oraya hem saati hem doktoru beklemeye başladık, az kalmıştı zaten belki 5-6 dakika

A: Ne hissediyorsun
K: Heyecanlıyım anasını satayım ne hissedecem
A: Hayır deli onu sormuyorum, cinsiyet olarak
K: Benim içimden kız geçiyor biliyor musun
A: Benim de
K: Acaba belli olacak mı ya
A: Bilmem, umarım belli olur da bir daha gelmeyiz kontroller haricinde
K: Sesin titriyor senin
A: Bana diyene bak sanki senin titremiyor(Gülmeye başladı)
K: Titremiyor demedim ki ben

O esnada doktor geldi, içeri aldı bizi, Aleyna uzandı o sedyeye, ben tırnaklarımı yemeye başladım. Başta biraz sorular sordu bize, beklentimiz nedir falan diye, kaç tane olduğunu bilip bilmediğimizi sordu, bilmiyorduk çünkü biz sadece hamile olduğunu biliyorduk, ultrasonda gözükeceğini söylemişlerdi. Adam açtı makineyi, ben bir yandan ekrana, bir yandan doktora, bir yandan Aleynaya bakıyorum ama bir yandan tırnaklarımın anasını gibiyorum, terlemeye de başladım orada.

Doktor bir süre inceledikten sonra tekrar haftayı sordu, 12 dedik. Devam etti aleti gezdirmeye, ben ekrana bakıyorum ama daha önce hiç ultrason ekranı görmedim ki amk anlamıyorum bir şey, bunlar nasıl anlıyor acaba? 15-20 dakika sonra "Hmm, ikiz" dedi. Aleynaya baktım ohooo gözler dolmuş, öyle bakıyor ekrana.

K: i-ikiz?
D: Evet, bakın şurada iki tane yumurta var
K: i-kiz derken?
D:(Bana döndü ve başını salladı) Evet ikiz
A: Elimi tutsana
K: Hemen

Ani hareketle gittiğim için düşüyordum da anasını satayım, eğildim yanına tuttum elini. Doktor arada sırada kafasını sallayarak incelemeye devam etti "Nasıl anlıyorsunuz bu ekranı" diye sordum bir ara dayanamadım "Aslında zor değil, bir de boşuna mı okuduk" dedi gülerek, cana yakındı doktor. Toplamda hemen hemen 35-40 dakika falan geçti, doktor "ikiz, kız" dedi. Kız ve ikiz dedim Aleynaya baktım, kesin mal gibi sırıtıyordum orada.

Bir şekilde bitti işimiz, çıktık oradan çıkmasına ama Aleyna salak gibi, ben ayrı salak gibi. Tek yaptığımız şey gülmek, tabi benim gözden yaşlar iniyor. Oturduk odanın önüne, telefonumu çıkardım verdim Aleynaya "Ara babamları söyle" diye, aldı aradı arar aramaz ağlamaya başladı, zar zor "ikiz kızlarımız olacak" diyebildi, sonra sarıldı bana, baktım telefon hala açık, aldım koydum kulağa, annesiymiş telefondaki

K: Bitti ultrasonda işimiz
H: Öğrendik, ikiz ha
K: Hem de kız
H: Aleynaya ne oldu
K: Sarıldı bana ağlıyor
H: Canım benim ya, hadi fazla uzatmayalım da toplayın kendinizi, konuşuruz sonra yine
K: Toplamak ve biz, bunu öğrendikten sonra mı, çok zor be

Kapattım telefonu, koydum cebe Aleynaya "Gidelim eve, bir şey kalmadı burada yapacak" dedim cevap yok, sadece kafasını sallıyor.