Dışarıda felaket kar başlamış, Aleyna söylediğinde fark ettim. Elimdeki telefonu aradım salonun içinde "gibecem nereye gitti şu telefon" diye söylene söylene, Aleynaya da iyi dalga malzemesi çıktı, durumun farkındaymış ama söylememekte ısrarcı çıktı bir süre, en sonunda "Elinde telefon, nasıl da arıyorsun ya kıyamam" dedi gülerek. Benim kafa iyice uçmuş gitmiş artık. Merti aradım önce, işi olup olmadığını sordum, önümüzdeki 4 gün müsaitmiş, 4 gün yeterliydi tabi kar böyle yağmaya devam ederse. Onun arkasından Gökseli, Sameti ve bir kaç kişiyi daha aradım, hızlı bir organizasyonla şayet kar tutarsa ve bu şekilde yağmaya devam ederse bizim mekanda siperli bir kar topu savaşı planı yaptık. En son aradığım arkadaş bana "Sende ps4 vardı, Until Dawn oynamadıysan oyna yengeyle, beraber yapın seçimleri" dedi kapatmadan önce. Kafama da taktı şerefsiz, merak ettim. Geçtim oyun odasına, fiyatına baktım 90 lira. Okudum biraz bilgilerini, aman al gitsin nasıl olsa oynayacak oyun arıyorsun diye söylendim aldım oyunu, indirmeye bırakıp salona geçtim.

A: Nereye gittin be
K: Oyun aldım da, insin bakalım beraber, arkadaş seninle beraber oynamamın daha iyi olacağını söyledi
A: Neymiş o
K: Bilmiyorum ki bi insin bakalım, getiririm ben buraya ps4ü
A: Merak ettim
K: Korku, gerilimmiş türü
A: Ne zaman başlayacaz
K: inince

Oyunun inmesine yakın aradım arkadaşı, o oynamış oyunu bir yerde, bitirmemiş ama mantığını falan söyledi, yapacağımız seçimlerin önemini anlattı güzelce, interaktif hikaye deniyormuş buna, yeni öğrendim ve hoşuma da gitti aslında, sonunu benim belirlediğim bir hikaye. indi oyun, getirdim salona her şeyi, oyunu çözmek pek zor olmadı, ara ara Aleyna aldı kolu ara ara ben aldım o şekilde oynadık, saat olmuş akşam 6, hemen hemen 5 saattir başındayız oyunun ve henüz 5. bölüme yeni geçtik.

K: Kaç bölüm bu, saate bak 6 olmuş
A: Kaç bölüm olduğunu bilmem ama film gibi gidiyor ne güzel
K: Ben de sevdim ya, sen de hiç yabancı değilsin ha bu konulara
A: Bir şey yapmıyorum ki
K: Tabi tabi kesin yapmıyorsun, bakalım nasıl bitecek oyun veya bitecek mi

Telefonu sessize almıştım, ekranı açıldı, ya mesaj geldi ya da birisi arıyor diye gittim başına, Ahmetcan aramış. Onu ararken Aleynaya baktım, ilk kez beraber bir oyun oynuyoruz ve sevdi oyunu, neredeyse benden çok yürüdü oyunda.

Ah: Naber lan lale
K: iyidir oyun oynuyoruz Aleynayla, sen nabıyosun
Ah: Ne oyunu, KOF mı
K: Yok sildim ben onu, bir süre yüzüne bakmayı düşünmüyorum. Until Dawn diye bir oyun, Uğur önerdi aldım, 5 saattir falan başındayız bir sardı bir sardı
Ah: Sen o yüzden açmıyosun telefonu yani, duymuyorsun daha doğrusu
K: Sessizde amk nabayım, tesadüf eseri gördüm aradığını
Ah: O oyunun gameplaylerini izledim ben, bir ara çok karşıma çıkıyodu, oyunun ortalama süresi 9 ila 10 saat arası, bitirme süresi yani. Yeni de oyun 1 senelik falan belki 14-15 aylık
K: 5 saat artı 4 desen, oha amk nasıl bişey bu
Ah: Finali söyleyeyim mi
K: Söyleme
Ah: Kaçıncı bölümdesiniz şu an, ne kadar var şafağa
K: 4 saat diyodu galiba, dur bi

Aleynaya sordum, ezberlemiş anasını satayım 4 saat kaldı yazıyordu dedi.

Ah: Saat 10a doğru bitirirsiniz muhtemelen, kimseyi öldürmemeye çalışın finalde
K: Daha bi tak olmadı bakalım
Ah: Olacak olacak, neyse başkası olsa dayardım spoilerı da, söylemeyecem kendiniz oynayın
K: Aleynayı baya sardı oyun, film gibi gidiyor diyo
Ah: Amacı o sayılır zaten, neyse bitirdiğinizde ara kafanı dağıtma şimdi seçenekler için
K: Sen oynadın mı izledin mi amk anlamadım
Ah: izledim yabancı birinden, oynamadım. Ben sana oyun öneririm hiç söylemiyorsun ki amk
K: Bakarız, hadi gittim ben
Ah: Git git, Vendigolar geldiğinde gibsin sizi bi başta
K: O kim

Direkt kapattı telefonu yüzüme, insan bi soruya cevap verir.

Saat 9:40 gibi geldiğimiz evin içini Ahmetcanın saatler önce bahsettiği vendigolar bastı, hareket edersen ölürsün. Aleyna bana kolu vermedi bir yerden sonra, sürekli kendisi devam etti. Oyunu da artık anladığı için sırf bana gıcıklık olsun diye oyunda sevdiğim kim varsa son ana kadar gelen yerlerde hepsini öldürttü. Sam, Mike ve Emily kaldı evin içinde, bir yerde saklan dediğim halde koşmayı seçtiği için Sam koşarak ışığı açtı, Mike ve Emily dışarı çıkmadığı için öldüler ve hayatta kalan tek isim Sam oldu, geri kalan herkes öldü. Yazılar çıkmaya başladığında bittiğini anladık oyunun

A: Bu kadar mıydı
K: Saat 10a geliyor farkında mısın, ne bu kadar mıydı bi zahmet bitsin artık
A: Gidiyorduk ne güzel
K: Lan neresi güzel herkes öldü alooo
A: Ölsünler, zaten gıcık kapmıştım çoğuna. Bir daha başlayalım mı, diğer seçenekleri seçelim bu sefer
K: Saçmalama, 9 saattir falan başındayız zaten oyunun
A: Olsun
K: Sen baya sevmişsin bunu, bilseydim çok önceden alırdım
A: Hadi ama ya ne olacak
K: Sen ciddisin dimi şu an
A: Çok ciddiyim, istemiyorsan ben oynarım tek başıma
K: 9 Saat daha çekemem ben bunu
A: 1-2ye kadar dururum sonra kaydeder yarın devam ederim, benim gözüme uyku girmez şimdi ya ölmeselerdi ne olurdu nasıl bir son çıkardı diye düşünmekten
K: Vay amk, iyi sen bilirsin ne diyeyim

Ciddi ciddi sıfırdan başladı ya lan oyuna bir kaç dakika sonra, aynı şeyleri tekrar tekrar yapacak deli. Tekrardan başladı oynamaya ben de nasıl olsa tek o oynayacak diye uzandım koltuğa izlemeye başladım, bir yandan grupta Buraklarla falan konuşuyordum bir yandan televizyonda nasıl gittiğine bakıyordum. Baktım baya kaptırmış kendini bana bakmıyor bile, Burağı aradım ben de.

K: Olum kız oyuna daldı gitti lan
B: Oynasın ya boşver, hem bak sen demiyor muydun zamanında Sena ile beraber oyun oynasak diye, al Aleynayla oynuyorsun, istediğin şey ismen olmasa da oldu
K: Ben oynamıyorum ki amk o oynuyor ben izliyorum şu anda
B: Boşveeer, hem kafası dağılır biraz
K: Benim oynamam gerekmiyor mu amk kafamın dağılması için
B: Aga senin kafanı dağıtman için illa oyun oynamana gerek yok, bak al Aleynayı yemeğe gidin, dışarı çıkın gezin. Karın olum o senin, evlisiniz siz tek başına yaşıyormuşsun gibi davranma üstelik hamile de, çocuklarınızı taşıyor karnında
K: Öyle davranıyorum ki, hamile diye zorlamak istemiyorum hepsi o
B: O zaman başka tabi o senin bileceğin iş
K: Sen neler yapıyosun görüşmeyeli anlat bakalım

Hemen hemen 2 saate yakın süren konuşmamızda çok şey anlattı, çalıştığı yerden tut yaşadıkları eve kadar. Zelihadan, Aylinden herkesten ve herşeyden bahsetti, ben anlattım o anlattı derken bir yerde Aylin çağırdı onu ve kapattı telefonu, benim de uykum gelmeye başladı artık. Koltuktan kalkıp Aleynanın yanına oturdum.

K: Cidden tekrardan oynuyorsun yani, ben şaka yapıyorsun sanmıştım
A: Birazdan yatacam ama uykum geldi çünkü
K: Ben de sana onu diyecektim
A: Bu sefer kimseyi öldürmeyecem bakayım nasıl olacak sonu
K: Sende bi öldürme merakı var ya, hadi neyse umarım bizi bıçakla kesmezsin gecenin köründe

Bölümün bitmesini bekliyormuş yatmak için, 15-20 dakika geçti geçmedi geldi bizim pgibolog ekrana, kaydedip bana verdi kolu "Kapatırsın" diyerek, oynuyorsan kapatacaksın cihazı dedim güldü. Kapattım, hiç dokunmadım salonda bıraktım ps4ü olduğu gibi, ne tekli koltukları düzelttik ne de başka bir şeyi.

Bu geceyi bitireyim, yarın akşam biraz işim var o yüzden giremeyebilirim, akşama doğru giremeyeceğim netleşirse yazarım.

iyi geceler herkese.

Ya reis ben böyle senin hikayelerin gibi hikaye okumak istiyorum ama hikayelere basınca sadece senin hikaye çıkıyo başka hikaye çıkmıyo ama hikaye kısmında 79030 gibi sayı çıkıyo nasıl yapıcam biliyo musun

Onu okudum hikayenin başında linkten ama o söylediğin entryi bulamadım

Selamlar şekerler

Yarın akşam buradayım

Hayatını gibeyim anlat anlat bitmedi

Harbiden de başlığı öyle bir yazmışım ki, her gün aynı soruyu soruyorum.

Tüm planlar iptal oldu, haftaya Çarşamba günü Almanyaya gidiyorum bir akrabanın yanına. Oyy anam oyy.

Reserved

11 Ocak

---

Telefonumun çalmasına fırladım yataktan, saat 8 buçuk ve annem arıyor. Bana saat 11 gibi mutlaka evine gelmemi söyledi, neden diye sorduğumda misafir geleceğini söyledi, iyi dedim tamam geliriz. Annem kapatınca tekrar koydum kafayı yastığa, 5 dakika falan geçti Aleyna uyandırdı beni "Hayatım kalk gidiyoruz" diye, nereye ya sabahın köründe dedim, saat olmuş 10:50. Annem aramış benim telefonu, Aleyna açmış konuşmuş, bana 5 dakika gibi gelen zaman meğer 2 saatten fazlaymış. Kalktım elimi yüzümü yıkarken aklıma bir şey geldi, annem bana misafir gelecek dedi, benim de orada olmamın önemli olacağı misafir kim olabilir ki? Çıktık evden, taksiyle geldik annemin evine saat 11 40 gibi. Annem o kadar zamandan sonra ilk defa aşağıya kadar indi kapıyı açmak için, sarıldı etti ayakkabıları çıkarırken "Yukarıdakileri görünce şaşkınlıktan bayılma" dedi, kim var ki dedim, bilmem görürsün dedi. Tuttum Aleynanın elini çıktık yukarı, annem arkamızdan geldi. Montları benim odaya, daha doğrusu eski odaya çıkardık koyduk. Yan odanın kapısından girdik, ben tabi Aleynayla konuşuyordum, ona bakıyordum bir ses "Aa geldi King" dedi, ulan ses hiç yabancı değil, kafayı bir çevirdim ağzımdan çıkan ilk kelime aşırı kekeleyerek "Rüya" oldu. Yanında annesi ve aynı zamanda büyük teyzem olan Pakize ve babası Günay. Ben onlara bakıyorum, onlar bana bakıyor, yüzüm gülmeye başladı ve gözlerim de doldu. Rüya kalktı ayağa, bir adımda karşısına atlayıp sarıldım ona.

Sanırım aniden Burak çıkıp gelse bu kadar mutlu olabilirdim. Tuttum kolundan oturttum koltuğa teyzemlerin yanına, ben de yanına oturdum, Aleynayla annem de yandaki koltuğa oturdular. Aleynanın bana bakışının tarifi yok "Ne oluyor amk" der gibi bakıyordu, annem toparladı orayı fark edince.

An: King tanıyor Aleynacım seni de tanıştırayım, benim ablam, kocası, Rüya da King'in kuzeni. Abla bu kız da King'in eşi.
A: Kuzeni mi
An: Evet kuzeni ama sanırım 17-18 yıldır yüzyüze görüşmüyorlar, dimi abla
P: ikisi en son telefonda konuştuklarında King daha liseye başlamamıştı
K: Bak kapıdan girince Rüyanın sesini duydum, dedim içimden ben bu sesi biliyorum, lütfen Rüya olsun
R: Unutmamışsın sesimi
K: Unutmak ne mümkün ya, harbiden biz en son konuştuğumuzda ben daha 7. sınıfta mıydım neydim ama öyle bir kazınmış ki sesin aklıma
G: Hazır Türkiyeye gelmişiz yılbaşında, dönmeden Pakize bi kardeşime uğrayayım yıllardır görüşmüyoruz dedi, iyi dedim tamam gidelim, kalktık izmirden geldik sabahın köründe
An: iyi yaptınız
A: Nerdeydiniz ki normalde
P: Amerikada yaşıyoruz biz
A: Amerika demek, kaç yıldır
P: Kızım 4 yaşındaydı gittiğimizde, hemen hemen 18 sene diyelim
K: 18 sene sonrasında yüzünü görüyorum yani kuzenimin, bak en son 13 yaşındayken telefonla konuşmuştuk başka yok ama sesini unutmamışım

Günay eniştem Aleynanın hamile olduğunu anladı, kaç aylık dedi söyledik 4.5 aylık diye, ikiz beklediğimizi söyledik. Nasıl tanıştığımızdan nasıl evlendiğimize geldi konu, biz öyle bir dalmışız ki konuşmaya, küçük teyzem, öteki eniştem ve Sergün gelmiş, annem açmış kapıyı farkında değiliz. Ben onların geldiğini oturduklarında fark ettim. Büyükler sohbete daldılar, ben kaldırdım Aleynayı, Sergünü, Rüyayı terasa çıkarttım, oturduk oradaki koltuğa hava biraz soğuktu ama olsun.

R: Anlatın bakalım sevgili kuzenlerim hayat nasıl gidiyor
K: Evlendik işte, çocuk bekliyoruz
A: ikiz hem de
K: Hem ikiz hem kız
R: O konuya ayrıca gelecem bekle, Sergüncüm senin nasıl gidiyor
S: Sürünmeye devam nasıl gidebilir burada, sen bizi bırak anlat bakalım yıllardır kayıpsın
K: Harbi ha, ben Amerika'da olduğunuzu biliyorum da neresindeydiniz siz
R: New Orleansdayız canım
K: Okul falan bitti mi senin
R: Geçen sene bitti üniversite
A: Ne okudun
R: Bilgisayar mühendisliği

Aleyna gülmeye başladı "Sizin sülalede bilgisayar hastalığı var galiba" dedi, haklı olabilirdi.

Rüya başladı anlatmaya hayatının nasıl gittiğini, kıyaslama yaptık da yaptık bazı yerlerde, bizden çok daha rahat olduğu o kadar belliydi ki anlattıklarından.

R: Aslında annem Bursaya gidelim dediğinde aklıma bir şey geldi benim biliyor musunuz
S: Ne geldi
R: Burada yaşamaktan memnun musunuz
S: Ben değilim, açık ve net
R: Sen King
K: Ben memnunum, memnun olma nedenim de yanımda duruyor bak, hatta sarılayım ona. Kendisi olmasa bir saniye durmam bu ülkede orası da bir gerçek.

Çektim Aleynayı kendime doğru, sımsıkı sarıldım.

S: Hayat size güzel
R: Şimdi size bir soru sorayım mı
K: Sor bakalım
R: Amerikada yaşamak ister misiniz
S: Ya yürü git, kolay sanki öyle ha diyince yaşamak
R: Kolay olacak diyen olmadı
S: Nasıl olacakmış söyle bakalım, düşünürüz
R: Bak şimdi benim çalıştığım yerde arkadaşlarım var üst makamlarda yani müdür falan benim arkadaşım. Eğer isterseniz sizi yanıma aldırabilirim

Tam cümlesini bitirdi, telefonu çaldı Rüyanın.

Konuşmaya devam etmek için telefonu kapatmasını bekledik, o arada sigara yaktık bir tane, Aleyna hariç, 1 aydır içmiyor ne güzel. Kapattı telefonu döndü bize.

R: Ben bu konuyu annemlerle de konuştum buraya gelmeden, onlar da destekledi beni. Yani bilmiyorum siz ne düşünürsünüz ama ben sizin güzel şartlar altında yaşamanızı canı gönülden isterim be canlarım
K: Ben istesem de gelemem, görüyorsun eşim hamile
A: Aslında gezmeye gidilebilir ama bir kaç yıl sonra anca
K: O zamanlar gelsin düşünürüz
S: Hadi diyelim ben istiyorum, nasıl olacak

Rüya tam "Bak şimdi" dedi, annem seslendi, büyük teyzem çağırıyormuş hepimizi. Sigaraları söndürüp aşağı indik, geçtik odaya yanlarına, herkes ailesinin yanına oturdu.

Teyzem bizi görmek istemiş, başladık konuşmaya. Bir tek babam ekgibti burada, olsun ne yapalım. Onlar dışarı çıkacaklarmış, onlarla gelip gelmeyeceğimizi sordular, kendi aramızda konuştuk biraz, onlar çıkınca biz de çıkacaktık ama onlardan ayrı olacaktık. Saat 2 gibi çıktılar evden, bir kaç dakika sonra biz de çıktık arkalarından, hafif yağmur çiseliyordu ama o kadar olacak.

R: Ben hiç hatırlamıyorum buraları, daha doğrusu hatırladığım halinden çok değişmiş. Nereye gidiyoruz
K: Meydanda güzel kafeler var, o tarafa gidelim bakarız
S: Sen şu meseleyi anlat bakayım, devam et yani
R: Hangi mesele, ha tamam gidelim oturalım bir yere anlatırım böyle ayakta olmaz o
K: Gidelim o zaman ne duruyoruz böyle kapıda
A: Yağmur yağacak bak şemsiye alsaydık
K: Gerek yok ya en fazla ıslanırız, parktan gidelim daha kestirme yola çıkmayalım hiç

Parka doğru yürürken bir yerden "Rüya hoşgeldin" diye bir ses geldi, baktım Burcu abla. Ulan sen nerden hatırlıyosun Rüyayı.

147 gün önce 50. sayfaya gelince nice 50’li sayfalara demiştim şu an 150’ye bastık. Nice gelecek olan yeni sayfalara da tekrardan rez. Kalemine eline sağlık panpa. Gün bitmedi ama yine de iyi geceler herkese.