/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 2151.
    +4
    Hiç bir şey demedi, sadece gözümün içine bakıyordu. Ne söylersem söyleyeyim cevap vermedi, en son "Evet veya hayır demeni bekliyorum, başka bir şey duymak istemiyorum" dedi.

    K: Farz edelim ki ben buna evet dedim, nasıl olacak nerede olacak ne zaman olacak
    S: Sen evet dedikten sonra gerisini ben hallederim, ama hayır dersen yapacak bir şey yok
    K: Neden ben peki
    S: Şu an o açlığı en çok yaşayan kişi sensin burada, konuşmandan bile belli oluyor
    K: Benim sevgilim var, bunu yapamam

    Semiha açtı kapıyı çıktı gitti, kapıyı da açık bıraktı. Bense yatakta öyle oturmuş kaldım, tam kalkıyordum Semiha elinde bir kova su ve bezle gelip "Bir kaç saate biter herhalde, çıkmıyor bunlar ama halledecez biz" diyerek kapıyı tekrar kapatıp kilitledi, elindeki kovayı ve bezi bırakıp tekrar oturdu karşıma.

    S: iyi düşün King, gerçekten istemiyor musun bunu, bak ne sen açlık çekeceksin ne de ben, sevgili olalım veya duygusal bir ilişki yaşayalım demiyorum, sadece iki tarafında cinsel açlığı bitsin sen de kazan ben de
    K: Neden bir kaç saate biter dedin az önce
    S: Sonuna kadar şansımı denemek istiyorum, eğer net şekilde hayır dersen bir daha ağzımı bile açmam bu konuda, söz veriyorum
    K: Duygusal bir ilişki olmayacak, sadece cinsel ilişki için öyle mi
    S: Aynen öyle

    Elini yanağıma koydu gülümsemeye başladı, tam o an Şükran abla "Semiha biz gidiyoruz Hakan astsubayın haberi var, öğlenden sonra geliriz eğer o leke çıkmazsa biz bakarız" diye bağırdı, Semiha da tamam dedi.
    ···
  2. 2152.
    +6
    K: Sen kafayı yemişsin. Hadi diyelim ki tamam dedim, benim askerliğim bitene kadar canımız istedikçe ilişkiye girelim, yakalanırsak ne olacak
    S: Ne yakalanması King, buraya gelen var mı komutanlardan, odalar özel diye buraya Albayın bile girmesi yasak, tek girme iznine sahip olan biziz. Kapıyı içeriden kilitlersek kim bilecek burada olduğumuzu, anahtar da bizim elimizde resepsiyon boş diye veremez odayı.
    K: Şu an düşünüyorum, eğer bunu kabul edersem Özgeye ihanet etmiş olurum
    S: Olmazsın, inan bana olmazsın.

    Dudağımdan öpmeye başladı beni, aslında ben de istiyordum ama bu şekilde olmasını değil. Bir süre öpüştükten sonra geriye çekildi.

    S: Hala evet diyemiyor musun
    K: Bu yaptığın, yaptığımız hiç doğru bir şey değil Semiha, hiç. Ben diken üstünde olacam sürekli, rahat olamayacaksam ne anlamı var ki ilişkiye girmenin
    S: Diken üstünde olmanı gerektirecek bir şey yok, zaten sabahtan akşama kadar sevişelim demiyorum ki sana, her gün bir veya iki kere uygun zaman bulduğumuzda
    K: Sana güvenmeli miyim
    S: Güvenmelisin, ben ne birine anlatırım ne de ağzımdan kaçırırım. Bu dediğini evet olarak alıyorum, henüz hayır demedin çünkü ve söylediklerin evete çok yakın

    Kalktı üstünü çıkardı, sütyenini, pantolonunu her şeyini çıkardı. Vücüdü muhteşem gözüküyordu
    ···
  3. 2153.
    +4
    En son yatakta ikimizde çırılçıplaktık, ben sırt üstü yatıyordum o da üstümdeydi ve kafasını göğsüme koymuştu, bana bakıp gülümseyerek "Teşekkür ederim" dedi ve öptü beni.

    K: Tek dileğim bu kararın pişmanlığını yaşamamak, başka bir şey istemiyorum
    S: Yaşamayacağının garantisini ben veriyorum sana, bak gördün mü bu kadar işte, her gün bir veya iki kez. Hem sen cinsel açlık yaşamayacaksın hem ben, ikimiz için de kazançlı bir durum bu
    K: Umarım öyle olur
    S: Hadi gel toplayalım buraları bir de giyinelim

    Dedi ve üstümden kalktı, elimden tutup kaldırdı beni hızlıca giyindik ve yeni değiştirdiğimiz çarşafı bir kez daha değiştirdik, sonrasında çıktık oradan ve kendi odamıza geçtik. Saatlerce ağzımız açılmadı, ara ara birbirimize baktık o kadar. Saat 2 gibi Şükran ablalar geldi.
    ···
  4. 2154.
    +4
    Özge aradı beni, tam o an pişmanlık hissi geldi içime. Çok değil bir kaç saat önce yanı başımda oturan kızla ilişkiye girdim, başka şehirdeki sevgilim ise arıyordu, aldatmıştım sanırım onu.

    K: Efendim
    Ö: Naber canım nasıl gidiyor
    K: iyi gidiyor nasıl gitsin, senin
    Ö: Sesin pek öyle söylemiyor, bir şey mi oldu
    K: Yok hayır olmadı, sadece yoğun biraz bugün ve yoruldum, o kadar
    Ö: Haaa anladıım, ben kapatayım o zaman dinlen sen, seni seviyorum
    K: Ben de seni seviyorum, dikkat et kendine
    Ö: Sen de öyle, öptüm

    Telefonu kapattıktan sonra Semihaya baktım, telefonuyla uğraşıyordu ama yüzü gülüyordu ve mutlu gibiydi, bende ise durum tam tersi.

    Şü: Hayırdır King tartıştınız mı siz
    K: Yok be abla nerden çıktı o
    Şü: Yani ne bileyim Özgeyle kapattıktan sonra yüzün düştü birden, bir şey mi olmuş
    K: Yok abla ne olacak, çok özledim sadece onu, sesini duyunca bir garip oldum hepsi bu
    Şü: Az kaldı az, 3 buçuk ay dediğin nedir ki sık dişini biraz daha kavuşursun sevdiğine, dimi Semiha
    S: Evet abla doğru diyorsun, King biraz daha sıksın dişini 117 günü kalmış nasıl olsa
    Şü: Aa sen nereden biliyorsun gününü
    S: Siz gittiniz ya biz odada o lekeyi temizlerken sohbet ettik biraz, o arada söyledi
    Şü: Sahi onu sormayı unuttum, halledebildiniz mi bir de neredeydi o leke
    S: Yatak başının arkasındaydı, hallettik ama tertemiz şu an, değil mi King
    K: Doğru yav hallettik onu

    Saniyeler geçtikçe pişmanlığım katlanıyordu resmen.
    ···
  5. 2155.
    +4
    Sametin nöbeti bitmesine rağmen hala yoktu ortalıkta, onu merak edip Muratı aradım, ilkan astsubay açtı ve Sametin hastaneye gittiğini söyledi, ne olduğunu sorduğumda üşüttüğünü söyledi, tamam diyip kapattım, ne ara üşütmüşse artık daha sabah bir şeyi yoktu. Akşam 5e kadar ara ara muhabbet ettik ara ara televizyon izledik, hazırlanmaya başladılar gitmek için, hepsi çıktı en son Semiha kaldı odada, kalktım onu geçireyim diye, bana dönüp dudağımdan öptü beni ve bir elimi göğüsüne koydu, kendisi bastırdı elimi.

    S: Bununla idare et, vaktimiz kalmadı yarın görüşürüz artık umarım boşluk buluruz
    K: Semiha
    S: Efendim King
    K: Ben pişmanım yaptığıma, bir daha yapabileceğimi sanmıyorum
    S:(Elindeki çantayı bıraktı) Aa neden
    K: Özgeyle konuşunca çok kötü oldum, onu seninle aldattım ya resmen
    S: Ya King bak, aldatma değil bu, aldatma bambaşka bir şey, senin şu an biriyle ilişkiye girme imkanın var mı, imkanın varken girersen yani rahatken girersen aldatmış olursun, burada rahat değilsin, emir altındasın
    K: Saçmaladığının farkındasın dimi
    S: Yani bir daha olmayacak mı diyorsun, bak üzdün onları
    K: Kimleri

    Elimi tekrar koydu göğsüne

    S: Bak bunları, yoksa beğenmedin de bahane mi arıyorsun
    K: Beğenip beğenmemek değil ki mesele, eğer ona takılacaksan söyleyeyim muhteşem
    S: Ee o zaman performansımı mı beğenmedin, yanlış bir şey mi yaptım yatakta
    K: Hayır, hiç sorun yoktu çok iyiydin
    S: Ee o zaman, başlamışken bitirme nolur, zaten ya ben erkek arkadaşımla barışırım ya birini bulurum ya da askerliğin biter gidersin, sonra görüşmeyecez zaten, lütfen King uzun zamandan sonra o zevki yaşadım, tekrar uzaklaşmak istemiyorum
    K: iyi tamam ne diyeyim, git sen geç kaldın zaten yeterince, görüşürüz yarın
    S: Görüşürüz
    ···
  6. 2156.
    +4
    Semiha çıkmadan önce numaramı aldı, çaldırdı ben de onu kaydettim. Samet saat 6 gibi geldi, çıktı yukarıya konuştuk biraz cidden üşütmüş sesi mesi her şeyi değişmiş, ben yukarıda kalacağımı, kendisinin gidip dinlenmesini söyledim, teşekkür edip indi aşağıya, yazı-büroyu aradım, bu gece yukarıda kalacağımı söyledim, içtimaya inmeyecektim, tamam dediler. Nöbetçi de zaten asteğmendi, sıkıntı çıkmayacaktı yani. Televizyon izlerken mesaj geldi Whatsapptan, baktım Semiha fotoğraf atmış, sütyensiz memelerini göndermiş altına da "Sen çok sevdin bunları, yarın tekrar göreceksin" diyip gülmüş.

    K: Tamam hadi burda neyse de, evdeyken bari yapmasan olmaz mı
    S: Özlemişsindir diye attım
    K: Off, buranın dışındayken açma o konuyu tamam
    S: Aman iyi be, bir şey demem oradan çıktıktan sonra sadece böyle bir iki resim atarım akşamları, işin görülür ben gelene kadar
    K: Tamam uzatma işte, iyi geceler
    S: Sana da canım, dua et yarın boşluk yakalayalım

    Komple kapattım telefonu, televizyon izlemeye devam ettim. Zaman öyle bir geçmiş ki, saate baktığımda 12 buçuğa geldiğini gördüm, gece de 2-4 nöbetim var, en pis saat. Söve söve indim aşağıya, uyusam 1 saat uyuyacam, uyumasam nöbetten sonra taku yiyecem, ne yapacağıma karar veremedim, en sonunda uyku uykudur diyip koydum kafayı yastığa, bir saat sonra beni kaldıracak kişiye iyi sövecem.
    ···
  7. 2157.
    +5
    Bugün pek sevgili patronumuz bize yarın öğlenden sonra saat 2den itibaren 9 farklı grup geleceğini söyledi, en azı 8 en fazlası 22 kişilik. Yani yarın girmem zor olabilir daha doğrusu geç çıkabilirim.

    iyi geceler herkese.
    ···
    1. 1.
      +3
      iyi geceler panpam
      ···
    2. 2.
      +3
      iyi geceler panpa
      ···
    3. 3.
      +3
      Iyi geceler panpalar
      ···
    4. 4.
      +2
      iyi geceler panpa
      ···
    5. 5.
      +4
      Gün gün hikaye okumanın en iğrenç yanı bu işte

      Yanlış anlama kanka sana bişi demiyorum işin var gücün var bi hayatın var tek amacın buraya yazmak değil biliyorum.
      ···
    6. diğerleri 3
  8. 2158.
    +4
    Her bişey olmicak dediğimde yeni şeyler çıkıyor bugünkü entryler sana sıkıntı yaratmaz mı panpa
    ···
    1. 1.
      0
      Rutin ve sıkıcı günleri atlıyorum askerlikte, aslında ne olaylar ne olaylar var da bunlar masum sayılabilecek şeyler. Onlardan korkuyorum amk. :d
      ···
      1. 1.
        +2
        Ahah merak ettim şimdi özelden bir iki örnek verir misin sanada sorun olmicaksa
        ···
  9. 2159.
    +4
    Yarın izin yok, bugün de geç çıkıyorum amk. Yarın akşam görüşürüz artık, iyi akşamlar herkese.
    ···
    1. 1.
      +1
      Iyi akşamlar
      ···
  10. 2160.
    +6
    son olay ufaktan bir "hasgibtir" çektirdi ama ben hikayenin kurgu olup olmadığı konusunda ilgilenen biri değilim. ama gerçekse, balına sokayım :d
    ···
  11. 2161.
    +1
    Rezzzzzz
    ···
  12. 2162.
    +2
    Akşama rez
    ···
  13. 2163.
    +2

    R E Z

    ···
  14. 2164.
    +4
    17 Mart

    ---

    Bugün akşam saat 7de denetleme olacağı söylendi bize ve normalin biraz üstünde temizlik yapmaya başladık otelde, Hakan astsubay temizliği ne kadar erken bitirirsek o kadar çabuk çarşıya çıkacağımızı söyledi, yarın Çanakkale Zaferinin 100. yılı olduğu için çarşı olmayacaktı o yüzden hemen hemen her asker bugün çıkacaktı çarşıya ben de Cuma günü değil bugün çıkacaktım, saat 10a doğru denetleme takımı hariç 4-5 asker kalmıştık orduevinde, diğer yerlerde neredeyse bitmişti temizlik. Bizim de işimiz saat 12 gibi bitti, Sametle hazırlanıp kağıdımızı imzalatıp çıktık dışarı, 5te dönecektik ama olsun. Güzel bir gün geçirdikten sonra döndük orduevine, nöbet kulübesinin orada hareketlilik vardı, bizim ilkan astsubay dahil orduevindeki herkes oradaydı, büyük bir heyet gelecekmiş, Hakan astsubay bizi üstümüzü değiştirdikten sonra yukarı çıkmamız konusunda tembihledi, biz de öyle yaptık. Oturduk yukarıda televizyon izlemeye başladık.

    S: La bu denetlemede ne yapacaklar
    K: Bilmiyorum ki, Aksazda yaşadık biz bir kez salak saçma sorular sorup gittiler, aynısı olur muhtemelen
    S: Hee
    K: Ne oldu niye sordun
    S: Merak ettim

    Saat 6 buçukta Hakan astsubay aradı yukarıyı ve denetleme iptal, heyet gelmiyor dedi, biz bir başladık sövmeye, telefonda Hakan astsubay gülüyor bizim sövmemize.
    ···
    1. 1.
      +3
      Hoşgeldin panpa
      ···
  15. 2165.
    +5
    "gibeyim yapacakları işi" diyerek aşağı indim, komutanlar yavaş yavaş çıkıyorlardı, nöbetçi Tuncay astsubay hariç. Geçtim yazı-büroya, Murat ve Agahın yanına oturdum, Doğuş da oradayı ve heyete sövüyorlardı.

    M: Olum siz asıl şamatayı yarın göreceksiniz, deniz kuvvetleri komutanı falan gelecek, bir ihtimal Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay başkanı da gelebilir.
    K: Kaçta gelecekler onlar
    M: Akşam 7de buradalar işte
    A: Asıl iş 6-8 nöbetçisine düşüyor, yarra yedi o şanslı kişi
    D: Ben de onu soracaktım size, yarınki 6-8 nöbetçisi kim
    M: O şanslı kişi şu an burada
    A: Ben ve Murat değiliz, Doğuş da kazan dairesinde olacak muhtemelen
    K: Yarın akşam 6-8 ben miyim yani
    M: Aynen öyle
    K: Başkasıyla değiştirme imkanı var mı peki
    A: Konuş istersen 4-6 veya 8-10la
    K: Yok yok gece 2-4 ile konuşayım ben, o kesin değiştirir
    A: Git o zaman Okan'ı bul konuş, bol şans

    Okanı kamarada yakaladım, dedim böyle böyle nöbetleri değişelim, kaç kaçsın dedi akşam 6-8 dedim direkt gibtir git gece 2-4 daha iyi yarın dedi amk.
    ···
  16. 2166.
    +5
    Yok kabul etmedi hiç bir şekilde, 4-6 ve 8-10la da konuştum, diğer tüm hepsiyle konuştum kimse değiştirmiyor "züte giren şemsiye açılmaz, hadi buyur cenaze namazına" diyerek sigaramı içiyordum dışarıda, Tuncay astsubay geldi direkt kalktım ayağa

    TA: Afiyet olsun King
    K: Sağ olun komutanım
    TA: Ne o dalgın gibisin
    K: Yarın akşamı düşünüyordum komutanım ne yapacam ben diye
    TA: Ne var ki yarın akşam
    K: 100. Yıl ya komutanım, akşam 7de büyük komutanlar gelecekmiş
    TA: Haa sen 6-8 nöbetçisi misin
    K: Evet komutanım
    TA: Sana tek diyeceğim şey normal nöbetini tut, onlar geldiğinde hiç kasma kendini rahat ol zaten hepimiz orada olacağız
    K: Denerim komutanım

    Sigara içmeyen adam daha doğrusu ayda yılda bir sigara içen adam benden bir tane sigara aldı ve teşekkür edip içeri girdi, Murata akşam içtima almayacağını söylemiş, Murat hepimize ulaştırdı bu haberi Vedat aracılığıyla. Saat 10 gibi yatağa geçtim, sağlam dinlensem iyi olacaktı.
    ···
  17. 2167.
    +5
    18 Mart, saat 4ten sonra

    ---

    Saat ilerledikçe hareketlilik artıyordu orduevinde, hiç bir komutan gitmek için hazırlanmıyordu, aksine karşılama için hazırlık yapılıyordu ve ben onları görünce titremeye başlıyordum, niye bana yazıldığını da anlamamıştım o nöbetin. Mümin yarbay geldi yukarı, bir iki bakındı odaya sonra çıktı gitti, memurlar da gittiler. Saat 5 buçukta aşağı indim, üstümü başımı iyice düzelttim, sanki hapishaneye gidiyormuşum gibi bir his vardı içimde, beni gören geçmiş olsun diyordu amk. En son Şakiri yakaladım ensesinden.

    K: Olum yeter lan geçmiş olsun geçmiş olsun, ne bu gibecem birinizi en sonunda ha
    Ş: Yav abi ne kızıyosun şaka yapıyoruz
    K: Ebenin dıbına şaka yap, zaten gerginim hayatım boyunca görebileceğim toplam komutan sayısını muhtemelen tek seferde görecem girişte
    Ş: Sen de haklısın ama altı üstü içeri girecekler yani
    K: Gerginim işte amk, hadi gibtir git yaklaşmayın bana nöbetim bitene kadar.

    Saat 5:50de nöbet kulübesine doğru ilerlemeye başladım ama ayaklarım geri geri gidiyordu resmen, hiç gitmek istemiyordum oraya. Ne olacağını bilmemek çok kötü bir şeydi.
    ···
    1. 1.
      +2
      Ben gerildim valla ha
      ···
  18. 2168.
    +5
    Mümin yarbay ve bizim amiral muhabbet ediyorlardı kapıda, onlara selamımı verip nöbetçiyle değişim yaptıktan sonra geçtim kulübeye, Mümin yarbay bana seslendi, yanlarına gittim.

    K: Emredin komutanım
    MY: King, her ne kadar özel misafirlerimiz olacak olsa da onlar hariç yine kimlik bakmaya devam saat 7 civarında, normal nöbetine devam yani tamam mı aslanım
    K: Emredersiniz komutanım
    MY: Aman diyeyim heyete veya komutanlara kimlik sorma
    K: Anlaşıldı komutanım
    MY: Hadi geç yerine 7ye kadar dinlen

    Geçtim kulübeye, adamın dediğini de yapacaktım ama şöyle bir sorun vardı, kimin geleceğini daha doğrusu gelecek olan komutanların hiç birini tanımıyordum ki amk, yüzlerini bilmediğim için kimlik sorup sormama konusunda sıkıntı yaşayacaktım ama emir vardı soracaksın diye. Tam bunlara selam durur bunlar dediğimde 2 kişi geldi sivil, ulan amiral ve yarbay nizami selam durdu dedim herhalde geldiler, kimlik sormadan geçirdim onları, yarbay geldi diyo ki niye kimlik sormadın, e ebenin amı ben nerden bileyim kim bu, amiral bile nizami selama geçmiş ben sandım heyetten biri.
    ···
  19. 2169.
    +4
    Saat 6:45 civarında orduevinde ne kadar komutan, astsubay varsa geldiler kulübenin oraya, en başta amiral, onun yanında yarbay, yarbaydan sonra diğerleri tek sıra halinde dizildiler rahatta bekliyorlar, kendi aralarında konuşuyorlar falan yarbay beni de çıkarttı dışarı, kapının yanında rahat hazır ol komutlarını bekle dedi, dedim tamam beklerim. Hiç bir komutanımı daha önce bu kıyafetle görmemiştim, sanki baloya gelmiş gibiydi herkes, rozetler rütbeler falan, hele ki amiral, öff. Saat oldu 7, anasını satayım gelen giden yok, bakıyorum sağa sola bir yandan yarbaya bakıyorum, o da kapıda bakınıyor sağa sola, denetleme heyeti gibi olursa bu da harbiden sövecektim o kadar strese girdim diye, tam nerde kaldı bunlar diye söylenirken amiral "Dikkaaaat" diye bir bağırdı yerimden sıçradım amk, tüm komutanlar esas duruşta selam pozisyonuna geçti, bende şapka olmadığı için kafayla selam verecektim geldiklerinde. Deniz kuvvetleri komutanı geldi yanında 1 koramiral, 2 tuğamiral ve 2 binbaşı ile. Bizim amiral falan oldu kedi, sesi değişti adamın. Ben de verdim selamımı, adam gayet rahat ve güler yüzlü biriydi amk, ben o adamdan sert olmasını bekledim, cidden ses tonuyla bile ebenizi giberim demesini bekledim ama hayır, tam tersiydi.

    DKK: Kolay gelsin asker
    K: Sağ olun komutanım
    DKK: Adın ne senin
    K: King of Fighters xiii Bursa, emredin komutanım
    DKK: Ne güzel ismin varmış senin, ne zaman terhis oluyorsun
    K:(O an unuttum amk) Bilmiyorum komutanım
    DKK:(Güldü) Nasıl bilmiyorsun ya
    MY: Komutanım sanırım heyecan yaptı, 15 Haziranda terhis oluyor kendisi
    DKK: Ben seninle konuşmuyorum, askerle konuşuyorum
    MY: Anlaşıldı komutanım
    K: 15 Haziran komutanım, komutanım doğru söylüyor
    DKK: iyi bakalım, hayırlı teskereler
    K: Sağ olun paşam

    Paşam? Paşam??
    Adam güldü, yanağımı sıktı bir iki kez "Keşke her asker böyle samimi olsa, hepsi çok gergin, çok" dedi ve yanındakileri alıp içeri girdi, arkasından bizim komutanlar ama amiral ve yarbayın bana bakışı "Ebeni gibtim çocuk" der gibiydi.
    ···
  20. 2170.
    +5
    Onlar içeri girdi, ben kaldım kapıda öyle donmuş vaziyette, hala ne dediğimi idrak etmeye çalışıyordum, sanırım artık hiç bitmeyen askerliğim olacaktı, koskocaman Deniz kuvvetleri komutanına paşam dedim, HERKESiN iÇiNDE. Onların arkasından bir sürü resmi üniformalı amiral, koramiral, tuğamiral falan geldi onları kimlik sormadan soktum içeriye, diğerleri karşılamamıştı bile çünkü tek umursadıkları deniz kuvvetleri komutanıydı. Genelkurmay başkanı ve başkannın gelmeyeceği doğrulandı, o yüzden bir daha kapıya çıkmadılar. Saat 7 buçuğa doğru Murat geldi kulübeye, bana Mümin yarbayın odasına gitmem gerektiğini, kendisinin yarım saat kulübede duracağını söyledi, Mümin yarbayın emriymiş bu. Çıktım kulübeden gittim odaya ama içimdeki gerginliğin, korkunun tarifi yok, net sıçtım ya, ağır sıçtım bitti yani her şey. Mümin yarbay yüzüme bakıyordu sadece, bense karşısında hazır olda bekliyordum neredeyse nefes bile almadan.

    MY: Rahat.
    MY: Askerliğin bitene kadar sana çarşı yok, anladın mı beni
    K: Anladım komutanım
    MY: Paşam nedir ya, adam standart bir general değil, koskocaman deniz kuvvetleri komutanı
    K: Komutanım ben
    MY: Sus konuşma, nerden geliyor senin bu rahatlığın
    K: Rahatlık değil komutanım, bir saniyelik dalgınlıkla olm...
    MY: Yahu King ne dalgınlığından bahsediyorsun, bak şu an o adam restoranda oturuyor yanında heyetiyle birlikte ve senden bahsettiler az önce biliyor musun
    K: Nasıl yani komutanım
    MY: Senin orada yaptığın şey disiplinsizlikti, saygısızlıktı. Adam güler yüzlü askere karşı ama heyeti öyle değil. Sen yeni asker olsan, bir kaç aylık olsan senin içinden geçerlerdi. Terhisine 90 günden az kaldığı için askerliğin bitene kadar çarşın kilitleniyor
    ···