/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +138 -16
    beyler uzun yıllardır kafamı kurcalayan ama bir türlü cevabını bulamadığım bir soruyu hem sizlerle paylaşmak hem de hikayeyi çok uzatmadan anlatmak istiyorum.

    ortaokul bittikten sonra anadolu lisesi sınavlarına girdim. benim bi umudum yoktu ama yine de bizimkiler beklenti içine girmiş olacak ki kazanamadığımı öğrendiklerinde baya kıyamet koptu. yaz tatili bitti başladık mahalledeki okula. boş boş gidip geliyoruz. iki karı kız bakalım diyoruz, zaten ben hangi sınıfa düşsem o sınıfın kızları okulun en kötüleri oluyor nası bi cenabetlik artık düşünün beyler.

    bikaç ay böyle mal gibi geçtikten sonra biraz çevre edinmeye başladım. sosyal biri hiç olmadım lisede kendi halimde takılırdım ama istesek de istemesek de bikaç arkadaş oluyor yine de. neyse o arkadaş grubumla haftasonu okulda buluştuk sanki başka bi yer yok buluşacak haftaiçi yetmedi gittiğimiz. okula yakın oturan kızlardan da bi grup gelmiş voleybol oynuyorlar. biz tabi yapıştık yanlarına aç gibi izliyoruz. aralarında bir kız vardı beyler anlatılmaz o anki hissettiklerim. simsiyah uzun saçlar bembeyaz ten masmavi gözler boy pos yerinde al zütür eve koy izle. bize bakar mı ama çomar gibi oturmuşuz bi halttan anladığımız yok. neyse beyler elimiz şeyimizde döndük evlere ama kız aklımdan çıkmıyor. adını bile soracak cesaret yok hem öğrensem ne olacak diyorum. bir de beyler benim ergenlik biraz ağır geçti lise 2 ye kadar sivilceden kurtulamadık. sakallar da erken çıkınca her gün traş olup sivilce kesmekten yılmıştım
    pgibolojim iyi değildi o dönem kendime güvenim zaten yerlerde. o yüzden bu kızla tanışmak bir yana aynı ortamda bulunmaya zütüm yemezdi. beyler ertesi gün zaten okul vardı geç olmadan yattım. sabah saç sakal kontrolü bahçede yaptılar yine girdik derse. ilk tenefüste bizim sınıftan canan diye bi kız geldi yanıma. iyi bir kızdı severdim. napıyosun vs muhabbetler sonrası dün okuldaymışsın sana ne dicem dedi...

    HiKAYE BiTMiŞTiR !!!
    ···
  2. 2.
    +43 -1
    Beyler daha ozet gidiyorum o halde ilginize eyvallah,

    Soyle bakalim ne oldu dedim. Dun siz okuldayken ebrular da voleybol oynuyormus bugun bana sordu tanistirirmisin bizi diye sabah dedi. Benim kafa gitti tabi yerinden ulan sansa bak nasi oldu bu is diyorum ama tassak mi geciyorlar acaba diye de dusunuyorum. Tanisalim tabi olur sen ayarla bi seyler ben gelirim dedim. Derse girdik kizin hayalini kuruyorum ama hayalde bile yakismiyoz amk bende oyle bi ozguven ekgibligi var. Saatler gecti derslee bitti evlere dagildik canan mesaj atti yarin ogle arasinda bahcede ben getircem kizi sende gelirsin dedi. Ulan gun bitmiyor gece uyku tutmuyor neyse beyler ertesi gun oldu vakit geldi ciktik bahceye canani gordum once kiz da sirti donuk oturuyor bunun karsisina. Bizim el ayak titriyor tabi yuruyorum bacaklari hissetmeden
    ···
    1. 1.
      0
      Bu ne amk olaya yarısından başladın
      ···
  3. 3.
    +32 -1
    Neyse geldik bunlarin yanina yaklastim iyice canan tamam onu taniyoruz ama oteki kizi hic gormedim daha once. Neyse tanistik ben ebru dedi kiz orda anca anlayabildim olayi. Ulan canan sadece ebru dedi bana ben nerden cikarmistim benim begendigim kiz oldugunu. Ne yapacagimi sasirdim tabi bi sure beyler haliyle ama yine de bi kizin benimle tanismak istemesi de hosuma gitmisti. Ebru ortalama bi kizdi. Kendi halinde sayilabilecek eli yuzu duzgun az cok bakimliydi. Ogle arasi bitti biz telefonlarimizi aldik siniflara gectik. Canan soruyor tabi nasil tamam mi ne diyim falan siraliyor sorulari. Kiza da bisey diyemiyorum bu benim begendigim degil diye. Biz konusuruz artik gerisini sana da haber ederim benden haber bekle dedim. Ders bitti eve gectim yazsam bi dert kiza yazmasam sanki her gun pesimden biri kosuyor neyin tribine gircem diyorum. Benden once zaten kizdan mesaj geldi beyler
    ···
    1. 1.
      0
      nick güzelmiş tribüncü müsün?
      ···
  4. 4.
    +24 -1
    Selam napiyosun yazmis. O zamanlar da sms bedava degil ki arkadas bos muhabbet ceviremiyoruz simdiki gibi. Neyse sen nasilsin nasi gecti bugun falan yazdim gonderdim. Bikac mesajlasmadan sonra onumuzdeki ay kapadokyaya gezi var sen gelecekmisin dedi. Bizimkiler zaten sinavi kazanamadik diye bogacaklar beni bi de geziye gidecem desem babam agzima zicardi. Bilmem konusuruz deyip gecistirdim. Yarin ogle arasi benim isim yok asagida bulusuruz olur mu dedi, ben de tamamdir yarin gorusuruz dedim o aksam sonlandi konusmamiz. Kizla konustuk sozlestik ama benim aklima bi kere digeri takilmisti. Ebru ile konusmaya devam etsem o kizla biseyler olma ihtimali kalmazdi cunku yakin arkadaslardi ama en azindan tanisabilirdim. Neyse boyle dusuncelerle ertesi gun oldu biz ebruyla bulustuk. Gezi muhabbeti hocalar dersler derken baya muhabbet ettik tam kalkacagimiz sirada ebruyu arkadaslari gordu yanimiza geldiler. O da ordaydi yine elim ayagim birbirine karisti tek kelime de olsa konusma firsatim vardi artik. Ebru tanistirdi bizi adi Nesrindi. Öyle güzeldi ki sanki bir anda okulda kimse kalmamıştı sadece o vardı onun sesi geliyordu. Bikaç dakika muhabbet ettikten sonra sınıflara dağıldık. Dersler bitti eve gitmek üzere yola çıkmışken kapıda Ebruyla Nesrini gördüm. Mesaj atmış birlikte gidelim diye görmemişim. Olur tabi dedim. Üçümüz yürümeye başladık, Ebrunun evi yakındı, benim evim uzak sayılırdı minibüsle de gittiğim zamanlar olurdu ama hava iyi olduğunda yürürdüm. Ebrunun evine gelmiştik ama Nesrin nerde oturuyordu acaba. Biraz olsun onunla yürüyebilecek miydim. Derken bi market söyledi, onun yanında oturuyormuş bende ordan geçiyorum gidelim o zaman deyip yürümeye başladık
    ···
  5. 5.
    +29 -1
    Beyler bugünlük son bi part atıyorum umarım daha fazla ilgi görürüz çünkü bu olayı çözmemiz lazım yardımlarımızla, yıllardır ne yaptımsa bi sonuca varamadım, hikaye biraz uzadı ama olayı çözmemiz için ayrıntıları sizin de bilmeniz gerekecektir.

    inanması güçtü ama Nesrinle baş başa kalmıştık. Kız hemen senin yolunun üzeri değilse uzatma yolunu giderim ben dedi. Konuşması düzgün ve kibardı. istanbulu bilenler için "evim güneşlide olsa kız pendikte otursa" ne farkederdi ki. Bende düzgün bi şekilde aynı yerden gidiyorum demekle yetindim. Nesrin çok konuşmuyordu kısa cevaplarla sorduğum soruları yanıtlıyordu. Sadece geziye gideceğini aslında istemediğini ama evdekilerin ısrar ettiğini söyledi. Neden diye sorduğumda öyle deyip geçiştirdi. Konudan rahatsız olduğunu düşünüp üstelemedim zaten evine de gelmek üzereydik yol ayrımında ayrıldık.
    Eve gidinceye kadar aileye bak kıza geziye gitsin diye ısrar ediyorlar bizimkiler olsa duydukları an demedikleri kalmaz diye söylenip durdum ama aslında Nesrinin durumu hiç de sandığım gibi değilmiş çok geçmeden öğrendim...
    ···
    1. 1.
      +1
      Rezerved
      ···
    2. 2.
      +1
      rezzerve
      ···
  6. 6.
    +28
    eyvallah beyler ilginiz için, devam edelim...

    Nesrin'in soğuk tavırları güzelliğinden benim için hiçbir şey eksiltmese de aramızda bir şeyler olma ihtimalinin imkansız olduğunu yüzüme bir kez daha çarpmış oldu. Daha eve ulaşmadan Ebru mesaj atmıştı. Ne yaptınız? yazmış. Nesrin'i bıraktım bende eve gelmek üzereyim yazdım da bir sorun mu var dedim. Yüz yüze olmasanız da ortam birden soğur ya aynen öyle oldu. Daha aramızda bir şey bile yokken neyin tavrını yapıyordu. Neden asabileştin sordum sadece ne yaptınız diye dedi. Bir şey yazmadım üzerine zaten eve gelmiştim. Annemle babam çok sık olmasa da tartışırlardı. Yine o günlerden biriydi. Arada kaynamamak için hazır olan şeylerden atıştırıp odama geçtim. O zamanlar football manager hastasıydım. Bıraksalar günlerce başında durabilirdim. Açtım oyunu kendimden geçmişim yine transferler oyuncu keşfetmeye çalışmalar sanki şirket yönetiyormuşcasına kafa yoruyordum oyuna. O arada Ebru yine mesaj atmış. Konuşma şu şekilde gelişti. B: Ben & E: Ebru

    E: Bişey yazmadın?
    B: Oyuna dalmışım, sen naptın?
    E: Hiç, oturuyorum kardeşimin ödevlerini yaptık. Bir şey sorcam sana.
    B: Sor tabi
    E: Canan sana ne dedi yani benimle ilgili o gün bahçede buluşmadan
    B: Biriyle tanıştırcam seni dedi bende ona güvenerek geldim o kadar * ( aslında bildiğiniz gibi Canan bana Ebru'nun beni beğendiğini tanışmak isteyip istemediğimi sormuştu, ama tabi o şekilde söylemedim Ebru'ya)
    E: ee canan'a hala güveniyor musun peki *
    B: Nasıl yani?
    E: Yani benimle tanıştığına değdi mi?

    beyler burdan sonra artık muhabbetin gidişatı belliydi. Bu iş burada bir sonuca ulaşacaktı artık. Bir yanda tesadüfen tanıştığım ama bana karşı oldukça ilgili ve iyi olan Ebru, bir yanda hayal edemeyeceğim kadar güzel ama bir o kadar da imkansız olan Nesrin.

    Nesrin Ebru'nun yakın arkadaşıydı, artık iyiden iyiye okulda da Ebru ile muhabbetimiz duyulmaya başlamıştı. Ayrıca Nesrin'in bana herhangi bir ilgisi olmamakla birlikte aşırı da soğuk davranmıştı. Bunların hepsini kafamda birleştirip Ebru'ya evet değdi iyiki gelmişim, baya hoşlandım senden dedim. Ebru'dan mesaj gecikmedi. O zaman artık sevgilimsin dedi.

    Ebru göründüğünden cesaretli ve hızlı bir kızdı. Ben genel olarak bu konularda çekingen olduğum için belki de bana öyle geliyordu. Ama sonuç olarak Ebru ile sevgili olmuştuk artık. Peki her şey istediğim gibi miydi, o herkesin anlattığı içinde olan kıpırtılar, heyecanlanma, salak bir yüz ifadesi; hiçbiri yoktu bende. ama olacaktı hem de kimsede olamayacağını düşündüğüm kadar...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +17 -1
    beyler uzun zaman geçmesine rağmen konuşmaları nasıl hatırlıyorsun diyebilirsiniz, o kadar fazla okudum ki olayı çözmek için ve bir o kadar da yakınlarıma anlattım tabi. Birebir olmasa da konuşmaları olduğu gibi yazmaya çalışıyorum.
    ···
  8. 8.
    +25
    Günler geçiyor Ebru ile artık sadece öğle araları değil, her tenefüs her çıkışta beraberdik. Bu arada onun da arkadaşları arkadaşım olmuş, kısıtla çevrem bir anda genişlemeye başlamıştı. Nesrin artık gördüğüm zaman iç geçirdiğim ara sıra düşündüğüm biri haline geliyordu.

    Bir hafta sonu sınıftan çocuklarla sözleştik. Sağlam iki arkadaşım vardı. Çağdaş ve Ali. ikisi de iyi çocuklardı, durumları hiç yoktu o yüzden okulda buluşup kola çekirdek tarzı bişeyler yaparız dedik. Onların evi baya uzakta sayılırdı. Ben hava da iyi olduğu için biraz erken çıkıp yürümeyi tercih ettim. Okula gelmiştim, tuvalete girmek için içeri girdim. Kızın biri ağlayarak görevlilerden biri ile konuşuyordu. Ama öyle bir ağlama yok beyler. Sesleri geliyordu sadece okul boş olduğundan konuşulanlar net bir şekilde duyuluyordu. Kız o kadar ağlıyordu ki konuşurken sesini biraz sonra ancak idrak edebildim. Nesrin'di.

    Ne oldu acaba diyerek yanlarına gittim. Benim geldiğimi görünce kız görevli ile konuşmasını bitirdi. Anlatmasını istedim Nesrin'den, bu kadar ne olmuş olabilrdi, merak ediyordum beyler kızdan baya hoşlanıyordum halen. Anlatmamakta baya ısrar etti, bahçeye çıktık ağlamaya devam ediyordu. Tekrar okulun içine girmek istedi, bende kendisi ile gelmekte çok ısrar edince dün bir kolye kaybettiğini, onu bulması gerektiğini söyledi ve bu sefer ağlayarak yardımımı istedi.

    Ulan dedim kızlara bak ya, bi kolye için ortalığı ayağa kaldırır bunlar neyse gidip bakalım diyorum içimden. Sınıfına, tuvaletlere, (cuma günü beden eğitimi dersleri varmış) soyunma odasına tek tek bakacağız. Nasıl bir kolye diye sordum? Kız bayılacak gibi oldu beyler abisinin asker künyesiymiş. Abisi şehit olduğundan beri hiç çıkarmamış dün nasıl olduysa eve gittiğinde kolye yokmuş.

    Lan bi kötü oldum, gözümden yaş gelecek bıraksam. ağlasam kız daha kötü olacak. Biz yana yakıla arıyoruz her yere baktık yok. Bizim elemanlar gelmiş bu arada aramışlar falan ama benim telefon genelde sessizde olduğu için duymamışım yine. Oturmuşlar onlar bahçeye. Neyse biz kolyeyi bulamadık beyler. Okuldan çıkarken, Nesrin kimseye anlatmamamı rica etti. Ne demek yardım edemedim ama bulacağız bi şekilde evine bırakayım dedim. Teşekkür etti, kendisi gitmek istedi. Israr etmedim konu hassastı çünkü.

    Bizim elemanlarla buluştuk ama aklım kolyedeydi. Hem olaya genel olarak üzülmüştüm hem de içimden kolyeyi ben bulup Nesrin'i sevindirmek istiyordum. Neyse beyler biz elemanlarla oturduk sohbet muhabbet sonrası onlar evlere dağıldılar. Ben son bir kez daha bakayım diye okula girdim ama yok hiçbir yerde. Düşüne düşüne eve gittim, kendime dert edinmiştim bunu. Nesrin anlatma kimseye dediği için ne bizim çocuklara ne de haftasonu telefonda Ebru'ya Nesrin'i gördüğümü bile söylemedim. Tüm haftasonu kolyeyi düşündüm. Pazartesi evden okula gitmek üzere çıktım ama yapacak çok daha önemli bir şeyim vardı, o kolye bir şekilde Nesrin'e ulaşmalıydı tekrar...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      rezzzzz
      ···
  9. 9.
    +18
    Kolye belli ki kaybolmuştu. Okulda daha fazla aramanın hem zaman kaybetmeye hem de Nesrin'in kulağına gitmesine neden olacağı için başka bir yol bulmalıydım. Evden çıktıktan sonra biraz dışarıda dolaştım, saat çok erkendi. Bu arada Ebrudan sürekli mesaj geliyor neden gelmediğimi merak ettiğini yazıp duruyordu. Kötü hissettiğimi bugün okula gelmeyeceğimi söyledim. Bildiğiniz ilgi alaka faslından sonra Ebru'dan ses kesilmişti şimdilik.

    Vakit biraz daha geçmişti, öğlen saatlerine yaklaşıyorduk artık kolye için harekete geçmenin zamanıydı. Nesrin'in evini biliyordum az çok kendisi hakkında da bilgi sahibiydim. Evine doğru yola koyuldum. Babasının işe gitmiş olacağını tahmin ederek zaten biraz da o yüzden bekledim saatin geçmesini zillerine bastım.
    Annesi kapıyı açtı buyrun dedi. Merhaba teyze ben okuldan Nesrin'in arkadaşıyım müsaitseniz biraz konuşmak istiyorum dedim. Evde Nesrin'in annesi dışında kimse yoktu daha rahat hissetmiştim. Hayırdır kötü bişey mi oldu ded kadın haliyle. Hayır ama size sormam gereken bişeyler var dedikten sonra içeri girdim.

    Annesi oturdu karşıma benden anlatmamı bekliyordu. Çay içiyormuş bana ds ikram etti. Haftasonu Nesrin'i tesadüfen okulda gördüğümü abisinin vefat ettiğini ve kolyeyi aradığını söyleyip başssğlığı dilemek istedim öncelikle dedim.

    Kadın duygulandı, teşekkür etti konuyu haliyle kapatmak ister gibiydi bir an önce. O evde neler yaşanmıştı zamanında tahmin bile edemiyordum. ama kolye ile olan durumu bilmediğini söyledi. Belli ki Nesrin ailesine de anlatmamıştı. Benden duyduğunuzu söylemeyin o zaman dedim ve esas amacım olan konuya girdim...
    ···
    1. 1.
      0
      Hızlı yaz panpa
      ···
  10. 10.
    +16
    beyler okulda olduğum için çok yazamıyorum telefondan da anca bu kadar oluyor. Aksam, partlar daha seri gelecek. Devam edelim...

    Nesrin'i o gün çok üzgün gördüğümü ve buna bir çare bulmak istediğimi söyledim. Annesi, Nesrin'in bir türlü abisinin kaybının etkisinden kurtulamadığını, onun için çok üzüldüklerini, abisini geri getiremeyeceklerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Yapacak bir şey yok gibi konuşuyordu. Nesrin'in anne ve babası yaşça benim ve çevremdeki yaşıtlarımın ailelerine göre daha büyüklerdi. Abisi ile Nesrin arasında yaklaşık 10 yaş olduğunu düşünürsek bu normaldi.
    Gidenin geri gelmediğini belki de kolyenin kaybolmasının iyi olduğunu ve en azından belki de her an Nesrin'in abisini hatırlamayacağını söyledi. Bu şekilde unutulacağına inanıyor gibiydi.

    Nesrinin çok üzüldüğünü ve bir planım olduğunu söyledim. Annesi şüphelenmiş gibiydi. Daha önce hiç görmediği ve duymadığı biriydim. Nesrin benden bahsetmiş olamazdı. Neden bu kadar ısrar ettiğimi imalı bir biçimde sordu. Bir an çekindim, ısrar değil ama mutlu olur diye düşündüm ben de çok üzüldüm demekle yetindim. Ben çaktırmak istemesem de kızına karşı hislerim olduğunu anlamıştı sanki. Ne yapmak istiyorsun dedi. Abisinin bilgilerini istedim. Bilirsiniz beyler asker künyesi üzerinde yazan bilgiler. Onun için yenisini yaptıracağımı ama bunun aramızda kalmasını rica ettim, yoksa bir anlamı olmazdı. Annesi istediğim bilgileri verdi. Samimi bir şekilde vedalaştık ve evden ayrıldım.

    Saat ilerlemişti, kolyeyi yaptıracağım yere gidersem eve geç kalabilirdim. Bu arada Ebrudan bikaç mesaj daha gelmişti. Dinlenmek için uyuduğumu biraz daha iyi olduğumu söyleyerek geçiştirdim. Okul çıkış vaktini bekledikten sonra eve döndüm yarın da gitmeyecektim okula kolyenin yenisini bir an önce yaptırmam lazımdı...
    ···
    1. 1.
      0
      rezzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
      ···
  11. 11.
    +16
    beyler geldim, pcden yazıcam daha seri olacak umarım.

    Akşam Ebru ile konuştuk. Yarın da okula gelemeyeceğimi, iyice hasta olacak gibi hissettiğimi söyledim. Çok kurcalamadı, zaten üstüne düşeceği bir durum da yoktu, en azından şu an için.

    Ertesi gün okula gider gibi evden çıktım. Asker malzemeleri satan çarşılar olur her şehirde hemen hemen. Oraya doğru yola koyuldum. Birkaç dükkan dolaştım ama hiçbiri doğru düzgün ilgilenmedi. Daha doğrusu sıradan bir şey yapıp elime tutuşturacak gibi geldiler. Sonunda bir yer bulmuştum. Dükkan sahibi adam çok babacan ve samimiydi. Neden böyle bir şey istediğimi sordu. Ben de kolyenin orjinali gibi olmasını istediğim için olayı anlattım. Önemli bir şey olduğunu bilmeliydi ki yapacağı kolye orjinalinden ayırt edilemesin. Elinde olan asker künyelerini gösterdi ama bunları genelde eşe dosta hatıra olsun diye yaptırıyorlar gerçeği daha farklı, onun malzemesini almam ve yapmam 2 gün sürer dedi. Adamla 2 gün sonra görüşmek üzere ayrıldım oradan.

    Her şey yolunda gidiyor gibiydi ama Nesrin kolyeyi kaybedeli epey olmuştu, ben 2 gündür okula bile gitmiyordum. Kolyeyi nerede, nasıl bulmuştum. inandırıcı bir şeyler düşünmem lazımdı. işim bittikten sonra saati de ayarlayarak eve geçtim. Ebru sürekli yazmıştı gün içinde. Doğru düzgün cevap veremedim. Vermek de istemiyordum açıkcası, tamamen kolyeye odaklanmış onu sonuçlandırmaktı tek derdim.

    Ertesi gün okula gittim, Ebru ile görüşmeler devam ediyordu. Nesrin de öğle arasında bir ara yanımıza geldi. Olayın olduğu gün ile ilgili hiç konuşmadık. Sanki o gün hiç görmemiştik birbirimizi. Ama bir yandan da sormak istiyordum. Kolyeyi bir şekilde bulmuşsa bu sefer yaptırdığım kolyeyi verirken mal durumuna düşmek de vardı. Tüm bu sorular aklımı kurcalarken ertesi gün yine okula gitmedim. Kolyeyi teslim almam lazımdı. Dükkana girdim, adam çıkardı, hazır dedi. Bir de kendi askerlik künyesini getirmiş. Beyler öyle bir yapmış ki aradaki farkı genelkurmay başkanı anlayamaz heralde. Bin teşekkür ede ede çıktım dükkandan. içime sinmişti sahte kolye, şimdi bunu nasıl ve ne diyerek verecektim...
    ···
  12. 12.
    +15
    Düşün taşın bulamadım bir hikaye kolyeyi nasıl bulduğuma dair. O an doğaçlama yardıracaktım artık, ya elimde patlayacaktı olay ya da sorunsuz halledecektim. Cuma günüydü, Nesrinlerin beden eğitimi dersi olduğu için bahçede yakalayabilirdim. Ama Ebru da aynı sınıftaydı, ona yakalanmadan nasıl çözecektim. Bunlar beden eğitimi dersindeyken, tuvalete gidicem deyip izin istedim hocadan çıktım bahçeye. Nesrinler ile bizim hocalarımızın çoğu ortaktı. Ziya hoca Nesrin'i çağırıyor diyerek hocalarından izin aldık, kızı aldım bizim sınıfa doğru çıkıyoruz. Nesrin, ne oldu neden çağırdı ki beni hoca deyip duruyordu. Bizim sınıfın katına çıkmıştık. Hoca çağırmadı ben öyle söyledim, o gün bulamamıştık hani deyip çıkardım kolyeyi...
    ···
  13. 13.
    +11
    beyler kız kolyeyi daha eline almadan bir ağlamaya başladı anlatamam. koridor bunun ağlaması ile inlemeye başladı. Bir de bizim sınıfın katındayız, hoca çıksa beni zikecek sen nerdesin deyip.

    Çektim kolundan bir üst kata doğru çıkardım. Merdivenlerin ancak yarısını çıkabildi zaten, kolyeyi eline aldı bana bir sarıldı ki sormayın. Yıllardır anam babam sarılır böyle için titremedi, hem duygulandım hem kıza aşık olmaya başladım iyiden iyiye. abartısız 2-3 dakika sarıldıktan sonra nasıl buldun diyebildi. O gün sen gittikten sonra biraz daha baktım sizin sınıfta perdelerin arkasına düşmüş diye çıkıverdi ağzımdam. Bikaç gündür de hastaydım anca bugün getirebildim, numaran da olmadığı için haber veremedim, geçen gün de Ebru vardı yanımızda sen duyulmasını istemediğin için o an da veremedim dedim. Yalan makinesi gibi sıralıyordum. Çok üstelemedi zaten nasıl bulduğumla ilgilenecek bir hali de yoktu. Ya çok saol bunun değerini anlatamam sana cidden çok teşekkür ederim dedi. Değerini ne kadar bildiğimi bilmiyordu tabi. Benim gitmem lazım hoca şüphelenecek artık derken, o anda, numaranı ver sen o zaman bu böyle olmadı teşekkür bile edemedim doğru düzgün dedi. Hızlıca numaraları aldık ben sınıfa geçtim o da aşağı doğru iniyordu.

    Cuma günü ders çıkışlarını bilirsiniz, müdürün konuşması, istiklal marşı derken çıktık biz. Ebru hemen yanıma geldi, eve doğru birlikte gidelim diye. O gün de babam beni alacaktı akşam halamlara gidecektik. Akşam oldu yemekler yendi, ben mutluluktan havalardayım. Daha iyi ne olabilirdi benim için. Daha iyisi oldu, Nesrin'den mesaj geldi...
    ···
    1. 1.
      0
      Devam reis
      ···
  14. 14.
    +15
    Tekrar teşekkür ederim o kadar da uğraşmışsın kimseye duyurmadan vermek için çok saol yazmış. Senin için çok önemliydi, lafı bile olmaz diyebildim anca cevap olarak. Neyse biz konuşmaya devam ediyorduk, arada Ebru da yazıyor ama ona geçiştirecek cevaplar vermekle yetiniyordum. Şimdiki gibi online görünme de olmadığı için rahat rahat bir yandan da Nesrin'le konuşuyorduk.

    Laf lafı açtı konu geldi geziye. Artık neden ailesinin Nesrin'e geziye gitmesi için ısrar ettiğini tahmin edebiliyordum. Kafasını dağıtması, kendini iyi hissetmesi içindi belli ki ailesinin ısrarları.

    Benim gelip gelmeyeceğimi, ücreti vermek için birkaç gün kaldığını söyledi. Ulan bir yandan bu kızla geziye gitme, birkaç gün geçirme fikri kafayı yediriyordu bana, bir yandan da gezide Ebru da olacaktı. Kız sevgilimdi, elbette tüm gezi boyunca onunla olmak zorundaydım.

    Birden gelicem bende diye çıktı ağzımdan. Nasıl gidecektik acaba, bizimkilere söylesem kesin hayır diyecekler birde üstüne laf yiyeceğim. Söylemesem hadi, bi şekilde 2 gün arkadaşımda kalıcam diye izin alsam parayı nasıl bulucam.

    Nesrinle konuşmamız biraz daha devam ettikten sonra kesildi o günlük. Şimdi sıra geziye nasıl gideceğime gelmişti. Laf ağızdan çıkmıştı bir kere. Bizimkilere söyleyemedim tabi ama onun da buldum bir yolunu...
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      reis normalde kitap okurken sıkılırım ama dıbına koyim senin hikaye baya sürükleyici hızlı ol giberim
      ···
  15. 15.
    +20
    Beyler kusura bakmayin haklisiniz geciktim.

    Gezinin ucretini odemek icin az zaman vardi. Ufaktan bi ise girsem kimse bana iki gunde para vermezdi. O zamanlar calışan tek kuzenim vardi digerleri benimle yasit sayilirlardi. Durumu anlattim saolsun gezinin parasinin iki mislini atesledi. Orada harcayacak para derdim de kalmamisti. Sıra geldi bizimkilere söylemeye, çağdaşta kalıcaz haftasonu diye güç bela ikna edip izin aldım.

    Ebruyla rutin buluşmalar ve konuşmalarımız devam ederken ara sıra da Nesrinle mesajlaşıyorduk. Kızın eski soğukluğundan eser kalmamıştı ama aramızda birşeyler olması da pek mümkün görünmüyordu. Zaten Ebru başlı başına engeldi bu durum için.

    Gezi günü geldi çattı bindik minibüse gidiyoruz. Ebru, Nesrin ben yol boyu muhabbet ediyoruz. Sonunda kalacağımız pansiyonlara ulaştık. Haliyle kızların ve erkeklerin pansiyonları ayrıydı. Gün içinde sürekli üçümüz birlikteydik. Bu durum bir yandan hoşuma gidiyor bir yandan da beni mutsuz ediyordu. Nesrinle artık "kanka" mı olmuştuk yoksa...
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi lagnn
      ···
  16. 16.
    +23
    ilk akşam topluca akşam yemeği yemek için bir yere gidilecekti. Kızların ve erkeklerin pansiyonları karşı karşıyaydı. Minibüse binmek için aşağı indik. Ebru aşağıdaydı başka arkadaşları ile konuşuyordu. Yanına gittim, istemsiz bir şekilde Nesrin nerde? dedim. Geliyor ne oldu ki? diye hafif tavırlı bir şekilde cevap verdi. Dediği gibi olmuş Nesrin çok geçmeden gelmişti. Yemek yiyeceğimiz yere doğru yola çıktık. 5-10 dakikalık bir mesafeydi, çok geçmeden ulaştık. Üçümüz yine yan yana oturduk, muhabbet yemekte de devam ediyordu.

    Ebru'nun modu biraz düşmüş gibiydi. Özellikle Nesrin'e bakmadan konuştuğunu farkettim. Araları kötü olamazdı, iyi arkadaşlardı. Yemek bitti biraz daha oturduktan sonra tekrar kaldığımız yerlere doğru yola çıktık. Herkes odalarına dağıldı, zaten kimsenin bir şey yapacak hali de yoktu.

    Odaya girer girmez Ebru'dan mesaj geldi. Geçen gün Nesrin'i Ziya hoca çağırmıştı, ne oldu o gün Nesrin'e de sordum bişey söylemedi merak ettim dedi. O kadar gün geçmişti üzerinden, Ebrunun bunu sorması hiç normal gelmedi. Pot kırmamak için Nesrin'e yazdım. Ebru'ya seni çağırdığım gün ile ilgili bir şey söyledin mi ona da anlatmamışsın merak etmiş dedim.

    Nesrin de haliyle mesajıma şaşırmış olacak ki, bişey olmadı ödevle ilgili bir problem varmış onun için çağırmış demiştim ben Ebruya dedi. Ardından neden sordu ki tekrar sana diye yazdı. Ben de bilmediğimi o zaman Ebru'ya bu şekilde anlatacağımı söyledim.

    Ebru bir şeyleri kurcalamakta kararlıydı, ödevle ilgili çağırmıştı Nesrin'i dediğimde, önemli bir şey miymiş? o kadar acele neden çağırmış? gibi bana göre gereksiz ayrıntılar soruyordu. Konuya tam olarak hakim olmadığımı söyleyip geçiştirdim.

    Nesrin'e de, tamamdır Ebruya aynı şekilde söyledim sorun yok diye mesaj attım, atmaz olaydım...
    ···
  17. 17.
    +11
    Nesrinden cevap gelmedi. Bu arada Ebru ile yarın yapılacaklar hakkında konuşmaya devam ediyoruz. Bir saat geçti hala cevap gelmeyince Nesrinden,
    dayanamadım Ebruya Nesrin ne yapıyor yazdım. Sanane diye cevsp verdi. işlerin taka sardığını orda anlamıştım artık. Sordum sadece gibilerinden geçiştiren şeyler yazsam da konu uzadıkça uzadı. Sürekli yanımızda olmasından hoşlanmıyorum, özel konuşacağımız şeyler olabilir hiç düşünmüyor diyerek giydirdi baya Nesrine. Şaşırmıştım, iyi arkadaşlardı. Ebruya hak verir gibi yaptım konunun uzamaması için ama konu daha yeni başlıyormuş aslında...
    ···
  18. 18.
    +12
    Sabah uyanıp telefona bakmamla artık o geziden bir hayır gelmeyeceğini anladım. Ebrudan onlarca mesaj ve cevapsız arama gelmişti. Mesajları açıp tek tek okudum. Dün gece belli ki şüphelenmiş ve Nesrin'in telefonunu gizliden almış, bizim günlerdir olan tüm konuşmalarımızı, ve daha kötüsü dün akşam Ebruya yazarken Nesrinle konuşmalarımızın hepsini okumuş.

    Ebruya uyandığımı aşağı inmesini yazdım. iner inmez sayıp sövmeye başladı. Sustum beyler, bişey demek gelmedi içimden. O bana saydırırken aklıma Nesrin geldi sadece. Onunla ne olmuştu acaba, ne durumdaydı şu an.

    Ebru bana giydirdikten sonra, diğer arkadaşlarının yanına gitti. Tabi orada olayın kritiği yapılıyor. Hem ben hem Nesrin ordaki en berbat insanlar olarak konuşuluyorduk.

    Sabah tabi ben uyanmadan olaylar patlak vermiş, Nesrin ve Ebrunun odalarını ayırmışlar. Sadece onu öğrenebildim ilk aşamada. Yüzümü kızartıp Nesrin'e ne yapıyorsun konuşalım mı diye mesaj attım. Nesrin odasından çıkmıyor hiçbir aktiviteye katılmıyordu. Ben böyle olsun istemezdim benim yüzümden olan size oldu nasıl düzeltebilirim bilmiyorum yazdı.

    Kızın hiçbir suçu yok her haltı ben yaptım halen benim yüzümden oldu diyor diye düşünüyorum. Böyle daha iyi oldu, seninle konuşmak istiyorum desem de, olayların daha da büyümemesi için konuşmayı kabul etmedi, gidinceye kadar da odasından çıkmadı...

    Dönüş günü gelmişti. 2 minibüs olduğu için Ebru Nesrin ve ben üçlüsünden 2'si mecburen aynı minibüste olacaktı. Onların kavgalı olması nedeniyle ikisi ayrı arabalara bindiler. Ben de Nesrin'in bindiği minibüse geçtim. Zaten Ebru ve arkadaşları düşman gibi bakıyorlardı. Yola çıktık...
    ···
  19. 19.
    +14 -1
    çok fazla mesaj alıyorum beyler, hepsini yanıtlamaya çalışıyorum bir yandan da. Sorularınız olursa aklınızda oturmayan lütfen sorun, olay örgüsünü anlamamız için önemli.
    Başlıkla nasıl bağlayacağımı sormuş bi panpam teşekkür ediyorum. Hikaye sonunda birini bulmaya çalışacağız, bir çok şüpheli var hepsini atlamadan anlatmaya çalışıyorum. Benim gözümden kaçıp sizin dikkat ettiğiniz biri olabilir. Devam edelim ilginize eyvallah...
    ···
    1. 1.
      0
      baskan az hizli olsan
      ···
    2. 2.
      0
      Pampa fenasin kitap falan yaz mQ nasıl hafıza o ve O Kapadokya daki Pansiyonlarin ta Amk
      ···
  20. 20.
    +25
    Yol bitmek bitmiyordu beyler. iki arka koltukta sevdiğim aşık olduğum kız oturuyor tek kelime konuşamıyordum. Dahası kız beni sevgilimden ayırdığını düşünüyordu. O zaman hissettiklerim kadar masum duygular bir daha hissedemedim, bu da çok acıdır.

    Yol bitti geldik okula, herkesi ailesi karşılamaya gelmişti, akşam olması sebebiyle neredeyse herkesin ailesi gelmişti. Bizimkiler ortada yoklardı, pek umursamadım çünkü babam öyle şeylere önem veren biri olmadı hiçbir zaman. Taktım çantayı sırtıma eve doğru yola koyuldum. Dertleşecek kimse yok, kime anlatsam ne yapsam bilemiyordum. Daha önce bahsettiğim iki arkadaşım Ali ve Çağdaş'a mesaj atsam sms yok diye geri dönmeyecek adamlardı. Arasam sınırlı kontörümle ne kadar anlatabilirdim.

    Ertesi gün okula istemeyerek de olsa gitmek üzere yola çıktım. Ben Ebruyu istemesem görmezdim ama Nesrin ne yapacaktı, aynı sınıftalardı. Olay çıkacak diye korkarak da olsa Nesrinlerin sınıfının önünde bir süre bekledim. Nesrin gelmemişti. Bir anda içim ürperdi beyler. Kız olayı büyütüp okulu falan değiştirmeye kalkar mı acaba gibi duygulara kapıldım.

    Merak ettim gelmedin bugün okula nasılsın diye bir mesaj attım. Çok geçmeden, baya yorgun olduğunu herhangi bir sorun olmadığını yarın geleceğini söyledi. Halen konuşmak isteyip istemediğini sorduğumda şaşırtıcı bir cevap almıştım bu sefer. Konuşabiliriz tabi, Ebrunun ve diğerlerinin de arkadaşlıklarını öğrenmiş oldum kendileri bilirler şeklinde bir mesajla karşılık verdi... her şey bir anda nasıl böyle düzelmiş gibiydi
    ···
    1. 1.
      0
      Hizli yaz biraz qumqi
      ···
    2. 2.
      +7
      babanın haberi yok nasıl gelsin almaya? güzel düşün bunları önceki ile celiskili olmasın
      ···
    3. 3.
      0
      Baban seni arkadaşına gideceğini bilmiyormuydu panpa tabi gelmez
      ···
    4. 4.
      0
      Hadi yaz be
      ···
    5. 5.
      +1
      huur cocugu ailene cagdaslardayim demedin mi niye karsilasinlar suana kadar iyiydi ama uyduracagin hikayeyi gibeyim
      ···
    6. diğerleri 3